• DOLAR 32.285
  • EURO 34.839
  • ALTIN 2447.22
  • ...
 Biz İşimize Bakalım
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Abdullah Aslan / Haber-yorum

Şu mübarek ve kutlu ayda bütün zihinler ve düşünceler Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in hayatı, yaşamı ve mesajlarıyla meşgulken araya şeytani sortiler yapmak suretiyle birileri zihinleri iğfal etmeye çalışıyor. İslam Cemaati’nin içinde bulunduğu bu ibadet halini bozmak isteyenler vardır maalesef.

Tam da Kutlu Doğum ayına girileceği günlerde bir rezillik yarışmasından işe koyuldular. Vay efendim sözüm ona Diyarbakır aşkıyla yanıp tutuşan biri, ta dünyanın öbür ucundan getirttiği ahlak yoksunu yaratıklarla Diyarbakır’a mutluluk ve barış getirecekmiş…

Bu çirkin ve ahlaksız organizasyon, duyarlı ve Müslüman sivil toplum kuruluşlarının candan gayretleri sonucu her ne kadar iptal edildiyse de o ahlak yoksunu kölelerin, sahabeler şehri Diyarbakır’ı şehitlerin ruhlarını incite incite turlamaları da azımsanmamalıdır. Buraya bir not daha ekleyeyim. Dil ucuyla “tamam biz de bu rezaleti istemiyoruz” diyenleri “candan gayret edenler”in içine dâhil etmiyorum. Çünkü hakkıyla üzerlerine düşeni yapmamışlardır. Evinde, işinde, rahatında olup da “istemiyoruz” demek pek fazla bir şey ifade etmese gerek.

Neyse ki her yerin Muhammed aşkıyla şenlendiği bir zaman ve zeminde aksaklıklarla da olsa bir provokasyon atlatılmış oldu. Ama gelin görün ki birini atlatmakla iş bitmemiş başkaları devreye girmiş. Muhammed Sevdalıları başka sınavlarla karşı karşıya... Daha önce kutlu doğum programının yapıldığı İstasyon Meydanı, artık Muhammedi sevdaya dar geldiğinden etkinliğin bu yıl “Miting alanı”nda yapılmasına karar verilmiş ve valilik ile emniyetten de gereken izinler alınmıştı. Fakat bu sefer BDP’nin Bağlar Belediyesi “ben izin vermem, asıl benden izin almanız gerek, çimler bozulmuş, tadilat yapmam gerek vs.” diyor ve meydanı, Mevlid Programı için vermeyeceğini söylüyor.

Fesuphanallah! Müslüman Diyarbakır’da İslam Peygamberini anmak için meydan gerekecek fakat belediye “ben bu meydanı vermem, olmaz, orası nevruz yeri, zaten çimler zarar görmüş…” deyip izin vermeyecek. Biz de buna tam inanmışken(!) bu sefer aynı zihniyetin temsilcileri başka yerde yine devrede olacak... Dicle Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü tarafından organize edilen ve programa davet edilen gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş Hocanın "Özgürlük ve Kurtuluş Rehberi, Tevhid Öğretmenim Hz. Muhammed (SAV)" adlı konferansı için Kutlu Doğum ilanlarını asan gençlere Dicle Üniversitesi’nde saldırılacak, gençler yaralanacak ve kutlu doğum afişleri parçalanıp çöp tenekesine atılacak… Bu nasıl bir zihniyet, bu nasıl bir akıl, bu nasıl bir Müslümanlık?

Yapılan bu davranışların Müslümanca olmadığını görüyoruz. Ancak yine de bize düşen, öne sürülen gençleri “Onlar belki bilmiyorlar” çekincesiyle kazanmak olmalı. Hedefimiz tebliğle, nasihatle yola koyulup tek tek karşı tarafın sayısını düşürmek ve her geçen gün yeni fidanları kazanmak olmalı. Karşıdaki gençlerin her şeyi bilerek bilinçli bir şekilde Peygamber aleyhtarlığı yaptıklarına inanmıyorum. Bize düşen bu gaflet içerisinde olanlara el uzatmak onların da bu rahmet pınarından nasiplenmelerini sağlamaktır. Onları sürükleyen “bilinçli”lere ise “Kimsenin şimdiye kadar Müslümanlara zarar vermekten fayda görmediğini, iki dünyada da helak ve azabın onlar için olacağını, kötülük ve “terör”den bir faydanın elde edilemediğini nihayetinde kendilerinin de gördüğünü” söyleyip hissettirmek lazım.

PKK’yi azdıran, gerek içeride gerek dışarıda yapılacak bir kutlu doğum programının izni için bile “o izin, bizden alınmalıdır” diyecek kadar haddi aşmalarını sağlayan muktedirlere daha söz söylemeye gerek var mı? Silahlar susunca da bu azgınlık devam ederse ne olacak?

Gerek Peygamber Sevdalıları, gerek Bilge Gençlik Kulübü, gerek diğer bütün Müslümanlar böylesi provokasyonlara geçit vermemeye her zaman hazırlıklıdır inşallah. Hiç kimsenin oyununa gelmeden yollarına devam etmeliler. “Lafzatullah”ın önüne “kahrolsun”u getiren şom ağızların yamulacağı muhakkaktır. Kervan yolunda gerek. Gürültü ve uğultuyla ömürlerini geçirenlere, sadece o hallerinden kurtulmaları için dua edelim. Biz işimize bakalım.

Selam ve dua ile…
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir