• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Sevgili Dost
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bu zaman içerisinde tutuklu satırlarım olmadı değil, cezası bitmeyen cümlelerim var benim, tahliyesi uzak olan.

Nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seni mi sormalı ya da bıraktığım yerden mi başlamalıyım, bu tükenen kalemime inat.

Çok zaman geçti, adreslerim değişti, birçok ölüme, birkaç göçe, sayısız ayrılıklara, firaklara, sarı sıcak geçmeyen temmuzlara, bir çekmece unutulan ama tozlu anılara, dünü sayıklayan izlere, gölgeli silik fotoğraflara; şahid oldum, demlendim, biriktirdim ve türevini aldım tüm yaşadıklarımın.

Yaş aldım, çektiğim kadar büyüdüm. Kayboldu tekil sevinçlerim, anılara belli belirsiz seferler düzenledim ve dünde saklanmak istedim. Bir oyunun içinde defalarca sobelendim, oyunları bıraktım.

Birçok sahipsiz şehirlerden geçtim, yollar tükendi, selamsız, sabahsız uyandım.

Biriktirdiğim renkler hazan renginde, şimdi kahroldum. Kızamadım ne kendime ne de beni yalnız geçen zamana.

Hecelere böldüm acıları, hüzünleri, göçleri, kalemim kanadı.

Yalnızlığa tutuklandım, bir şiirin son hecesinde şaire kızdım, denize küstüm.

Bir çocuk büyüdü düşümde gizli gizli. Önce elleri soğuğu tanıdı sonra ayakları hasretle tanıştı, varamadı sılaya. Yüreği yangınlarda kül oldu. Bir çocuk büyüdü bir hayal intihar etti.

Yazacak çok şeyi var bu çocuğun, yazmaktan korkmazsa. Şimdi tüm sokakların adını değiştiriyorum, her sokak umuda, güzelliğe, vasl-ı canana çıksın diye sen bu sokakta yürü çocuk.

Bir sıcak çay kıvamında yazamıyorum diye kızma bana. Baharı, maviyi, yeşili, toprağı, baş gösteren başakları, bu nisan yağmurlarını gözlerine süremedim, gücenme bana. Bir turnanın kanadına takamadığım özlemlerimi gönderiyorum sana, kabul eyle. Ve benim adıma tüm özlemleri yak, sıradan olmasın, susmalısınız.

Heybemde ne varsa onu döktüm sana. Yer yer arabesk bir hüznün kölesi olsa da kalemim, hüzünlü değilim aslında, sadece mizacım böyle!

Yorgun düşüyor kalemim, yavaş yavaş, gidiyorum. Başka bir zamanda, belki de başka bir şehirde, başka bir deyişle sana yazma umuduyla.

Olur da hayatın çizgisel hızını yakalarsam sana bugünü ve yarını yazmaktan çekinmeyeceğim.

Tükeniyor artık kalemim. Vedaların adını değiştiremiyorum, garip bir sessizlik kaplıyor içimi. Bir akşamüstü kendine bir çay söyle şekersiz olsun.

Benden selam söyle gördüğün uçurtması kayıp her çocuğa, kırık dökük tüm ezgilere, bir mahkûmun düşündeki özgürlüğe, bütün kuşlara, uzak olduğum tüm denizlere, ırmaklara, köşe başındaki bakkala, kâğıt toplayan çocuklara, ekmek kuyruğundaki tüm gariplere ve yalnız bırakılan tüm posta kutularına, mazruf ve zarflarına selam, yüreğine selam olsun.

Hoşçakal Aziz Dost…

Yusuf ŞANLIYURT/Söz ve Kalem Dergisi Nisan 2013

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir