• DOLAR 32.284
  • EURO 35.005
  • ALTIN 2444.464
  • ...
Enes Kara'nın annesi:  ARKADAŞ ÇEVRESİ EVLADIMIN SONU OLDU
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Aslan/MALATYA

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Enes Kara'nın intihar olayı gündemdeki yerini koruyor. Kimi bilindik çevreler her zamanki gibi bu olayı da kullanarak İslami cemaatleri ve İslam'ı hedef almaya başladı. Yaşanan olayla ilgili yazılı basın açıklaması yapan Enes Kara'nın Annesi Hatice Kara, evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarı ile muamele görmeleri gerekirken siyasi malzeme konusu edildiklerini, akıl ve izanın kabul etmeyeceği iftiralarla karşılaştıklarını ve kendilerine insafsızca saldıranların vicdanlarını gözden geçirmelerini istediğini söyledi.

"OĞLUM 11. SINIFA KADAR NEŞELİ VE HAYAT DOLU BİR ÇOCUKTU"

Anne Kara, "10 Ocak 2022 tarihinde yaşanan hadise neticesinde, ahirete göçen evladım Enes üzerinden yürütülmeye çalışılan kamuoyu algısına karşı bir kısım cevap ve acılı bir annenin feryadıdır. Öncelikle belirtmek isterim ki, oğlum Enes, 11. sınıfa kadar neşeli ve hayat dolu bir çocuktu. 11. sınıftan itibaren okuduğu Fen Lisesindeki arkadaş çevresi, oğlum Enes'i yavaş yavaş bizden uzaklaştırdı. Sosyal ilişkileri ve aile içi bağlılığı azalan oğlumun, arkadaş ilişkisi ise gün geçtikçe artmaya diğer yandan ise telefon ve oyun bağımlılığı oluşmaya başladı. Okuldan arta kalan zamanlarda, ya telefon oyunları ya da arkadaşları ile vakit geçirir olmuş ve gün geçtikçe sessizleşmeye ve içine kapanmaya başlamıştı. Maalesef arkadaş çevresi evladımın sonu olmuştur." diye belirtti.

“İNSANLIĞA FAYDALI OLABİLMESİ İÇİN TÜM FEDAKARLIĞI YAPTIK”

Oğullarını küçüklüğünden beri güzel ahlak üzerine yetiştirmeye gayret ettiklerini, iyiyi ve güzeli hep kendisine telkin ettiklerini kaydeden Kara," Çevresine, devletine ve insanlığa faydalı olabilmesi için tüm fedakarlığı yaptık. Oğlumun istikamet üzerinde olmasını istedik ve hep ona dua ettik. Ancak, hiç ummadığımız ve çocuğumuzdan beklemediğimiz o sona engel olamadık." dedi.

"LİSE DÖNEMİNDE TANIŞTIĞI ARKADAŞLARI, OĞLUMU DİNSİZLİĞE SÜRÜKLEDİ"

Lise döneminde tanıştığı ve sonraki süreçte de görüşmelerinin devam ettiği bir kısım arkadaşlarının, oğlunu dinsizliğe sürüklediğini ve inandığı değerleri sorgulatmaya başladığını söyleyen Kara, şöyle devam etti: “Oğlum inandığı değerlerden uzaklaştıkça, iyice içine kapanmış ve maalesef hayatı amaçsızlaşınca boşluğa düşmüş ve kurtuluşu ölümde görmüştür. Oğlumun arkadaş çevresi Enes'i inancından uzaklaştırarak yaşama sevinç ve enerjisini elinden almıştır. Enes'in manen çöküşü, okulun zorluğunu dahi kaldıramamasına sebebiyet vermiştir. Oğlumuz, arkadaş çevresinin telkini ile bizden uzaklaşmıştır. Ancak biz bir an bile Enes'i bırakmadık. Sürekli kendisine destek olmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Arkadaş çevresi ve telefon bağımlılığını engelleyemedik. Oluşan neticeyi önleyemedik. Ayrıca çocuğumuzu zorlama ile bir yerde tutmadık. Fakat tüm hayatını Hatay'da geçirmiş olduğu için 'Elazığ'ı bilmezsin, 2-3 ayda en azından Elazığ'ı tanır ve arkadaşlar edinirsin ondan sonra eve çıkarsın.' diyerek gayet makul olarak yönlendirdik."

“BİZE İNSAFSIZCA SALDIRANLARIN VİCDANLARINI GÖZDEN GEÇİRMELERİNİ İSTİYORUM”

Günlerdir basın ve yayın kuruluşlarında, evlatlarının acısını dahi yaşamalarına fırsat verilmeden türlü türlü saldırılara maruz kaldıklarına dert yanan Kara, "Yobazlık ve gericilikle itham edildik. İnsaf sınırları aşılarak katil olarak dahi itham edildik. Evladını kaybetmiş acılı bir aile nazarı ile muamele görmemiz icap ederken siyasi malzeme konusu edildik. Akıl ve izanın kabul etmeyeceği iftiralarla karşılaştık. Bize insafsızca saldıranların vicdanlarını gözden geçirmelerini istiyorum." dedi. Kara son olarak, "Sözlerimi bitirirken ifade etmek isterim ki, oğlumun ölümü ile gün yüzüne çıkan ve gençleri ölüme sürükleyen manevi rahatsızlıkların giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin araştırılmasını yetkililerden istirham ediyorum. Ta ki nice Enesler ölmesin diye…" çağrısında bulundu. (İLKHA)

Saldırıların hedefinde İslam var

BUHRANLARA ÇARE; İSLAM’DIR

Enes Kara adlı gencin intiharı üzerinden İslami kesimlere yönelik linç kampanyası başlatan çevrelerin saldırılarını değerlendiren İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, saldırıların hedefinde İslam’ın olduğunu söyledi.

Muharrem Kayık/BATMAN

Enes Kara’nın intiharını bahane eden İslam düşmanı çevrelerin özellikle sosyal medya üzerinden Müslümanlara, İslami kurumlara yönelik yoğun bir iftira, karalama ve linç kampanyası başlatmaları büyük tepkilere neden oldu.

“İNTİHAR BAHANE EDİLEREK İSLAM VE MÜSLÜMANLARA SALDIRILIYOR”

Bu çevrelerin söz konusu gencin ölümüne üzüldüklerine inanmadığını belirten İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, intiharın bahane edilerek İslam’a ve İslami değerlere yoğun bir saldırının başlatıldığını söyledi. Gencecik bir insanın kanı ve ölümü üzerinden İslam’a düşmanlık yapıldığını vurgulayan Şimşek, genç nesilde var olan yozlaşmanın, yaygınlaşan suç oranlarının suçlusu güya İslam ve Müslümanlarmış gibi bir algı oluşturulduğunu ifade etti.

“TOPLUMDAKİ BOZULMANIN SORUMLUSU SİSTEMİN KENDİSİDİR”

Şimşek, “Eğer bu gençlerimiz intihar ediyorsa ve toplumun içerisindeki gençlerin çoğunluğu madde bağımlısı ve pek çok kötü hastalıklara müptela olmuşsa sorumlusu sistemin kendisidir, İslam değildir.” dedi. İslam düşmanı çevrelerin yasakçı bir zihniyete sahip olduğunu, amaçlarının Müslümanların önünü kesmek olduğunu belirten Şimşek, halkın bu sinsi oyunların farkında olması gerektiğini söyledi.

“OLAY, İSLAM DÜŞMANLIĞINA ÇEVRİLMEK İSTENİYOR”

Tıp öğrencisi gencin intiharının son günlerde medyada gündem edildiğini belirten Şimşek, “Bu meseleye baktığımız zaman bütünüyle İslam düşmanlığına çevrilmek isteniyor. Hâlbuki meseleye baktığımızda bu genç paylaştığı videoda da söylediği gibi yaklaşık 3 senedir bir boşluk ve kararsızlık içerisinde, bu manada psikolojik sıkıntıları olan bir genç. Bununla beraber bu genç, bütünüyle ailesinin iyi niyetiyle bir yurda bırakılmış ve böyle bir vukuat meydana gelmiştir” dedi.

“GENCECİK BİR İNSANIN ÖLÜMÜ ÜZERİNDEN İSLAM’A VE MÜSLÜMANLARA SALDIRIYORLAR”

İntihar eden gencin ailesine başsağlığı dileyen Şimşek, “Her şeyden önce biz ailesine başsağlığı ve sabr-ı cemil temennisinde bulunuyoruz. Bu genç için de Allah Teâlâ kendisiyle alakalı merhametiyle muamele etsin diyoruz. Ancak şuna dikkat çekmek istiyoruz ki; basın ve sosyal medyada bu konu ile ilgili konuşanlar, sanki bu olayın suçlusu bütünüyle İslam ve Müslümanların kendisiymiş gibi bir düşmanlık yapılıyor. Gencecik bir insanın kanı ve ölümü üzerinden İslam’a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Bu saldırı büyük bir saygısızlık ve garabettir. Çünkü bugün bu ülkeyi idare eden sistem İslami bir sistem değildir. Eğer bu gençlerimiz intihar ediyorsa ve toplumun içerisindeki gençlerin çoğunluğu madde bağımlısı ve pek çok kötü hastalıklara müptela olmuşsa sorumlusu sistemin kendisidir, İslam değildir. Zira bu ülke İslam’la idare edilmiyor. Bunu böyle bilmek lazımdır.” ifadesini kullandı.

Şimşek, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bugün bu olayı sebep göstererek İslam’a, Müslümanlara ve İslami kurumlara saldıranların niyetinde bu gencin ölümü ile ilgili duydukları bir acı yoktur. Bütünüyle bu olayı bahane edip Müslümanlara ve İslam’a saldırmaktadırlar. İslam’a saldıran insanların şu anda gençliğin içinde bulunduğu buhranlardan şikâyet ettiklerine şahit olmadık. Bugüne kadar toplumdaki fuhşiyattan ve gençliğin içinde bulunduğu kötülüklerden şikâyet ettiklerini görmedik. Ama en ufak bir sebep buldukları zaman İslam’a ve Müslümanlara saldırabiliyorlar.”

“YASAKÇI ZİHNİYETİN AMACI; İSLAMİ KURUMLARI KAPATIP MÜSLÜMANLARIN ÖNÜNÜ KESMEK”

İslam düşmanı çevrelerin amacının İslami kurumları kapatmak olduğunu vurgulayan Şimşek, son olarak şunları söyledi: “Bu bir kin ve düşmanlıktır. Bütünüyle Müslümanların önünü kesmek istemektir, İslami kurumları kapatmaktır, çünkü bunların işi gücü İslam ile uğraşmaktır. Bu zihniyet yasakçı bir zihniyettir. Bundan dolayı Müslümanların bu tür saldırılara karşı uyanık olmaları ve bu oyunlara gelmemesi lazım, İslam’ın özünde insanların ıslahı vardır, huzur vardır, sükûnet ve barış vardır. Fakat biz bugün bu eserleri görmüyor ve gençlik de bir tehlike içerisindeyse şüphesiz bu sorun, mevcut sistemin neticesidir. Bunu bahane edip İslam’a ve Müslümanlara saldıranların art niyetten başka bir dertlerinin olmadığını biliyoruz.” (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir