`Çocuklarımız Çok İyi Gözlemcidir`
Çocukların çok iyi gözlemci olduklarını belirten Mersin İl Müftüsü Ali Melek, "Çocuk anne ve babanın nelere dikkat ettiğini, nelere baktığını, hangi programları takip ettiğini çok iyi gözlemler" dedi.
MERSİN - Mersin İl Müftüsü Ali Melek, alkolün dinimizdeki yeri, dizi ve filmlerdeki alkolü özendirici sahneler ve toplumun haramlardan uzak durması konularında açıklamada bulundu.
Yüce Rabbimizin insanı en mükerrer bir varlık olarak yarattığının altını çizen Melek, "Bu kadar mükemmel yaratılan bir varlığa, Yüce Rabbimiz bir sorumluluk vermiştir. Yüce dinimizin yasaklamış olduğu içki konusudur. Bütün Müslümanlarca da bilindiği gibi, içki yüce dinimizde haram kılınmıştır. Birçok yönünden dolayı yasaklanmıştır. Bir taraftan kendi yaratılış konumumuza uygun düşmeyeceğinden. Bireysel olarak dindarlığımızı zayıflatacağından. İçersinde bulunduğumuz ailemizi, sorumluluk dahilindeki çocuklarımıza karşı olan görevleri yerine getiremeyeceğimizden. Aile içerisinde huzursuzluğu artıracağından. Topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getiremeyeceğimizden. Bilmediğimiz, saymadığımız, sayamadığımız birçok hikmetinde dolayı Yüce Rabbimiz içkiyi haram kılmıştır" dedi.
"Çocuklarımız iyi bir gözlemci"
Çocukların iyi bir gözlemci olduğunu kaydeden Melek, "Çocuk gözlemler, anne ve babanın nelere dikkat ettiğini, nelere baktığını. Hangi programları takip ettiğini çok iyi gözlemler. Dolayısı ile biz anne ve babalar öncelikle iyi bir örnek olacağız. İkincisi, çocuklarımıza da gerçekten onları koruyucu bir takım tedbirleri de alacağız. Örnek olarak mı bunları yapacağız. Yasaklayarak değil. Onların anlayacağı bir şekilde, onlara anlatmak durumundayız. Başka çaremiz yoktur. Çünkü maalesef filmlerde de İslami konularda çok bir hassasiyet gösterilmemektedir. O halde görevler aile olarak bize düşmektedir. Özellikle içki, kumar gibi kötülükleri, zararlı alışkanlıkları, çocuklarımızı ifsat edebilecek olan. Ergenlik çağındaki çocuklarımızı kötü alışkanlıklara götürebilecek, durumdaki film ve bir takım senaryolarla hazırlanmış bu ve benzeri hususlarda korumamız gerekir. Bilinçlendirmemiz gerekir" şeklinde konuştu.
"Haramları işlememek için dini duyarlılığımızın artması lazım"
Melek, dini değerleri özümseme konusunda toplumda bir eksikliğin söz konusu olduğunu ifade ettikten sonra şunları kaydetti: "Bu eksiklik olduğu zaman, elbette ki dini değerlere karşı bir zafiyette gösterilmekte. Zararlı alışkanlıkta olsa, onun zararı göz ardı edilebilmekte. İnsanın nefsinin hoşuna giden, arzu ettiği şeylerin peşine düşmesi, biraz daha fazla olmakta. Kendisine hakim olamamakta. İnsanın kendisine hakim olacak şeyi ortaya koyacak olan dini duyarlılığıdır. Dini hassasiyetidir. Ve bu konudaki iradesidir. Bu irade gücümüzü, bu duyarlılığımızı, bu hassasiyetlerimizi belli bir ölçüde yükseltememişsek, nefsimizin ve arzularımızın günü birlik diyebileceğimiz heveslerin peşinden insanın gitmesi çok daha tabii olmaktadır. Kendimizi inancımızın gereği olarak dini değerlerin bizden istediği bir güzelliği ortaya koymamız lazım. Bizi yaratan Yüce Rabbimizin bizden istediği gibi davranmamız gerektiği anlayışını, inancını güçlü bir şekilde hissetmemiz gerekmektedir" dedi. (Osman Öksüz-İLKHA)
Yüce Rabbimizin insanı en mükerrer bir varlık olarak yarattığının altını çizen Melek, "Bu kadar mükemmel yaratılan bir varlığa, Yüce Rabbimiz bir sorumluluk vermiştir. Yüce dinimizin yasaklamış olduğu içki konusudur. Bütün Müslümanlarca da bilindiği gibi, içki yüce dinimizde haram kılınmıştır. Birçok yönünden dolayı yasaklanmıştır. Bir taraftan kendi yaratılış konumumuza uygun düşmeyeceğinden. Bireysel olarak dindarlığımızı zayıflatacağından. İçersinde bulunduğumuz ailemizi, sorumluluk dahilindeki çocuklarımıza karşı olan görevleri yerine getiremeyeceğimizden. Aile içerisinde huzursuzluğu artıracağından. Topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getiremeyeceğimizden. Bilmediğimiz, saymadığımız, sayamadığımız birçok hikmetinde dolayı Yüce Rabbimiz içkiyi haram kılmıştır" dedi.
"Çocuklarımız iyi bir gözlemci"
Çocukların iyi bir gözlemci olduğunu kaydeden Melek, "Çocuk gözlemler, anne ve babanın nelere dikkat ettiğini, nelere baktığını. Hangi programları takip ettiğini çok iyi gözlemler. Dolayısı ile biz anne ve babalar öncelikle iyi bir örnek olacağız. İkincisi, çocuklarımıza da gerçekten onları koruyucu bir takım tedbirleri de alacağız. Örnek olarak mı bunları yapacağız. Yasaklayarak değil. Onların anlayacağı bir şekilde, onlara anlatmak durumundayız. Başka çaremiz yoktur. Çünkü maalesef filmlerde de İslami konularda çok bir hassasiyet gösterilmemektedir. O halde görevler aile olarak bize düşmektedir. Özellikle içki, kumar gibi kötülükleri, zararlı alışkanlıkları, çocuklarımızı ifsat edebilecek olan. Ergenlik çağındaki çocuklarımızı kötü alışkanlıklara götürebilecek, durumdaki film ve bir takım senaryolarla hazırlanmış bu ve benzeri hususlarda korumamız gerekir. Bilinçlendirmemiz gerekir" şeklinde konuştu.
"Haramları işlememek için dini duyarlılığımızın artması lazım"
Melek, dini değerleri özümseme konusunda toplumda bir eksikliğin söz konusu olduğunu ifade ettikten sonra şunları kaydetti: "Bu eksiklik olduğu zaman, elbette ki dini değerlere karşı bir zafiyette gösterilmekte. Zararlı alışkanlıkta olsa, onun zararı göz ardı edilebilmekte. İnsanın nefsinin hoşuna giden, arzu ettiği şeylerin peşine düşmesi, biraz daha fazla olmakta. Kendisine hakim olamamakta. İnsanın kendisine hakim olacak şeyi ortaya koyacak olan dini duyarlılığıdır. Dini hassasiyetidir. Ve bu konudaki iradesidir. Bu irade gücümüzü, bu duyarlılığımızı, bu hassasiyetlerimizi belli bir ölçüde yükseltememişsek, nefsimizin ve arzularımızın günü birlik diyebileceğimiz heveslerin peşinden insanın gitmesi çok daha tabii olmaktadır. Kendimizi inancımızın gereği olarak dini değerlerin bizden istediği bir güzelliği ortaya koymamız lazım. Bizi yaratan Yüce Rabbimizin bizden istediği gibi davranmamız gerektiği anlayışını, inancını güçlü bir şekilde hissetmemiz gerekmektedir" dedi. (Osman Öksüz-İLKHA)