VAN- Eski Ramazanlarda manevi havanın çok daha yüksek olduğunu ve esnafların rızık korkusuna kapılmadan dükkânlarını kapattıklarını belirten ihtiyarlar, ayrıca eskiden insanların çok zor şartlarda olmalarına rağmen oruçlarını yemediklerini ifade ettiler.

 

Yozlaşan ahlaki değerlerimizle gençlerin utanmadan ve sıkılmadan, aşikâr bir şekilde oruçlarını yiyebildiklerini söyleyen Mehmet Oflaz, "Eski ramazanlarda herkes oruçluydu. Çarşıda lokanta, kahve gibi yerler kapalıydı. Artık herkes açık saçık oruçlarını yiyebiliyor. Ondan dolayı eski ramazanlar ile şimdiki ramazanlar arasındaki fark çok fazladır" dedi.

 

Eski ramazanların daha güzel olduğunu ifade eden Abdurrahman Özel de, eski ramazanların iftarlarıyla sahurlarıyla çok daha sade ve gül olduğunu söyledi.

 

60 yaşında olduğunu söyleyen Seyfettin Coşar, eski Ramazanlar ile şimdiki Ramazanlar arasında çok fazla fark olduğunu, bunların başında ise maneviyatın geldiğini vurguladı.

 

Coşar, "Babamızın ve annemizin anlattığına göre eskiden ekmek ve ayran ile oruç tutuyorlardı. Yine de oruçlarını yemiyorlardı. Sabahtan akşam kadar tırpan çekiyorlardı. Yine oruçlarını yemiyorlardı. Ama şimdi arabada yolculuk yapan adam bile orucunu bozuyor. İnsanlar eskiden daha iyiydi. Şimdiki insanlar değil. Allah ıslah etsin" şeklinde konuştu.

 

Abdurrahman Erörs Amca ise, Eski ramazanları aradıklarını ancak bulamadıklarını belirterek, "Artık öyle olmuş ki komşu komşunun evine gitmiyor. Bir apartmanda 20 ev var ama bir tanesi diğerinin kapısını açmıyor. Eskiden böyle değildi. Halk özellikle iftar sofralarında köy köy dolaşıyorlardı. Birbirlerini davet ediyorlardı. Birbirlerinin bayramlarına gidiyorlardı. Ama şimdi hiçbir şeyimiz kalmamış. Bereket de yeryüzünde kalmamış. Ne saygı kalmış ne de sevgi. Eski aradıklarımızı bulamıyoruz. Bu ise bizden kaynaklanıyor. Çünkü çocuklarımıza bunları iletememişiz" diyerek öz eleştiride bulundu.

 

Geçmiş ramazanlarda insanların madden yokluk içinde olduğunu, ancak manen zenginlik içinde bulunduğunu ifade eden 70 yaşındaki Ahmet Gölgeç, "Eski ramazanlarda nimetler bu kadar değildi. Ama o zamanın insanları kanaatkârdı. İyiydi. Sofrasında bir çorba bile olsaydı bir misafir nasıl bulurum, bir fakir nerededir bunu onunla paylaşayım hesabı yapardı" diye konuştu. (Murat Dalgın-İLKHA)