RİZE - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize`de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Suriye`de yaşanan kimyasal silah vahşetini anımsatarak, "Orda kan ve kurşun izleri yoktu. Çünkü o yavrular kimyasal silahla öldürüldü. Esad`ın artık son çırpınışlarıdır. Allah bunun hesabını en kısa zamanda ondan sürecektir."dedi.

 

Türkiye ve insanlık için çalışmaya devam edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Dünyanın neresinde haksızlık ve zulüm varsa, zalime ve haksıza karşı hakkı savunacağız. İnsanlık dışı bir katliam sergileniyor. Şu ana kadar yüz binden fazla insan hayatını kaybetti.

 

Orda kan ve kurşun izleri yoktu. Çünkü o yavrular kimyasal silahla öldürüldü. Esad`ın artık son çırpınışlarıdır. Allah bunun hesabını en kısa zamanda ondan sürecektir." ifadelerini kullandı.

 

Birilerinin Türkiye`nin yalnızlaştığını söylediğini kaydeden Erdoğan, "Hayır yalnızlaşmadı. Türkiye`yi tavrından dolayı yüzsüzce eleştirenler var. Suriye ile niye bu kadar ilgileniyor diyenler var?

 

Ey BM Güvenlik Konseyi neredesin? Sen ne işe yararsın? Sen şu anda barışın güvencesi değilsin. Beş daimi üye dünyanın kaderinin belirliyor. Hatta şu anda 2 daimi üye belirliyor. Ama dünya 5`ten büyüktür. Zalime bir çift söz söyleyemeyenler mazlumun yanındaki Türkiye`ye söz söylüyor." diye ifade etti.

 

Türkiye`nin, birilerinin havsalasına sığmayacak kadar büyük olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Biz kan akmasın istiyoruz, çocuklar ölmesin istiyoruz.

 

Türkiye`nin bölge politikası çok nettir. Esmalar, Rabialar ölmesin istiyoruz. İnsani ve vicdani olandan yanayız. Çanakkale Zaferimizde biz Kahireli, Sinalı, Gazzeli, Kudüslü kardeşlerimize neden buraya geldiniz diye sorduk mu? Türkiye`nin Mısır`a, Suriye`ye, Filistin`e vefa borcumuz var." şeklinde konuştu.

 

"Tarihi bir sorumluluğumuz var. Mısır halkına vefa borcumuz var. Suriye`ye Filistin`e vefa borcumuz var." diyen Başbakan Erdoğan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

 

Hiç kimse bize istikamet çizemez. Hiç kimse bize ne yapacağımızı öğretemez. Onların aklı varsa kendilerine saklasınlar. Biz büyük bir milletiz.

 

Kim bize yapay gündemleri enjekte edemez. Ne yapacağımıza kendimiz karar verir o yolda ilerleriz.

 

Biz demokrasiyi sandık olarak öğrendik. Son zamanlarda bir şey daha öğrendik, 3 Şubat 2011`de İsrail`de bir panelde, moderatör soruyor, eğer Mısır`da Müslüman Kardeşler kazanırsa ne derseniz diyor. İktidarda kalamazlar diyor. Filistin`de kalamadılar, Cezayir`de kalamadılar, demokrasi sadece sandık değildir diyor. Demokrasi sadece sandık değildir diyenlerin kim olduğunu öğrendiniz mi? Ben söyleyince Beyaz Saray`dan cevap geliyor, üzüldüm. Ben Amerika`ya söylemedim, İsrail`e ifade ettim, onlara ne oluyor? NATO`da birlikte olan iki ülkede, bir ortağın diğer ortağa yaklaşımı yakışık almadı.

 

Biz Esmaları yalnız bırakamayız. Suriye`de kimyasal silahla şehit edilen yavruları yalnız bırakamayız.

 

Kendi ülkesinin Başbakan`a diktatör sıfatını kullananlar sırtını sıvazladıkları Esad`a diktatör deme cesaretini gösterebilecekler mi?

 

CHP, Türkiye düşmanı diktatörlerle yürüyor. Ama biz halkla yürüyeceğiz." (İLKHA)