Türkiye’de en çok tartışılan konuların başında inançla ilgili yasaklar, zulümler, baskılar geliyor. Müslüman halk inancını yaşamak için her türlü sıkıntıya göğüs gererken, Türkiye’de küçük bir azınlık olmasına rağmen birtakım güçler, inancını yaşamak isteyen halkın önüne engeller koymaya devam ediyor. Peki, inancı için her türlü sıkıntıya katlanan, inancından hiçbir zaman taviz vermeyen Müslüman halk inanç konusunda ne düşünüyor? Toplumun içinde bulunduğu durumu, inanca bakışını ve inancın halka neler kazandırdığını sokaktaki insanlara sorduk. İşte, o cevaplar…

Mehmet Şah Nergis (Şalgamcı): İnsanlar arasında ve toplum içerisinde huzur ve barışı sağlayan inançtır. İnanç olmazsa toplumda huzur, barış ve mutluluktan bahsetmek mümkün değil. Huzur ve mutluluğu da ancak İslam’da bulabiliriz. İnsanların kendi koyduğu nizam ve düzenlerde huzur ve saadeti aramak boş ve beyhudedir. İnançlar arasında da farklılıklar vardır. Bizim için ölçü olan, hak inanç olan İslam dinidir. İnancın toplumsal ifsadı önleyici birçok fonksiyonu vardır. Bir toplumda inanç bozukluğu veya inançsızlık varsa o toplumda her şey olabilir. Zinasından tutun faizine kadar her türlü kötülük bulabilirsiniz. Böylesi bir ortamda da mümkünatı yok, huzur bulamazsınız.

A.Vahhab Yıldız (Radyo Sunucusu): Evvela inancın insanı özgürleştirdiği, Allah dışındaki şeylere kulluktan kurtardığını söyleyebiliriz. İnancın Topluma katkısı açısından en önemlisi inançlı bir insan kendi menfaatinden ziyade yüce Allah’ın emri gereği bütün toplumun menfaatini ilgilendiren davranışlarda bulunur. Dolayısıyla bütün topluma yarar sağlar. Bir insan bir şey yapmaya kalkışınca evvela kendi menfaatini düşünür. Kendi taraftarlarının menfaat ve çıkarlarını düşünür. Böylece ıslah etmeye çalışırken bile ifsada uğratabilir. Ama inançlı olanlar kendi menfaatinden ziyade bütün toplum ve Müslüman kardeşleri için çalışır ve bütün toplumun barış, refah ve huzuruna yönelik çalışmalarda bulunur. Allah’tan korkan ve üstünlüğün takvada olduğunu düşünen bir kişi kötülük yapamaz. Bunun aksini düşünelim inançsız olan, Allah korkusunu içinde barındıramayan ‘bu dünyadan ne aldıysak aldık’ düşüncesiyle hareket eder ve her türlü melaneti işlemekten geri durmaz.

Murat Güneş (Esnaf); Toplumun gidişatını ve yaşam tarzını belirleyen inançtır. İnanç olmadığı müddetçe adaletsizlik olacak, toplum yok olmaya mahkûm olacaktır. İnançsız bir toplumdan kimse adalet ve eşitlik bekleyemez, medet umamaz. İnanç olmazsa herkes birbirini ezecek. İnançsız olan bir kişi kendi çıkarı için kardeşini satar. Toplumun helak olması ve yok olmasının en büyük nedeni de inançsızlık ve Allah korkusunun olmamasıdır. Toplum içerisinde intihar olaylarını ve para için nasıl insanların birbirlerini yediklerini görüyoruz. Bunun tek nedeni de inançsızlıktır. İnsanlarımızın yozlaşmasının önde gelen etkeni inançsızlıktır. Ve küfür milletinin en büyük gayesi de (ki özelikle gençleri hırsızlığa ve uyuşturucuya bağlamak v.s birçok faaliyetlerle)  toplumu inançsızlaştırmaktır.

İsa Yıldız (Çaycı): Toplum olarak giderek dinimizden uzaklaşıyoruz. Günümüzde hırsızlığın artması, fuhuşatın artması, ailede geçimsizlik gibi olumsuzlukların hepsi maalesef dinimiz ve inançlarımızdan uzaklaştığımız için oluyor. Rabbimizin ayetlerine ve Resülüne bağlanarak hayatımıza bir yön vermemiz lazım.

Veysi Yalçın(Terzi): İnsanda inanç olmazsa insan her şeyi yapar. Hırsızlık yapar, zina yapar, içki içer her türlü kirli iş içerisine girer. Bu engellemenin tek yolu insanların inançlarına sarılmaları ve Allah`tan korkmalarını sağlamaktır. İnanç olmazsa Allah korkusu da olmaz. İnançsız ve Allah korkusu olmayarak yetişen gençler herkesin başına bela olacak. İnançsız insan başıboş gezen bir hayvan gibidir. Kendisinden her şey beklenir. Ama inançlı olan bir kimse hesap verecek yerinin olduğunu bilerek vaziyetini o doğrultuda düzenler.

Musa Ayana (Esnaf): Herkesin bir inancı olabilir ama gerçek huzurun membaı İslam’dır. İnançlı olan bir insan daima kazanır. İnançsızlar ise her zaman kaybederler. Gerçek huzur elde edilecek inanç İslam inancıdır. İslam`da huzur ve mutluluk vardır. Hem dünyada mutluluk hem de ahirette mutluluk elde edilir.

Muhammed Meral (Öğrenci): Televizyonda internette v.s etrafımızda gördüğümüz ahlaksızlık, aile hayatının ifsadı, hırsızlık ve birçok kötülükler bize gösteriyor ki inanç olmadığında hayatda yaşanılmaz hale gelir. Şimdiki sanal âlemde, internet ortamında karşılaştığımız şeylerin çoğunun inançsız kişiler tarafından çıkarıldığını görüyoruz. İnançsız bir toplum kurumuş bir ağaç gibidir. İntiharlar, hırsızlıklar, boşanmalar, v.s her türlü kötülüklerin en büyük müsebbibi inançsızlıktır.

Eyüp Temiz (Eczacı) : Bütün toplumda özellikle yozlaşmanın yoğun yaşandığı dönemler ve toplumlarda intiharın, sapkınlığın, hırsızlık gibi münkirlerin temelinde hep bir inanç eksikliği olduğu görülmüştür. Son zamanlarda özellikle edebiyat alanında önemli eserler veren Tolstoy hakkında gün yüzüne çıkan gerçekler birçok şeyi açıklar durumdadır. Tolstoy; insanların intihar nedenlerini sorgulamış. Dünyayı gezerek bütün dinler, ideolojik akımları incelemiş ve şunu belirtmiştir: “Bu dünyada beni intihar etmekten vazgeçiren şey anladım ki inançmış.” İnancı olmayan insan okyanusta yol alan rotasız gemi gibidir. Nereye gittiğini bilmeden derin sularda bir oraya bir buraya savrulup gider. İnanç hayatı disiplinize eden, organize eden ve yaşanılır kılan en büyük etkendir. İnanç bir yaşam biçimidir. Yaşamını ona göre biçimlendirmesi yaradılışımızın anlamıdır. Allah bizleri inançsız bir toplumdan uzak tutsun.

M. Salih Özcan / dogruhaber