• DOLAR 32.559
  • EURO 34.941
  • ALTIN 2442.117
  • ...
Hüseyin Sarıağaç İslam İçin Kendini Feda Etti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Doğruhaber

Elazığ da 11 yıl önce özel harekât timlerince gece yarısı Hüseyin Sarıağaç’ın evine baskın yapıldı. Baskın esnasında evde eşi ve üç çocuğu da vardı. Özel harekat timlerince Hüseyin Sarıağaç’a hiç bir uyarı yapılmadan direk ateş açılarak yargısız infaz yapıldı. Hüseyin Sarıağaç’ın eşi Özlifet Sarıağaç, 2002 deki olay gecesini ve sonrasını gazetemize anlattı. Olayın etkisini hala üzerinde taşıyan acılı eş yaşadıklarını ağlayarak anlatırken o geceyi tekrar yaşar gibiydi. Özlifet Hanım, yaşadıkları acıları, polisin eve nasıl baskın yaptığını, cenazeyi almaya giden acılı babaya polislerin hakaretlerini ve kendilerine yapılan haksızlıkları anlattı.

POLİSLER HİÇBİR ŞEY DEMEDEN ATEŞ ETMEYE BAŞLADILAR
Evlerine baskın yapan özel harekâtçı polislerin evlerinin kapısını kırdığı gibi hiçbir uyarı yapmadan ateş etmeye başladığını anlatan Özlifet Hanım, “Olay perşembeyi cumaya bağlayan gece yaşandı. Hüseyin o gece gelip beni uykudan kaldırdı. ‘Kalk’ dedi. Gözümü açtığımda giyinmiş ayakta bekliyordu. ‘Ne oldu’ dedim. Odadan çıktı ben de onun peşinden gittim. Biz konuşurken birden kapımız kırıldı. Kapıyı kırdıktan sonra hiçbir şey demeden ateş etmeye başladılar. Eşim de onlara karşılık verdi…” dedi.

EŞİMİ VURDUKTAN SONRA ‘TESLİM OLUN’ DİYE BAĞIRDILAR

Polislerin eşini vurduktan sonra ‘teslim olun’ diye bağırmaya başladıklarını anlatan Özlifet Hamın, “Çocuklar silah sesleriyle uyandıktan sonra bağırmaya ve ağlamaya başladılar. Ben içeri geçtim bir an öyle sakinleşti. Polisler ara ara ateş etmeye ara verip tekrar başlıyordu. Çocuklarımın yanına gittim, onlar benim üstüme atıldılar. Oğlum ‘anne, anne ben ıslandım!’ dedi. Meğer o da yaralanmıştı. Bir ara ayağa kalktım, kapının önüne geldim. Hüseyin’e seslendim. O esnada nerden geldiğini bilmediği bir kurşun bana da isabet etti, yaralandım. Ayakta duramayıp geri çocuklarımın yanına gittim. Çocuklarıma sarılarak öylece bekledim. Hüseyin kapının önüne gelip, ‘Hakkın helal et, ben gidiyorum’ dedi. O da yaralanmıştı. Aksayarak dış kapıya doğru yürüdü kapının önünde yere yığıldı. O yere düştükten sonra ‘teslim olun’ diye bağırdılar” diye konuştu.

POLİS 8 YAŞINDAKİ OĞLUMUN KAFASINA SİLAH DAYADI

Polislerin eve girdikten sonra etrafa rastgele ateş açtığını ve bir polisin oğlunun kafasına silah dayadığını anlatan Özlifet Hanım, “Çocuklarımı alıp salona geçtim. ‘teslim olun’ diye bağırıyordu polisler. Ben evde kimse yok dedim. İçeri girdiler. Bizi yere yatırdılar. Ayakları ile sırtımıza basıyorlardı. İçeri girenler tek tek odaları gezip rastgele taradılar. Sonra onlardan biri kızıp siz ne yapıyorsunuz hemen bizi ayağı kaldırdılar. Hanifi (oğlum)’nin başına silah dayayarak ‘Murat nerde? Kim nereye kaçtı?’ diye sordu. Ben de evde bizden başka kimse yok dedim. Daha sonra bizi gözaltına aldılar. Ben ve oğlum Hanifi yaralanmıştık. Hanifi’yi Devlet Hastanesi’ne kaldırdılar. Beni de oranın fakültesine götürdüler. Daha sonra kızlarımı götürüp yurda attılar. Hanifi 8 gün hastanede kaldı. Ben de 4 gün hastanede 2 gün gözaltında kaldım” şeklinde konuştu.

KATİL DEVLET EŞİMİ ÖLDÜRÜP BİR DE PARA İSTİYOR

Olaydan 3 ay sonra mahkemeden gelen tebligatla adeta şok yaşadıklarını belirten Özlifet Sarıağaç, “Bizleri öldürmeye gelenler şimdi de bizden 600 bin TL para vermemizi istiyorlar. Bu çocukların günahı nedir? Benim kocam şehit edildi ve dört çocuğum yetim kaldı” dedi.

EŞİM İKİ REKÂT ŞEHADET NAMAZI KILIYORDU

Eşinin günlük yaşantısı hakkında bilgi veren Özlifet Hanım, Hüseyin’in şahadetinden üç ay önce her yatsı namazı, vitir ve sünnet namazlarından sonra o ana kadar bilmediğim 2 rekât namaz daha kılıyordu. Ben de şaşıyordum. Bir gün sordum, ‘Hüseyin bu kıldığın 2 rekât ne namazıdır!’ Bana herhangi bir cevap vermedi. Ben de söylemesi için onu çok zorlayınca dedi ki ‘Şehadet namazıdır.’ Bu sefer niçin her gece kıldığını sordum. O da bana şöyle cevap verdi: ‘Şehit olacağım zaman, o anda fırsat bulamayabilirim.’ Son zamanlarında çok uzun dua ederdi. ‘Hiç bu kadar uzun dua etmezdin, neden bu kadar uzun bir şekilde dua ediyorsun!’ diye sorunca, ‘Bu benim ile Allah arasındadır’ diye cevap verdi.

EŞİM ALLAH YOLUNDA ŞEHİT OLDU

Eşinin İslam için mücadele ederken şehit olduğunu ve bununla şeref duyduklarını anlatan Özlifet Hanım, “Ahlakı çok güzeldi, çok yumuşaktı ama sinirlendi mi onun karşısında kimse duramazdı. Sürekli takip altındaydı. Eşim İslam için mücadele edip, şehid olmuşsa bu bizim için şan ve şereftir ki Allah’ın izniyle öyledir. Bu yolda insanın niyeti neyse, mücadelesi de odur. O bu yolda şehit oldu. Allah şehadetini kabul etsin. Cuma günü, onun şahadetinin 11. yıldönümüdür”

POLİSLER EVLADIMI KATLETTİ

Hüseyin Sarıağaç’ın Annesi Ayşe Sarıağaç da “Oğlumdan uzun bir süre haberimiz yoktu. Onun şehit olduğu haberini televizyondan öğrendik” diyerek şöyle konuştu: “Hüseyin çok iyiydi, Müslümanlarla beraberdi, Biz Hüseyin’in nerde olduğunu bilmiyorduk. Onu katlettiklerinin haberini televizyondan öğrendik. Babası cenazesini almaya gitti. 2 kız çocuğu da hasta olmuştu, Hanifi de hasta olmuştu. Annesi de yaralıydı, hepsini hastaneye kaldırdılar. 2 küçük kız çocuğunu götürüp Bayburt’ta bir yurda bırakmışlardı. Cenazeden sonra kızları alıp buraya getirdik. Cenazesini aldıktan sonra polisler bizi takip ettiler. Biz onu kardeşi Hasan’ın yanına gömmek istedik. Onlar buna izin vermediler. Onlar Yeniköy Mezarlığına götürdüler, orada defnettik.” Hakkımızı helal etmiyoruz!
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir