• DOLAR 32.212
  • EURO 35.109
  • ALTIN 2536.347
  • ...
Kimi hesapsızca kimi çaresizce kullanıyor SONU HÜSRAN
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜSEYİN AYDEMİR / DOĞRUHABER

Daha önce ““Kredi Kartı Borçları Alarm Veriyor!” başlığı ile gazetemizin manşetine taşıdığımız ve hesapsızca kullanılan kredi kartlarından dolayı tehlikeli bir seviyeye ulaşan borç yükü, tehdit olmaya devam ediyor. Bilinçsiz kredi kartı kullanımı ile ilgili Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği İngilizce Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Şenol değerlendirmelerde bulundu.

2000’LERDE AVM VE ZİNCİR MARKETLER FURYASI BAŞLADI

2000’li yıllardan itibaren alışveriş merkezleri ve üç harfli zincir marketler açılmaya başlandığını hatırlatan Dr. Ahmet Şenol, “Alışveriş merkezlerinde marketler genellikle zemin katlarda, yiyecek alanları en üst katlarda, giyecek mağazaları ve sinemalar da ara katlarda konuşlandırılmakta. Ayrıca üç harfli isimden oluşan marketler de açılmaya başladı. Sözü edilen alışveriş biçimlerinde hep alışveriş yapacak kişi ürünün fiziken bulunduğu yere gidip alışverişi yapıyor, tüketici ve üretici yüz yüze görüşüyordu.” dedi.

E-TİCARET İLE BİRÇOK SEKTÖRÜN DE HACMİ BÜYÜDÜ

E-ticaretin gelişmesi ve yaygınlaşmasının öncelikli olarak internetin yaygınlaşması, web uygulamalarının gelişmesi, internete bağlı mobil cihazların hayatımıza girmesi ile paralel olarak gerçekleştiğini belirten Şenol, “E-ticaret, internet altyapısını kullanarak ürünün satıldığı mağazaya fiziksel olarak gitmeden web uygulaması veya mobil cihaz uygulaması kullanarak alışveriş yapmaktır. E-ticaret.gov.tr bilgilerine göre 2021 yılında Türkiye’de e-ticaret hacmi 381.5 milyar TL olarak gerçekleşirken, e-ticaretin genel ticarete oranının ise yüzde 17,7 olduğu görüldü. E-ticaret ile yapılan alışverişlerin kredi kartı kullanarak yapıldığı için kayıtlı ticaret oranının arttığı vergi gelirlerine olumlu yansıdığı söylenebilir. Kargo ve kuryecilik hizmetleri de paralel olarak e-ticaret ile daha bir önem kazandı ve hacmi büyüdü.” ifadelerini kullandı.

PANDEMİ SÜRECİ E-TİCARET HACMİNİ GENİŞLETTİ

Pandemi sürecinin e-ticaret ve kargo-kuryeciliğin hacmini daha da genişlettiğini vurgulayan Şenol, “E-ticaret ürüne ulaşmayı kolaylaştırmış, yurt dışından direk tüketiciye ürün siparişi vermeyi mümkün kılmış, fiyat kıyaslaması yapan uygulamaların türemesine yol açmıştır. E-ticaret bir yönüyle geleneksel ticaret yapan işletmelerin işini zorlaştırmış, onları da e-ticaretin bir parçası olmaya zorlamış ve e-ticarete adım atamayanların pastasından azaltmıştır.” dedi.

İNTERNET VE ONLİNE KREDİ KARTI KULLANIMI ARTTI

1992’li yılında dünyada internete bağlı cihaz sayısının yaklaşık 1 milyon olduğunu belirten Şenol, “Hem internet ağının yaygınlaşması, hem bilgisayar ve cihazların daha ucuza üretilmesi ile 2003 yılında internete bağlı cihaz sayısı 500 milyona, 2020 yılında ise 50 milyara ulaşmıştır. İnternetin yaygınlaşması aynı zamanda kredi kartı kullanımını da artırmıştır. Günlük hayatta çok önemli yer tutan kredi kartları, fiziksel olarak para ödenmeden, aylık olarak günü geldiğinde ödemek şartıyla kredi kartını aldığımız bankaya borçlanma oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.

KREDİ KARTIYLA HENÜZ CEPTE OLMAYAN PARA KULLANILIYOR!

Dr. Ahmet Şenol, şöyle devam etti: “Türkiye’deki POS cihazı sayısı 2003 yılında 600 bin civarında iken, Aralık 2020 itibarı ile 3 milyon 348 bin 258 adet POS cihazı bulunuyor. Kredi kartı kullanımı devlet açısından da yapılan satış işleminin kayıtlı hale gelmesi ve Katma Değer Vergisinin daha sağlıklı olarak toplanabilmesine imkan sağlaması nedeniyle faydalı olarak değerlendiriliyor. Ancak kredi kartı henüz cepte olmayan paranın kullanımına imkan tanıdığından, pek çok kişi de kredi kartının sunduğu bu imkanı hesapsızca veya çaresizce kullandığı için günü geldiğinde ödeyemeyip icralık olabiliyor.”

BANKALAR KREDİ KARTI BORÇLARININ FAİZ YÜKÜNÜ TÜKETİCİLERİN SIRTINDAN KALDIRMALI

Kredi kartı borcunu ödeyemez duruma gelenlerin sayısında bir hayli artış yaşandığına dikkat çeken Şenol, “Kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyen tüketici sayısı bu yılın ilk altı aylık döneminde %30 artarak 966 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde bu kullanıcılara ait borç yükü toplamı 32 milyar sınırına dayandı. Tüm bu tablo karşısında öncelikle vatandaşı tüketim tuzağına doğru iten bankaları sorumluluk almaya davet ediyoruz. Bankalar yasal takibe düşen bireysel kredi kartı borçlarının faiz yükünü tüketicilerin sırtından kaldırmalı ve faizsiz bir şekilde bu borç yükünün erimesine katkı sunmalıdırlar. Daha sonrada uyarımız vatandaşa; kredi kartı ile yaptığınız harcamalarda ödenen para size ait değil, ödenmesi gereken bir borç. Eğer hesapsızca harcama yaparsanız hiç hesap edemeyeceğiniz mağduriyetlerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Son olarak ekonomi yönetiminin tüm bu gelişmeler karşısında sürdürülebilir çözümler üretmesinin acil ve ertelenemez bir ihtiyaç olduğunun altını çiziyoruz.” Diye konuştu.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir