• DOLAR 32.234
  • EURO 35.373
  • ALTIN 2521.314
  • ...
UKRAYNA-RUSYA KRİZİ! KİM NE İSTİYOR?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ZEYNEP BOZDAŞ

UKRAYNA RUSYA İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?

Aynı kültüre, inanca, ortak tarihsel geçmişe sahip Rusya ve Ukrayna ilişkilerinde gerilim had safhada. Askeri bir çatışma ihtimaline karşı hazırlık yapılıyor. 

Rusya için Avrupa ile arasında bir savunma tamponu görevi gören ve Doğu Avrupa’nın kapısı olarak gördüğü Ukrayna’da hakimiyet sağlamak hayati bir öneme sahip.  Etkinlik alanını Ukrayna’ya kadar genişleten ve Rusya’nın sınırlandırılması amacıyla Ukrayna’nın NATO  ittifakına dahil edilme planı, Rusya’nın Ukrayna politikasında askeri hamlelerini hızlandırmasına neden oldu.  Ukrayna, Rusya için Avrupa’nın doğusuna ve Balkanlara açılan bir kapı durumunda. Belarus-Ukrayna hattını muhafaza etmek Çarlık dönemi stratejisine dönen Rusya için hayati öneme sahip. 

Ancak  2020'de NATO genişletilmiş fırsatlar partneri statüsünü alan Ukrayna Rusya'nın planlarını sekteye uğratarak Rusya'nın kırmızı çizgilerini aştı.

Zira Ukrayna, toprak bütünlüğünü yeniden sağlamak için  bir an önce NATO Üyelik Hareket Planı almak ve üyelik görüşmelerini başlatmak istiyor. Bu Rusya için savunma tamponunun ortadan kalkması ve sınırlandırılmak anlamına geliyor. Rusya Ukrayna'nın NATO'ya girmesini kendisi için doğrudan tehdit olarak görüyor ve bunu kırmızı çizgi olarak adlandırıyor. 

UKRAYNA-RUSYA KRİZİ 

Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinden sonra Ukrayna ve Rusya arasında patlak veren ilk kriz Karadeniz Filosu oldu. 23 Haziran 1992 tarihinde iki ülke devlet başkanları, Karadeniz filosunun   önce ortak yönetilmesi, üç yıl sonra ise paylaşılması yönünde anlaşmaya varmış ancak bir süre sonra Ukrayna bayraklı devriye gemisi SKR-112'nin Odessa'ya gitmesi sonrası taraflar silahlı çatışmanın eşiğinden dönmüştü. Bir sonraki kriz 2001 yılında Rus yolcu uçağının Ukrayna’nın tatbikatı sırasında düşürülmesiyle tekrar patlak verdi. 

TURUNCU DEVRİM

Ukrayna'da 2004 yılında gerçekleşen devlet Başkanlığı seçimlerinde dönemin Başbakanı Viktor Yanukoviç'in karşısına, Batının desteğini alan "Naşa Ukrayna" Bloğu lideri Viktor Yuşçenko aday olarak çıktı. Seçimin ikinci turunda, Rusya yanlısı Yanukoviç yüzde 49,4, Yuşçenko yüzde 46,6 oy aldı. Ancak seçimlerde hile yapıldığı iddiaları üzerine Yuşçenko, taraftarlarına sokağa çıkmaları çağrısı yaptı. Yuşçenko'nun seçim kampanyasında turuncu rengi kullanmasından dolayı bu olaylar "turuncu devrim" olarak adlandırıldı. Yeniden yapılan seçimlerde Batı destekli Yuşçenko yüzde 51,9 , Rusya yanlısı Yanukoviç  ise yüzde 44,2 oy aldı. Yuşcenko başkanlığı alınca Rusya 'Doğal Gaz' krizini patlattı bir süre sonra ise Ukrayna Rus gazının fiyatını iki kat artıran anlaşmayı imzalamak zorunda kaldı.

EURO MAYDAN

2010 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde ise Rusya yanlısı Yanukoviç seçimleri kazandı ve büyük tartışmalara sebep olan Karadeniz Filosu'nun Kırım'da bulunma süresini 2042 yılına kadar uzatan anlaşmayı imzaladı. Rusya yanlısı liderin 2013'te Ukrayna-AB Ortaklık anlaşmasını imzalamayı reddetmesi üzerine milliyetçiler sokağa çıktı. Polis ve eylemciler arasında çıkan çatışmalarda 100’ü aşkın kişi hayatını kaybetti. Yanokoviç ülkeden kaçarken batı yanlıları iktidarı ele geçirdi.

KIRIM'IN İLHAKI
Batı destekli yönetimin iş başına gelmesinin ardından Rusya, Sivastapol'da bulunan Rus askerleri ile yarımadaya sevk ettiği Rus yanlısı paramiliter birliklerini harekete geçirdi. Rusya yanlıları Kırım Parlamentosu’nu bastı ve bağımsızlık için referandum kararı alınması için talep etti.
6 Mart'ta toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım’ın Rusya'ya bağlanması için referandum yapılması kararı aldı. 16 Mart 2014'te yapılan ve Ukraynalılarla Kırım Tatarlarının protesto ettiği  referandumda Kırım’ın Rusya'ya bağlanması yönünde karar çıktı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart’ta Kremlin Sarayı'ndaki törende "Kırım ve Sivastopol'ün Rusya'ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını" öngören yasayı imzalayarak yarımadanın ilhakını onayladı.

Kırım’daki Sivastopol Limanı, Moskova'nın Karadeniz üzerinden Akdeniz ve ötesinde hakimiyet kurma arzusunun sembolü olarak görüldüğü için bölge Rusya için büyük öneme sahip. Aynı zamanda Kırım’ın ilhakı ABD ve NATO’nun Rusya’yı çevreleme stratejisine büyük bir gedik açtı.

DONBASS KRİZİ

Rus yanlısı lider Yanukoviç'in, gösterilerin büyümesi üzerine Şubat 2014'te ülkeden kaçmasının ardından ülkenin doğusundaki Donbas bölgesinin Donetsk ve Lugansk şehirlerinde Rusya yanlısı ayrılıkçılar bağımsızlıklarını ilan etmişti. Ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında 2014'ten bu yana süren çatışmalarda 13 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Donbass bölgesinde yaşanan krizi; Zelenskiy, referandum olasılığıyla ilgili olarak, "Bu bir statü meselesi değil. Hayatımızda böyle bir şey olabilir. Bu, Donbass’a, Kırım’a yönelik olabilir. Genel olarak savaşı sona erdirmeye yönelik olabilir" ifadeleriyle değerlendirmişti. Bölgedeki ayrılıkçılara destek veren Rusya ise bunun Ukrayna'nın iç meselesi olduğunu söyleyerek dünyayı saldırgan ve ayrılıkçı bir politikası olmadığına ikna etmeye çalışıyor. 

 

KRİZ NEDEN TIRMANDI?
 Rusya , Ukrayna'yı 2015 barış anlaşmasının şartlarına uymamakla suçlamış ve Batı'yı Ukrayna'nın uyumunu teşvik etmediği için eleştirmişti. Anlaşma, Moskova’nın Kiev’e diplomatik bir darbesiydi ve Ukrayna'nın isyancı bölgelere geniş özerklik vermesini ve isyancılara kapsamlı bir af teklif etmesini gerektiriyordu. Ancak Rus ordusunun Ukrayna sınırına  askeri yığınak yapması çatışmaları artırdı. Ukrayna ordusu da bölgedeki tedbirlerini artırınca Rusya, sınıra ve  Kırım'a asker yığdı. Moskova'nın, Ukrayna sınırına askeri sevkiyat yapmasına AB ve ABD tepki gösterdi.

Batı, Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğünü desteklediğini bildirdi. 

Nisan ayında Rusya, Kerç boğazını donanmayla kapattı ve Akdeniz’deki 2 savaş gemisini de Sivastopol’e göndererek Ukrayna’nın Azak denizindeki sahillerini kuşatma altına aldı.


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın NATO’ya katılma ihtimalinden ötürü endişe duyduklarını belirterek, “Ukrayna NATO’ya girerse ardından Ukrayna’ya bizim için tehdit oluşturacak silah sevkiyatları başlar.” dedi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir ise Putin'e, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi halinde korkunç bir bedel ödeyeceğini ve yıkıcı ekonomik sonuçlarla karşılaşacağını söyledi.

Ancak Biden gazetecilere verdiği demeçte, olası bir Rus işgali durumunda Amerikan kara muharebe birliklerini Ukrayna'ya gönderme olasılığının 'kesinlikle masada olmadığını' da söyledi. Bununla birlikte ABD ve NATO'nun, savunmalarını güçlendirmek için ittifakın doğu kanadındaki ülkelere daha fazla kuvvet göndermesi gerekeceğinin altını çizdi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise Avrupa'ya orta menzilli nükleer füzeler yerleştirmek zorunda kalabileceklerini söyledi.

RUSYA UKRAYNA’YA SALDIRACAK MI?

Rusya Ukrayna’ya yönelik saldırı planının olmadığını söylese de Ukrayna cephesi  Rusya'nın sınırda topladığı asker sayısının tahminen 94 bin 300'ü bulduğunu açıkladı ve ocak ayı sonuna doğru büyük çaplı bir saldırı hazırlığında olabileceğini iddia etti.

Rusya  NATO'nun Ukrayna'yı üye olarak kabul etmesini ya da Ukrayna'ya ülkesini hedef alacak füze sistemlerinin yerleştirilmesini önlemek amacıyla yasal olarak bağlayıcı güvenlik garantileri talep ediyor. Bu yüzden Batı, Rusya’nın son hamlelerini diplomatik kazanım elde etmek için blöf olarak değerlendiriyor. Peki Rusya Ukrayna’ya yönelik bir  askeri operasyonu göze alabilir mi?

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik doğrudan bir işgale başlayacağı düşünülmüyor. Ancak Rusya daha önce  Ukrayna'nın doğusunda ayaklanma çıkararak Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'ni (DHC ve LHC) kuran milisleri desteklemiş, Kırım’da ‘yeşil giysili adamlar’la ilhakı tamamlamıştı. Rusya, zaten fiilen bölünmüş ve bir kısmı kendi  hakimiyeti altındaki ülkeye büyük ekonomik ve askeri kayıp verdirecek bir operasyona kalkışacak mı? Rusya'nın hedefleri Ukrayna ile sınırlı değil.  2015 yılında yayımladığı Rus Deniz Doktrininde  Karadeniz  ve Akdeniz arasında ticaret rotasının güçlendirilmesinden Kızıl Deniz, Afrika kıtasındaki ilişkiler ve Hint okyanusundaki etkinlik alanından bahsediliyor. Bu doğrultuda Gürcistan müdahalesinden sonra Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyarak güvenlik anlaşmaları imzaladı ve Güney Osetya ve Abhazya’da önemli etkiye sahip oldu.

Kırım’ı ilhakıyla Karadeniz’de stratejik pozisyonunu korudu. Sovyetler Birliği'nin hakimiyet alanına yeniden sahip olmak isteyen Rusya, NATO'nun çevreleme ve sınırlandırma politikasına karşı konumunu güçlendirmek istiyor. 

ABD NE YAPIYOR?

Yaşanan gerilim ile ilgili açıklama yapan ABD Başkanı Biden NATO müttefiklerini savunmak gibi bir ahlaki ve hukuki sorumluluğu olduğunu ancak bu sorumluluğun Ukrayna’ya kadar uzanmadığını söyleyerek  Ukrayna’nın cephede yalnız kalacağını ima etti. Rusya’nın olası bir Ukrayna işgalini önlemek amacıyla Amerikan askerlerinin kullanılıp kullanılmayacağı yönündeki soruya ise , “Bu seçenek masada değil” yanıtını verdi. Aslında Avrupa’dan NATO’ya karşı yükselen sesler ve Avrupa ordusu kurulsun taleplerine karşı Rusya’nın son hamleleri ABD tarafından Avrupa’ya karşı bir mesaj niteliğinde. Bu yüzden daha pasif bir tutum içerisinde olduğu görülüyor.  Zira Almanya ile Rusya arasında başlayan doğal kaynak ve teknolojiye dayalı yakınlaşma ABD için Avrupa’da etkinlik alanının büyük oranda yitirileceği anlamına geliyor. Bu yüzden ABD, Rusya’nın askeri hamlelerine karşı propaganda gücünü kullanıyor ve Avrupa’yı kendilerini bekleyen tehlikeye karşı uyarıyor, Avrupa’yı harekete geçirmeyi hedefliyor. Aksi takdirde Rusya’nın Avrupa ülkeleriyle yakınlaşma hamlesi ABD’nin Avrupa’daki gücünü tam anlamıyla kaybetmesi anlamına geliyor.

ABD Aynı zamanda Yunanistan ile yaptığı 5 yıllık savunma anlaşmasının ardından Batı Trakya bölgesindeki askeri varlığını arttırma çalışmalarına hız verdi. Böylece Dedeağaç ve kuzey Ege’den de orta Avrupa ve Ukrayna’ya kısmi de olsa müdahale edilebilecek. Ve bölge ilerisi için bir üs görevi görecek.

TÜRKİYE NE YAPACAK?
Ukrayna ve Rusya arasında gerginlik hızla tırmanırken Türkiye hangi cephede yer alacak? ABD ile yaşanan F-35 gerginliğine karşı Rusya ile yakınlaşan Türkiye, savunma alanında iş birliği yapmış ve Kırım’ın ilhakına rağmen Rusya ile ilişkilerini korumayı başarmıştı.

Ancak Türkiye’nin Ukrayna ile de kuvvetli ilişkileri var. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna parlamentosu, 2020’de imzalanan Türkiye ile askeri iş birliği anlaşmasını onayladı. Ayrıca daha önce Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba, Ukrayna’nın Rusya’yı ‘kontrol etmek’ ve topraklarını savunmak için Türkiye’den Bayraktar TB2 SİHA'ları satın aldığını belirtmişti. Rus basını Kiev yönetiminin Ankara ile ortaklaşa ANKA üretimine başladığını duyurdu.
İki ülke ile de yakın ilişkilere sahip Türkiye Ukrayna ve Rusya gerilimi için ne diyor?

Olası bir çatışma durumunda NATO ülkesi olan Türkiye’nin Rusya’yı karşısına alması beklenmiyor. Krizin çözümü için diplomatik adımlar atan Türkiye olası bir çatışma anında da pozisyonunu kaybetmeyerek barış yanlısı bir tutum izleyecek gibi görünüyor. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir