Muhammet Şerif / doğruhaber-yorum

Son yıllarda, insanlığın iftihar vesilesi sevgili Peygamberimizin Kutlu Doğum programları kapsamında birçok etkinliğin yapıldığı gözlenmektedir. Bu etkinlikleri, değişik hareket metotlarını benimseyen ancak ortak noktaları ‘Müslümanlık’ olan farklı camia, vakıf ve dernekler düzenlemektedir. Bunların yanında devletin bazı kurumları da ‘Kutlu Doğum Programları’ düzenleyerek, sevgili Peygamberimizin mübarek viladetine dikkat çekmeye çalışmaktadır.

Kalplerimizin sultanı sevgili Peygamberimizin Kutlu Doğum programlarına son yıllarda çok büyük rağbet olması, halkın bu gibi programlara çok fazla teveccüh göstermesi insanlığın kurtuluşu ve Peygamberin ilahi mesajlarının hakiki bir biçimde anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Çünkü Kutlu Doğum programları kapsamında düzenlenen etkinliklerde genel olarak sevgili Peygamberimizin sireti işlenmektedir. Dolaysıyla anlatılanlar insanlar üzerinde müspet etkiler bırakmaktadır. Bu da, Peygamberimizin hayatı boyunca vermek istediği mesajın anlaşılmasına ve insanların bunu kendi hayatlarında uygulamasına vesile olmaktadır.

Sevgili Peygamberimizin Kutlu Doğum programları kapsamında düzenlenen etkinlikler, tevhidi düşüncedeki şuurlu Müslümanları bir hayli memnun etmektedir. Zira şuurlu Müslümanlar, yapılan etkinliklerin benliğinden uzaklaştırılmış toplumu kendine getirmeye, Allah Teâlâ ve Efendimiz Hazreti Muhammed (sav)’in emir ve tavsiyelerine sarılmaya aracı olduğunu/olacağını bildiklerinden bu gibi etkinliklere katılmakta ve imkânları nispetinde destek vermektedirler.

Kutlu Doğum programları kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de, “salâvat kampanyaları”dır. Görüldüğü kadarıyla başlatılan salâvat kampanyalarına yoğun katılımın olduğu; Peygamber sevdalısı mümin yüreklerin tesbih ve zikirmatiklerle, hatta kimi sevdalıların iplere attıkları düğümlerle Resul-i Zişan Efendimize salâvat getirdikleri bilinmektedir.

Kâinatın yegâne meliki Allah Teâlâ’nın ve emrine amade meleklerin dahi salât ettiği gönüllerin eşsiz sultanı Hazreti Muhammed (sav)’e, başlatılan kampanya kapsamında getirilen salâvat-ı şerifeler yeterli midir acaba?

Her sene heyecanla beklenen ve büyük bir coşku ile kutlanan devasa mewlüd etkinliklerinde, okunan salâvatların sevgili Peygamberimize topluca hediye edildiği kampanyalara büyük katılım gösterilmekteydi. Görüldüğü kadarıyla bu sene de, Kutlu Doğum programları kapsamında başlatılan “Hazreti Muhammed (sav)’e her gün binler salâvat” kampanyasına yoğun ilgi gösterilmektedir. Yani kıyametin dehşetengiz gününde sevgili Peygamberimizin şefaatine nail olmak isteyen Resul-i Ekrem sevdalısı Müslümanlar, bu anlamlı kampanyanın hayrından mahrum kalmak istememektedirler.

Ancak her ne kadar salâvat kampanyasına yoğun ilgi gösteriliyorsa da yeterli olmadığı; biraz daha ilgi gösterilmesi/katılım olması gerektiği Peygamber Sevdalısı müminler tarafından bilinmelidir. Zira Peygamber Sevdalısı bir annenin rüyasında kalplerin süsü sevgili Peygamberimizi sırtı dönük halde görmesi; “Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! Neden sırtın dönük, neden yüzünü bu tarafa çevirmiyorsun? Ne olur, ne olursun ya Resulallah bu tarafa dön de nur cemalini göreyim” demesi ve bu nidaya rağmen gönlümüzün sultanı Efendimizin yüzünü dönmemesi, Peygamber Sevdalısı müminlere yerine getirmeleri gereken asli görevleri konusunda ve Kutlu Doğum programları dâhilinde düzenlenen etkinlikler ve özellikle salâvat kampanyası konusunda daha hassas olmaları, daha fazla katılım göstermeleri gerektiğini idrak ettirmelidir.