Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin, lisede düzenlenen tartışmalı “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” etkinliğini haberleştiren yerel basını savcılığa şikâyet etmesi, kentte büyük tepki topladı. Bir yandan “Gazetecilik suç değildir” bildirilerine imza atan Baro’nun, diğer yandan eleştirel haber yapan gazetecileri yargı sopasıyla hedef alması, “açık bir çelişki” ve “ideolojik refleksle özgürlükleri baskılama girişimi” olarak değerlendirildi. Yerel gazeteciler, Baro’nun kendi düşüncesine dokunulduğunda özgürlük söylemini rafa kaldırdığını ve hukuk mekanizmasını bir tehdit unsuru olarak kullandığını belirterek tepki gösterdi.

Batman’da bir lisede düzenlenen “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” temalı etkinliğin ardından başlayan tartışma, yerel basın ile Batman Barosu’nu karşı karşıya getirdi. Programa yönelik eleştiriler üzerine Baro’nun gazeteciler hakkında suç duyurusunda bulunması, kentte basın özgürlüğü ve ifade hakkı tartışmalarını alevlendirdi. Batmanlı gazeteciler hem eğitimin içeriğinin toplumsal değerlere aykırı olduğunu belirterek programı eleştirdi hem de Baro’nun kendilerini hedef alan hukuki girişimine tepki gösterdi. Gazeteciler, yaptıkları basın açıklamasında Baro’nun çelişkili tutum sergilediğini ifade ederek “Yerel basını susturma girişimine asla boyun eğmeyeceğiz” mesajı verdi.

Batmanlı gazeteciler, okullarda uygulanması yasaklanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” programıyla ilgili etkinliği düzenleyen ve bu etkinliği eleştiren yerel basın hakkında suç duyurusunda bulunan Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi’ni protesto etti.

Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan açıklamayı Batman Bağımsız Gazeteciler Derneği Başkanı Gazeteci-Yazar Veysi Demir okudu. Açıklamada Baro’nun bir yandan "Gazetecilik suç değildir" bildirilerine imza atarken, diğer yandan yerel basını yargı sopasıyla susturmaya çalıştığı belirtilerek bu çifte standart eleştirildi.

Yapılan açıklamada, Baro’nun bir okulda verilen semineri eleştiren haber nedeniyle gazeteciler hakkında "Halkı yanıltıcı bilgiyi yayma" ve "Kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla savcılığa başvurduğu hatırlatıldı.

“Baro Hem ‘Gazetecilik Suç Değildir’ Diyor Hem Gazeteciyi Şikâyet Ediyor”

Açıklamada bu suç duyurusundan sadece iki gün sonra Batman Barosu’nun, tutuklanan bir ulusal basın mensubu için 65 baro ile birlikte ortak bildiri yayınlamasına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Yerel basını şikâyet eden Batman Barosu, 2 gün sonra yayınladığı bildiride 'Gazetecilik faaliyeti suç değildir' diyordu. Şimdi soruyoruz; bu ne yaman çelişkidir? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? İstanbul’daki gazeteci sistemi eleştirdiğinde 'Yargıyı sopa olarak kullanmayın' diyeceksiniz; ama Batman’daki yerel gazete size en ufak eleştiri getirdiğinde hemen savcılığa koşup o karşı çıktığınız yargı sopasını sallayacaksınız!"

“Çifte Standart Kabul Edilemez”

Gazeteciler, Baro’nun basın özgürlüğü anlayışını "ideolojik körlük" olarak nitelendirdi. Açıklamada "Sizin hoşgörünüz sadece kendi ideolojinizi alkışlayanlara mı işliyor? Siz asla hata yapmaz, eleştirilemez bir güruh musunuz? Biz Batman yerel basını olarak bu çifte standardı reddediyoruz. Başkaları için talep ettiğiniz ifade özgürlüğünü, Batmanlı gazeteciler için suç sayamazsınız" denildi.

"Okullardan ve Çocuklarımızdan Uzak Durun"

Tartışmanın fitilini ateşleyen "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" seminerlerine de değinen Demir, bu eğitimlerin aile yapısına zarar verdiğini savundu. Milli Eğitim Bakanı’nın ve Cumhurbaşkanlığı’nın aile hassasiyetine vurgu yapan Demir, Baro’ya şöyle seslendi: "Evinizde, baronuzda istediğiniz eğitimi verebilirsiniz ama okullardan, çocuklarımızdan uzak durun. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında çocukların zihnini bulandırmaktan vazgeçin."

Gazetecilerden Baroya 4 Soru

Açıklamanın sonunda Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne şu 4 soru yöneltildi:

1-26 Kasım'da "Gazetecilik suç değildir" derken, 2 gün önce yerel bir gazeteyi şikayet etmekten mahcubiyet duymadınız mı?

2- Yargının cezalandırma aracı olmasına karşısınız da, bizi susturmak için yargıyı kullanan siz değil misiniz?

3- Sizin özgürlük anlayışınızda LGBT propagandası serbest ama "Aileyi savunmak" suç mudur?

4- Savunduğunuz "sert eleştiri hakkı" sadece ulusal basın için mi geçerli; yerel basın bu hukukun dışında mıdır?

Açıklama, " Biz halkımız için, çocuklarımız için, toplumun temel yapı taşı olan ailelerimiz için her türlü bedeli ödemeye hazırız. Dün olduğu gibi bugün de yarın da manşetlerimizle doğruları haykırmaya devam edeceğiz. " mesajıyla son buldu.

Batman’da Liselerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Adı Altında Tehlikeli Adım

Tartışma Batman Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Haftası etkinlikleri kapsamında bir lisede öğrencilere yönelik düzenlenen program nedeniyle başladı. Program, içeriği ve verilen mesajlar nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Şiddetle mücadele adı altında lise çağındaki kız öğrencilere verilen eğitimde kullanılan argümanların, toplumsal değerlerimizle örtüşmediği ve genç zihinlerde kavram karmaşası oluşturduğu iddia edildi.

Seminerde perdeye yansıtılan sunumlarda yer alan görseller ve ifadeler dikkat çekti. Özellikle "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" başlığı altında satranç taşlarının (Şah ve Vezir) gölgelerinin yer değiştirildiği görsel, biyolojik cinsiyeti yok sayan ve cinsiyet rollerini tamamen silikleştirmeye çalışan bir propaganda aracı olarak yorumlandı.

Eğitimde "Kız yapmaz, erkek ağlamaz gibi kalıp yargılar eşitsizlik yaratır" gibi masum görünen cümlelerin arkasına sığınılarak, fıtrata aykırı bir "cinsiyetsizlik" (gender-neutral) algısının yerleştirilmeye çalışıldığı öne sürüldü.

Manevi değerlerin kalesi olan Batman’da, bir eğitim yuvasında gerçekleştirilen bu sunum, "Toplumsal Cinsiyet" kavramının arkasına gizlenmiş küresel LGBT lobilerinin jargonunun kullanıldığı gerekçesiyle tepki çekmişti.

Muhabir: Muhammed Aydemir