• DOLAR 34.611
  • EURO 36.377
  • ALTIN 2925.938
  • ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karadeniz gazını hanelere martta vermeye başlıyoruz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilecik’te Gübretaş Maden Yatırımları A.Ş. Söğüt Altın Madeni Tesis Açılışı ve İlk Altın Dökümü Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında törene katılanları selamlayarak kendilerini bir araya getiren Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü ile yönetimine teşekkür etti.

Söğüt Altın Madeni'nin tüm ülke için hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gübretaş Maden Yatırımları uhdesinde bulunan Söğüt Altın Madeni'yle ilgili yatırım sürecini 2021 yılı Ocak ayı itibarıyla başlatmıştık. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde 109 ton altın kaynağı ile 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir başka ifadeyle 3,5 milyon ons kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık" ifadelerini kullandı.

“Bu tesis, ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesiyle çalışacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, maden sahasındaki yatırım faaliyetleri üç ayrı faz olarak toplam 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandıklarını belirterek şöyle devam etti: "Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolar yatırım gerçekleştirilerek projenin ilk kısmı tamamlandı. Daha önce söz verdiğimiz gibi tesis ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hâle getirildi. Bu tesis, ilk etapta yıllık 2,5 tona kadar altın üretme kapasitesiyle çalışacak. Kalan iki fazın yatırımlarını da üç yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece yıllık üretim miktarını inşallah yaklaşık 6,5 tona yükselteceğiz. Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarında olduğu dikkate alındığında söğüt altın madeninin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk üç madenden birisi olacaktır."

Söğüt Altın Madeni sahasında yaklaşık bin kişinin istihdam edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilerleyen dönemlerde bu sayının bin 300'ü bulmasını beklediklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Söğüt ve Bilecik ile birlikte Türkiye'nin ekonomisine önemli katkı sağlayacak tesisin hayırlı olmasını dileyerek emeği geçenleri tebrik etti.

“Mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmete geldiklerinde sadece 5 ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı, bugün 81 ildeki 703 yerleşim yerine yaygınlaştırdıklarını anlatarak, böylece nüfusun yüzde 85'ine yakınının doğal gaza kavuştuğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Birileri güneş ve rüzgâr enerjisini yeni yeni keşfede dursun, biz yenilenebilir enerjide Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sıraya yükseldik. Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Millî imkânlarla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Karadeniz'de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı millî şebekemize bağlamak için 50'nin üzerinde gemi ve 10 binin üzerinde personel, şu anda harıl harıl çalışıyor. İnşallah milletimize taahhüt ettiğimiz şekilde mart ayı sonu itibarıyla Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz. Adana ve Cizre'de yaptığımız keşiflerle petrol üretimimizi artırdık. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin inşası da aralıksız devam ediyor. Bu sene içerisinde Nükleer Güç Santrali'mizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Rabbimizin bizlere bahşettiği hangi enerji kaynağı varsa bir yolunu bulup ülkemiz ekonomisine kazandırmanın gayretindeyiz."

Altının, petrolle birlikte en fazla ithal ettikleri ürünlerin başında geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alanda taleplerinin en az yarısını karşılayabilecek bir rezerve sahip olduklarını kaydetti.

Ancak Türkiye'nin, çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini harekete geçiremediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunda, teknolojik imkânların yetersizliği ve kapasite eksikliğinin yanı sıra ülkemiz aleyhine yürütülen lobi çalışmalarının etkisi de vardır. Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır. Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılar eliyle kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denenmiştir. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını, milletimizi nasıl galeyana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz." (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir