Ak Parti`nin İslamın Ruhunu Törpüleme Gayreti
Bismihi taala إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَذَكَرُوا اللَّهَ كَثِيرًا وَانتَصَرُوا مِن بَعْدِ مَا ظُلِمُوا وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنقَلَبٍ يَنقَلِبُونَ Ancak iman edenler, salih amellerde bulunanlar ve Allah\`ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar (veya öclerini alanlar) başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir. (şuara 227)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Peygamberimiz de: "Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır..” (K. Site:16-312)
Yüce dinimiz İslam zulmü yasaklamış zulmü reddetmiş ve zulme baş kaldırışı vacib kılmıştır. Bundan dolayıdır ki girdiği toplumlarda mazlum ve mustazafları aklı selim insanları etrafında toplamıştır. Özgürlüğe susamış temiz fıtratlı insanlar islamın şemsiyesi etrafında toplanmışlar.
İslam davası Mekke`de ortaya çıkınca temiz fıtratlı ve özgürlüge susamış devrimci şahsiyetler kutlu davaya lebbeyk dediler ve Efendimizin devrimci inkailabi şahsiyeti etrafında toplanıp zulme karşı direndiler. Bilaller, Habbablar, Ammarlar, Ebubekkirler, Musablar can ve mallarının ellerinden gitmesi pahasına zülme direndeiler baş kaldırdılar boyun eğmediler. İslam`a gönül veren ilk nesil zulümden ve zalimden teberrü ettiler, akrabaları kavimleri olsalar bile. İslam her zaman zalime karşı mazlumun kılıcını çekmiştir ve kendisine bağlananlara da şiddetle zalime karşı durmayı emretmiştir bu emir sayesindedir ki sahabeler ve onlardan sonra gelen kutlu nesiller hep zalime karşı kıyam etmişler ebuzer ler Hüseyin ler said bin cubeyrler imam zeydler hep bu çağrıya lebbeyk diyenlerdir. Buna mukabil zalimler ve diktatörlerde insanları baskı zulum işkence hapis zindan sürgün ve öldürme ile saltanatlarını ayakta tutmaya çalışmışlardır yezid gibi emeviler gibi . Diktatörler zulumlerini sadece baskı ve şiddetle ayakta tutmamışlardır aynı zamanda kendilerine alim denen kanaat önderleri denen stk denen basın ve medya denen zümreleri de yanlarına aşmışlar ve hak arayan zülme ugrayan insanlar karşı kullanmışlardır.
Yaşadığımız ülkede İslami ve insanı hakları elinden alınan hor görülen ve aynı zamanda çoğunluk olan Müslümanlardır. Başörtsünün resmi olarak kamu kurum ve kuruluşlarında kabul edilmemesi hergün bir bacımızın okulda veya hastanede yada başka bir kurumda hakarete uğradığı haberini okuyoruz insanlıktan ve imandan nasibini almamıi oukul müdürleri kızlarımıza en ağır hakareti yapmakta polis tutuklamakta savcısı ceza ile korkutmakta dır gayesi hak ve hayır olan insanlara faydalı olmaya çalışan STK lar en ağır bir biçimde cezalandırılmaktadır.ama ses yok direniş yok akp öncesi devrimci Müslümanlar Beyazıt ta Fatihte hak arayanlar akp nin gelmesi ile devşirildiler devrimci damarları kesildi gazları alındı barjın kapısı açıldı şimdi devlet dairelerinde ihale peşinde koşmaya başladılar. Yetmezmiş gibi hak arayan Müslümanlara sistemin bekçileriden önce ahlaksızca saldırıyorlar yerideğil daha erkendir provake etmeyin ekmeğimizle oynamayın diye. Bu bahsi edilen haklar Müslümanların sokağa dökülmesi ile elde edilecek haklardır. Sokağa çıkıp yakalım yıkalım demiyorum elbette bu bize yakışmaz.
Sokağa çıkıp bunlar hal olunmayana kadar evlerimize gitmeyelim diyorum öldürelim demiyorum bırakalım sistemin polisi askeri bizi vursun hatta öldürsün o zaman haklarımızı alabiliriz biz terörist değiliz yakıp yıkalım kutsal değerlerimizin ben Müslümanım diyenler tarafından çiğnendiğinde en azından ölmesini bilelim değerlerimiz için. Ve bunların yalancı olduğunu toplumsal mutabakat dedikleri şeyin toplumsal ihanet olduğunu anlatalım. Bunlar ancak sokaga çıkınca bizleri muhatap alacaklar. Baksanıza Allah aşkına sayın cumhurbaşbakının Bülent ARINÇ`IN başbakanının açıklamalarına bir avuç Allah tanımaz, ahlak tanımazı nasılda muhatap aldığına gelin konuşalım temsilci yollayın isteklerinizi söyleyin dediklerini duydukça insanın midesi bulanıyor. Sayın başbakanım cumhurbaşkanım Bülent ARINCIM onlarca yıl ceza verdiğiniz Müslümanlarla konuşma dertlerini dinleme zahmeti gösterdiniz mi sürgüne yolladınız mahkumların yaşlı anneleri nin feryadını da duydunuz mu mesaj alınmıştır dediniz mi acaba.
Öğretmeni tarafından okulun bodrumuna kapatılan sınıfa kapatılan kızlarımızın ağlamalarını da duydunuz mu acaba. öğretmeni tarafından dövülen kızlarımızın feryadını duydunuz mu acaba. size oy vere sizi bu günlere taşıyan Müslümanlara temsilci yollayın derdiniz nedir ne istiyorsunuz dediniz mi. Yoksa onlar bize oy vemeye mecburdurlar anlayışı ile adam yerine bile koymadığınız yığınlar mı. Allahtan korkun bu millete söz verdiniz ve kandırdınız sözünüzü yerine getirmediniz. Kendi Müslümanını zı oluşturdunuz, kendi zengininizi oluşturdunuz öyle aşırı dunya zehiri verdiniz ki bitkisel hayata soktunuz en kutsalına hakret etseniz bile selerini çıkarmayacak bir gençlik yetiştirdiniz. Bunu zaten itirafta ettiniz Müslümanların gazını aldınız devrimci ruhlarını aldınız yaşayan ölüler haline getirdiniz. Bu ülkede en aşşagılık ahlaksızlıkların hakkını bile verdiniz ama Müslümanların hakkını vermediniz sizin yaptklarını zı başka bir parti yapsa idi kıyamet kopardı.
Devir her zaman böyle gitmez gün gelir al aşağı edilirsiniz hemde sizin yanınızda görülen insanlar tarfından kuyularınız kazılır ve sırtınızda bir yığın günah ile ortada kalırsınız.
Bizde kalan yaptığınız zülümlere seyirci kalmanın vebali ve ağırlı olacak
Allahtan dileğim zalim idarecileri adil olanlarla tebdil etmesidir.
Ömer keydani / okur yazısı...
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Doğruhaber gazetesi yazarı Mehmet Göktaş, "Hoş geldin Sevgili Sultan, kirlenmiştik!" başlıklı köşe yazsını kaleme aldı.
-
Ya İlahi! Ya sabır! Ya sabır! Ey sevgi dolu kalbimin sevgilisi! VAV olup gelsem kapına, NUN gibi tutarak beni, Olur musun kalbimin tesellisi?
