İşgalci siyonist rejimin Gilboa Hapishanesi'nden kaşık ile kazdıkları tünelden firar eden esirler, tekrar yakalanmalarına rağmen dünya gündemindeki yerini koruyor. İşgalci siyonistlerin en korunaklı zindanlarından biri olan Gilboa hapishanesinden kaçan Filistinlilerden "Büyük Kaçışın Mimarı" lakaplı Filistinli 46 yaşındaki mahkum Mahmud Abdullah Arıda ile Muhammed Kasım Arıda, Filistin Esir İşleri Heyeti ve Filistin Televizyonu tarafından yayınlanan iki ayrı mesajda, yeniden tutuklanmalarından bu yana maruz kaldıkları şartlar ve sorgulama koşullarını anlattı.

EN BÜYÜK ARZUMUZ ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAKTI!

“Büyük Kaçışın Mimarı” lakaplı Mahmud Arıda, kendisini ve diğer mahkumları tüneli kazmaya ve hapishaneden kaçmaya iten nedenleri açıkladı.

Arıda, tünel kazmanın asıl sebebinin uzun süredir devam eden özgürlüğe kavuşma isteği olduğunu söyledi.

Tüneli, 10 Kasım 2020'de işgal zindanlarında gözaltında tutulduğu sırada Kemal Ebu Vaar’ın şehit edilmesine tepki amacıyla da kazdıklarını belirten Arıda, ayrıca cezaevindeki trajik koşulları, mahkumların korkunç durumunu, kötü tecrit şartlarını ve 2017 büyük ölçekli mahkum grevi taleplerinin uygulanmamasını protesto etmenin de tüneli kazmalarının nedenleri arasında olduğunu belirtti.

“KUDÜSE GİDEN YOL”

Mahkumların tünele "Kudüs'e giden yol" adını verdiklerini kaydeden Arıda, "Bu zaferi (kaçış) 21 Ekim 2007 Negev Hapishanesi mahkumların bastırılması sırasında şehit edilen, Muhammed el-Eşgar, Kemal Ebu Vaar ve esir hareketi şehitlerine adıyorum." dedi.

Arıda "bu eylemi direnişe, Arap ve İslam halklarına, dünyanın özgür insanlarına ve esirler için yaptıklarına vefa olarak Gazze'ye hediye ediyorum." ifadelerine yer verdi.

“MESAJIMIZI TÜM DÜNYAYA İLETTİK”

"Özgürlüğün ve hak sahiplerinin savunucusu olduğumuz, mazlum olduğumuz ve topraklarımızı özgürleştirmemiz için dünyanın yanımızda durması gerektiği mesajımızı tüm dünyaya ilettik." diyen Mahmud el-Arıda, Arraba beldesine ve orada yaşayanlara selam iletti.

SUSUZ BİR ZİNDAN

Muhammed Arıda (39) ise mesajında, yeniden tutuklandıktan sonra tutulduğu hücrelerdeki bazı koşulları şöyle anlatıyor:

"9 gündür 24 saat boyunca aynı hücrede tutuluyorum. Hücrede duvarlar dışında hiçbir şey yok. Kimseyle görüşmüyorum. Su ve başka ihtiyaçlar için hapishane hücresinin küçük penceresine yönelmeye çalışıyorum." ifadelerine yer verdi.

Mesajında kendisini sorgulayanlara, "Yaptığımız meşru hakkımızdır. Ben iradem dışında burada hapsediliyorum. Yasalarınızı kabul etmiyorum." dediğini aktaran Arıda, "Hücredeki yaşam koşulları çok zor, çok soğuk. Yeniden tutuklandığımdan bu yana ilk hapishane kıyafetlerimi değiştirmedim." ifadelerine yer verdi.

BEN TERÖRİST DEĞİLİM AMA SİZ İŞGALCİSİNİZ!

Arıda, İsrail'in kendisini "terörist" olarak nitelendirmesine şu ifadelerle yanıt verdi:

"Ben terörist değilim ama siz işgalcisiniz ve Filistin halkı olarak bize karşı terörizm uyguluyorsunuz ve biz kendimizi savunuyoruz."

İşgal topraklarında yaşayan ve kendileriyle dayanışma içerisinde olan Filistinlilere, Batı Şeria ve Gazze halkına selam gönderen Arıda, Arap ve İslam aleminin kendileriyle dayanışmalarını takip ettiğini ve onları selamladığını belirtti.

 HAPİSTEN FİRAR EDEN 6 FİLİSTİNLİ ESİR

Filistinli 6 esir, 6 Eylül sabahı, siyonist işgal rejiminin kuzeyinde yer alan yüksek güvenlikli Gilboa Hapishanesi'nden tünel kazarak firar etmişti.

Hapisten kaçan Fetih Hareketinin silahlı kanadı El-Aksa Şehitleri Tugayı üyesi Zekeriya ez-Zubeydi ile Filistin İslami Cihad Hareketi mensubu, Muhammed Kasım Arıda, Yakub Mahmud Kadri ve Mahmud Abdullah Arıda 10-11 Eylül tarihlerinde işgal güçlerince tekrar yakalanmıştı.

Hapisten firar eden diğer iki Filistinli esir Eyhem Fuad Kemamci ve Munadil Yakub Nufeyat'ın da yakalanmasıyla firar eden tüm Filistinli tutuklular yakalanmış oldu.

Filistin kaynaklarına göre, işgalci hapishanelerinde 365'i "idari tutuklu" olmak üzere yaklaşık 4 bin 500 Filistinli bulunuyor.