• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Batman Suriye`deki katliam için ayakta
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - Mustazaflar Cemiyeti Batman Şubesi ve "Hak ve Özgürlükler Platformu" , Suriye`de gerçekleştirilen ve kimyasal silahların kullanıldığı ve bin 300`ün üzerinde kişinin öldüğü, 3 binden fazla kişinin yaralandığı katliama tepki göstermek kitlesel basın açıklaması düzenledi. "Dün Halepçe, bugün Suriye, kimyasal vahşeti kınıyoruz" adıyla düzenlenen program saat 17.30`da Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleşti.
 
Basın açıklamasına HÜDA PAR yetkilileri, bölgenin kanaat önderlerinden Molla Enver Kılıçarslanve Molla Zeki Bilgin, STK temsilcileri ve aralarında kadınların da bulunduğu binlerce kişi katıldı.
 
Kitlesel basın açıklamasının başında Suriye`de katledilenler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Binlerce kişinin tekbir aldığı namazı Alimler Cemiyeti Başkanı Molla Enver Kılıçaslan kıldırdı.
 
Basın açıklaması Mustazaflar cemiyeti üyesi Molla murat Demir`in Kur`an tilavet ile başladı.
 
"Tarih devrilen ve yıkılan zalimlerle doludur"
Daha sonra söz alan Batman İmam Hatip Der Başkanı Molla Osman Teyfur Kürtçe yaptığı konuşmada, Mustazaflar camiası olarak zalim ve zulmü çok iyi tanıdıkları ve bunun yabancısı olmadıklarını belirterek, "Zalim ve zulmü çok iyi tanıyoruz. Zalim ve zulme karşı sürekli olarak karşı durduk. Mazlumlardan yana zalimlere karşı saf tuttuk" dedi.
 
Zalimlerle olmanın ateşte olmak olduğunu çok iyi bildiklerini dile getiren Teyfur, "Zalimleri Nemrut`la, Ebu Cehil`le, Hiroşima, Hama ve Halepçe`den biliyoruz. O zamanda lanet okuduk. Mısır`da Adevviye Meydanında nasıl zalimin karşısında durduksa bugünde zalim Esed`in karşısında durup lanet yağdırıyoruz" şeklinde konuştu.
 
Tarihin zalimler ve zulümlerle dolu olması gibi devrilen ve yıkılan zalimlerle de dolu olduğuna dikkat çeken Teyfur, "Onlar gibi günümüzün zalimleri de yıkılıp devrileceklerdir" ifadelerini kullandı.
 
Teyfur konuşmasının devamında, "Zalimler karşısında mazlumlar olarak birlik olup Musaların etrafında olmalıyız. Bunu yaptığımızda Allah bizleri de muzaffer edecektir. Bizlere düşen mazlumluğumuzu bilip birlik olmamızdır. Birlik olursak tarihte olduğu gibi zulümler biter ve hakk ve adalet hakim olur" dedi.
 
Daha sonra basın açıklamasını okuyan Platform üyesi Köy Der Başkanı Murat Güneş, "Ümmetin başına dünya coğrafyasının dört bir yanında öyle bela ve musibetler geliyor, her gün farklı bir bölgede ciğerlerimizin bir parçası koparılıyor ki; bu hal, bu durum bizim evlerimizden daha çok, meydanlarda olmamızı zaruri kılıyor. Zira dökülen kanlar, yitirilen canlar, kirletilen ırzlar hayatımızdan adeta lezzeti ve rahatı uzaklaştırmıştır. Bu duyarlılık, elbetteki müslüman olmamızın, mü`min olmamızın bir gereğidir" dedi.
 
Mısır`daki şehidlere ağlarken, Suriye`den 3 yıldır yapılan katliamların en ağır saldırı haberiyle matem ve hüznün katlandığına dikkat çeken Güneş, "Beşar Esed ordusu tarafından Suriye`nin Guta bölgesinde bütün insani ve ahlaki değerleri altüst eden bir saldırı yapılmış, savaşlarda bile dokunulmaz olan masum çocuk, kadın, yaşlı demeden binin üzerinde insan öldürülmüştür. Bu vahşetin `sarin` denilen bir kimyasal maddeyle, uçaklardan bir kaç şehre atılarak yapıldığı belirtiliyor. Dünya basınında çarşaf çarşaf yer alan, yan yana dizilmiş, kimisi can vermiş, kimisi can çekişmekte olan yavrucakların hali, insan olan herkesi insanlığından utandırmaktadır. Gerçekleşen bu olayın Saddam`ın Halepçe`de, Firavun Sisi`nin Mısır`da gerçekleştirdiği katliamlardan hiçbir farkı yoktur. Öyle görünüyor ki; Beşar Esed, cehennemin derinliklerinde babasını yalnız bırakmamak için onun yaptığı katliamlarla rekabet edercesine Hama`yı geride bıraktıracak vahşetlere imzasını atmaktadır" şeklinde konuştu.
 
Zalimler için yaşasın cehennem
Güneş açıklamasının devamında, iktidar sevdası ve saltanat savaşlarının mazlum ve Mustazaf Müslümanların kanı ve gözyaşları üzerinde sürdürülmeye çalışıldığını belirterek, "Bu nasıl bir koltuk ve makamdır ki, İslam ümmetinin bütün değerleri ona feda ediliyor. Bu makamlar, bu diktatörlerin ömrünü dünyada ne kadar uzatabilecektir? Bu vahşetlere, bu katliamlara karşılık ebedi cehennem azabı olmasaydı, bu insanlara hangi ceza kifayet ederdi acaba? İşte tamda bu esnada üstadımızın tarihe mal olan ve yüreklere ferahlık veren o sözü yerini buluyor. Zalimler için yaşasın cehennem!" diye tepki gösterdi.
 
Suriye`de şu anda kelimenin tam anlamıyla bir fitne kazanı kaynadığına dikkat çeken Güneş, "Bu tür hassas ortamlarda istikameti şaşırmamak ve ilahi mesuliyeti yerine getirmek için Müslümanların duygusallıkla hareket etmekten, bölge - alan hakimiyetini düşünmekten ziyade, meseleye Kur`an`i bir bakış açısıyla bakması gerekmektedir. Zira en ufak bir sapmada yapılan katliamlara ortak olunur ki; bundan Yüce Allah`a sığınırız" şeklinde uyarıda bulundu.
 
"Zalimi zulmünden alıkoymak İslami bir vecibedir"
Hak ve Özgürlükler Platformu olarak ilk günden beri Suriye`deki Esed rejiminin zalim ve gayri İslami bir düzen olduğunu söylediklerine değinen Güneş, "Bunun için de Müslümanlarca gerek İslami gerekse de insani sorumlulukları gereği devrilmesi gerekmektedir. Ve oradaki halkların İslami ve insani haklarını garanti altına alacak, İslami bir yönetimin iş başına gelmesi gerekmektedir" dedi.
 
Söz ve etki sahibi olabilecek her kesimin meseleye müdahil olması, Suriye halklarını bu dramdan kurtarmaya çalışmalarının gerektiğini belirten Güneş, "Bu meselede söz sahibi olabilecek tüm kesimler, derhal bir araya gelerek sorumluluk almalı, Suriye`de Müslüman halkın meşru taleplerinin ve İslam`ın hâkim olduğu bir yönetimin tesisi için harekete geçmelidirler. Müslümanlar asla zalimin yanında olmamalıdır. Yapılan zulümlerin dini ve mezhebi olmaz. Mazlumun da dini sorulmaz. Zulüm zulümdür. İster bu zulmü yapan Halepçe`deki Saddam olsun, isterse Filistin`de katliamlar yapan Siyonist zihniyet olsun, isterse Mısır`da binlerce Müslüman`ı şehid eden Katil Sisi olsun ve isterse de Suriye`yi kan gölüne çeviren Zalim Esad olsun. Ayrıca zalimi zulmünden alıkoymanın da İslami bir vecibe olduğu asla unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
 
İslami sivil toplum kuruluşları olarak imkanları nisbetinde dua, çağrı ve tepkileriyle bunun çabası içerisinde olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini dile getiren Güneş, "Şu kanayan yaramıza tekrar parmak basarak diyoruz ki; Ümmet-i İslam bu mazlumiyetten ancak Kur`an ve Sünnet üzerinde birleşerek, kardeşleşerek, yekvücud haline gelerek kurtulabilir" dedi.
 
İslam coğrafyasında yaşanan katliamlar ve zulümlerden örnekler veren Güneş, "İslam ümmetinin parçalanmışlık halinin bizi nasıl bir zillete düşürdüğüne bakın. Gafletimizden, pasifliğimizden dolayı ortaya çıkan bu manzaranın hesabını, Rabbimize nasıl vereceğimizi tefekkür edelim, uyanalım, silkinelim ve yeniden dirilelim" diye konuştu.
 
Güneş açıklamanın sonunda, "Suriye`deki şehidlerimize Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar ve ailelerine de sabr-ı cemiller dilerken, Züntikam olan Allah, zalimlerin tahtını ve iktidarını yerle bir etsin diye niyazda bulunuyoruz. Bu vesileyle, bir kez daha Zalime karşı durmayı ilke edinmiş İslami STK`lar olarak bu katliamı tel`in ediyor ve bu kanın durdurulması için ilgili herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz" şeklinde çağrıda bulundu.
 
"Zalimler için yaşasın cehennem", "Bebek katili Esed", " sessiz kalma dilsiz şeytan olma" gibi afişlerin açıldığı basın açıklamasında sık sık tekbir, tehlil getirildi.
 
Basın açıklamasında; "Kahrolsun İsrail, kahrolsun ABD, kahrolsun Esed, kahrolsun Sisi" ve "Jibo zalima biji cehennem" gibi Türkçe ve Kürtçe sloganlar atıldı.
 
Basın açıklaması Mustazaflar Cemiyeti İlim Araştırma Komisyonu Başkanı Molla Abdurrahman İçlek`in yaptığı dua ile getirilen tekbir, tehlil ve sloganlar ile sona erdi.  
(M.Fatih Akgül/Mehmet Mikyas/Yasir Oğuz - İLKHA)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir