Öcalan`ın hapis cezasını çektiği İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi`nin Müdürü Ahmet Duzman`ın yönetimindeki araçla Bursa`dan Ankara`ya giderken İnegöl yakınlarında geçirdiği trafik kazasında yaralandı.

Resmi görev için gittiği belirtilen Duzman, yönetimindeki araçla saat 00.30 sıralarında İnegöl İlçesi yakınlarındaki Mezitler Mevkii`ne geldiğinde iddiaya göre hatalı sollama yüzünden karşı yönden gelen glikoz yüklü tankerle çarpıştı.

ELİNDEKİ ÇANTAYI HİÇ BIRAKMADI

Hurdaya dönen araçta sıkışan Ahmet Duzman`ın yardımına önce çevredekiler koştu. Haber verilmesi üzerine gelen sağlık ve itfaiye ekipleri tarafından otomobilden yaralı çıkarılan Ahmet Duzman, İnegöl Devlet Hastanesi`ne kaldırılarak tedaviye alındı. Vücudunda kırıklar bulunan Ahmet Duzman`ın yaralı olmasına rağmen elindeki çantayı hiç bırakmadığı gözlendi.

Gözaltına alınan tanker şoförü Hüseyin Yolcu ifadesinde, Ahmet Duzman`ın kullandığı otomobilin hatalı sollama yaptığını ileri sürdü, "Tüm çabalarıma rağmen kazayı önleyemedim" dedi.

Bursa Cumhuriyet Savcısı Namık Yılmaz da kaza yerine gelip bilgi alırken, İnegöl Cumhuriyet Savcılığı`nca soruşturma başlatıldı.

ÇANTADAN ÇIKANLAR

Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz , İnegöl`de trafik kazası geçiren İmralı Cezaevi Müdürü Ahmet Duzman `ın yanındaki çantayla ilgili olarak, "Komplo teorilerine gerek yok. Çantada cezaevinin işleyişi ve İmralı Adası`nda yetiştirilen zeytinlerle ilgili evraklar vardı. Bu sıradan bir kazaydı. Çantada devlet sırrı olsa, tedbirlerini alırdık" dedi. Duzman`ın Abdullah Öcalan’ın sağlık durumu ve cezaevi şartlarıyla ilgili detaylı raporu ve bir ses kaydını Ankara`ya götürdüğü iddia edilmişti.

Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Namık Yılmaz İnegöl ilçesinde önceki gece meydana gelen trafik kazasında yaralanan İmralı Cezaevi Müdürü Ahmet Duzman’ın çantasında ‘sır’ olmadığı söyledi. Yılmaz, müdürün Ankara’ya adadaki zeytinliklerle ilgili görüşme yapmak üzere gittiğini ifade etti.

Başsavcı Namık Yılmaz, Ahmet Duzman’ın önceki gece 06 BP 4540 resmi plakalı araçla Bursa’dan Ankara’ya giderken karıştığı kazayla ilgili açıklama yaptı. Komplo teorileri oluşturulmasına gerek olmadığını ifade eden Başsavcı Yılmaz, "Bu sıradan bir kazaydı. Çantada devlet sırrı olsa, tedbirlerini alırdık. Ve çok konuşulan çantadaki eşyaların müdürün kişisel eşyalarıdır. Ankara`ya İmralı`da yetişen zeytinlerle ilgili iş yurtlarıyla görüşmeye gitti." diye konuştu.

Müdür Duzman’ın elindeki çantayı kendisinin de gördüğünü dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "İmralı Cezaevi`nde birçok iş yurdu var. Ayrıca zeytincilikle ilgili ciddi bir üretim mevcut. Zeytinle ilgili fikir alışverişi yapmak için Ankara`ya gidiyordu. Diğer cezaevlerindeki müdürlerimiz de sık sık Ankara`ya giderler. Çantayı ben kendim de gördüm. Çantada müdürün parfümünden tıraş makinesine içinde özel eşyaları vardı. Sadece cezaevinin iç işleyişi ile ilgili evraklar bulunuyordu. İddia edildiği gibi devlet sırrı niteliğindeki evraklar söz konusu değildir. Üstelik çantada devlet sırrı niteliğinde evraklar olsa, bu şekilde mi gönderilir? Devlet sırrı niteliğindeki evraklara kurye ve koruma eşliğinde gönderiyoruz. Kısacası İmralı`daki ticari alanlarla ilgili görüşmeler için Ankara`ya gitti. Sıradan bir bakanlık ziyaretiydi. Komplo teorilerine gerek yok. Bu sıradan bir kaza."

İmralı Cezaevi Müdürü Duzman`ın vücudunun 3 bölgesinde kırık olduğuna işaret eden Başsavcı Namık Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Sol diz kapağında parça ve kırık var. Sol ayak parmağı ve sol elinde de bir kırık mevcut. İnegöl Devlet Hastanesi`ndeki tedavisinin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi`ndeki özel odaya sevk edildi. Bizi sevindiren tek şey, müdürümüze bir şey olmaması. Sağlık durumu iyi."