15 Temmuz Bir İşgal Operasyonuydu HALKIN DİRENİŞİ HAKKIN YARDIMI
Türkiye için dönüm noktalarından olan 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin, halkın daha önce benzeri görülmemiş direnişiyle akamete uğratılmasının üzerinden 5 yıl geçti. Amerika’nın birebir dahil olduğu darbe girişimi halkın müthiş direnişi ve Hakkın da yardımıyla bertaraf edildi. Darbenin yıldönümünde değerlendirmelerde bulunan Gazetemizin Genel Müdürü Mehmet Sait Özcan “15 Temmuz darbe girişimi ABD’nin FETÖ eliyle Türkiye’ye yapmak istediği bir işgal operasyonuydu. Ancak hesap etmedikleri başka bir şey vardı birincisi; Allah’ın hesabı, ikincisi ise; halkın direnişi. Halkın direnişi ve Hakkın yardımıyla darbe başarısız kılındı Elhamdülillah” diye konuştu.
DOĞRUHABER
Türkiye tarihinde yeni bir milat olan 15 Temmuz'un üzerinden 5 yıl geçti. Unutulmaz acıların yaşandığı o gecede, gelecek nesillere örnek olacak bir "millet direnişi" sergilendi. Nesiller boyu unutulmayacak, özgürlüğün rengini taşıyan bu direniş, küresel emperyalist güçlere karşı güçlü bir mesaj veriyordu. Ekranları başında İstanbul Boğaz Köprüsü'nün uluslararası güçlerin yerli işbirlikçileri eliyle işgal edilişini gören Türk, Kürt, Arap, Çerkez ve daha nice imanlı yürekler, gelecek nesillere büyük miras olacak izzetli bir direnişin örnekliğini sergiledi.
7’DEN 70’E HERKES TEKBİRLERLE MEYDANLARDAYDI
Türkiye'nin tüm bölgelerinde sokaklara, meydanlara çıkan halk, karanlığın aydınlığı boğmaya çalıştığı bilekleri, ayakları bağlayan prangaları keserek, esaretin getireceği zilletten kurtuldu. İstikbalin istiklal şafağına uzanacak o gece büyük bir mücadele gösteren imanlı yürekler; kadınıyla, erkeğiyle, genci ve yaşlısıyla direnişin rengini dillerindeki tekbir ve salavatlarla haykırıyordu.
HAİN DARBE GİRİŞİMİNDE 251 KİŞİ ŞEHİD EDİLDİ
Milletin canını hiçe sayarak meydanlara çıktığı, tanklara, savaş uçaklarına kafa tuttuğu günün acı bilançosu ise gün aydınlanınca ortaya çıktı. Darbe girişimine 8 bin 651 askeri personel katılmış, TSK'ya ait 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank ve 3 gemi kullanılmıştı. Hain darbe girişiminde 251 kişi şehid edilirken yüzlercesi de çeşitli yerlerinden yaralanarak gazi oldu.
“HESAP ETMEDİKLERİ BAŞKA ŞEYLER VARDI BİRİNCİSİ; ALLAH’IN HESABI. İKİNCİSİ İSE HALKIN DİRENİŞİ...”
Darbenin yıldönümünde değerlendirmelerde bulunan Gazetemizin Genel Müdürü Mehmet Sait Özcan, “15 Temmuz 2016... Türkiye halkı, yönetimiyle birlikte o gece çok büyük bir badire atlattı. Fetö elemanları darbe girişiminde bulundular. 251 insanımızı katlettiler. Hedefleri ülkeyi ele geçirmekti. Bunun için onlarca yıl çalışmış devletin tüm kılcal damarlarına, en kilit noktalarına yerleşmişlerdi. Düşünün, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, 81 İl’den 74 İl’in emniyet müdürünün Fetö’cü olduğunu açıklıyordu. Normalde devletin birçok kurumunda üstünlük sağlamış ele geçirmişlerdi kendilerince ancak ilan etmek için darbe yapmak kalmıştı. Ki o da 15 Temmuz gecesi İstanbul’da Boğaz Köprüsünü kapatmakla başladılar işe.
Ancak hesap etmedikleri başka bir şey vardı birincisi; Allah’ın hesabı. İkincisi ise halkın direnişi... Açık ve net söylüyorum, eğer halk tankların önünde durmasaydı darbe başarılı olurdu. Çünkü neredeyse silahla direnecek ne polis ne de asker vardı ortalıkta. Ama halkın gücü elinde silah olan polise de askere de cesaret verdi ve günün sonunda darbe başarısız kılındı.” İfadelerini kullandı.
MEYDANLARA ÇIKANLAR MÜSLÜMAN HALKTI
Müslüman halkın canını darbeye karşı siper ettiğine dikkat çeken Özcan, “Şöyle bir hakikati de belirtmeden geçmek büyük haksızlık olur. 15 Temmuz gecesinin ilk saatlerinden son saatlerine kadar meydanlara ilk çıkanlar, tankların önüne atlayarak canını siper edenler Müslüman halktı. Ancak İslam ülkesi memleketimizde Müslümanların dinine, kültürüne ve tüm değerlerine savaş açmış kesim ve zihniyetlerin darbe gecesi avuç ovuşturduklarını ve darbe sonrası darbecilerle kolkola nasıl hareket edebileceklerinin hesapları içine girdiklerini akıldan çıkarmamak gerektiğini belirtmekte fayda var.” Dedi.
GAYRETULLAH’A DOKUNDU
Özcan, şunları söyledi; “Darbe girişiminin olduğu gece evden Rehber Tv’nin 23 haber bültenine canlı telefon bağlantısıyla katılmış Fransa’da gelişen bir olayı değerlendiriyordum. Konuşmaya başlayalı 2, 3 dakikayı geçmemişken spiker araya girerek askerlerin Boğaz Köprüsünü tek taraflı kapattıklarını, az sonra da bir darbe girişimi yaşandığını belirterek bana döndü ve şu an bir darbe girişiminin yaşandığını, neler söylemek istediğimi sordu. Türkiye’nin geçmişten bu yana darbelerle sarsıldığını ve halkın sindirildiğini, yapılan darbeler sonrası Müslüman halkımızın değerlerinin aşağılandığını, camilerimizin ahıra çevrildiğini, ezanlarımızın susturulmaya çalışıldığını ifade ederek Cumhuriyet döneminden ta 1960, 1980 darbeleri ve halen yürürlükte olan darbe anayasasıyla ülkemizin yönetilmeyi çalışıldığını belirterek halkın sokağa dökülmesi gerektiğini ve darbecilere karşı direnmenin elzem olduğunu söyledim. Aksi halde darbenin başarılı olması halinde darbeyi gerçekleştirenlerin arkasındaki ABD ve bilumum batılı güçlerin Müslüman ülkemizi müstemlekeleri haline çevireceklerini ifade ettim. Tabi ben bunları söylerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı sokağa çağıran açıklaması daha olmamıştı. Daha sonra sokaklara, havaalanlarına, şehirlerin meydanlarına baktığımda tüm ülke halkının adeta ilahi bir emir alarak meydanlara aktığını görünce darbecilerin geçmişten bu yana yaptıkları cürümlerin Gayretullah’a dokunduğunu ve Allah’ın yardımının batıya payanda olanlara karşı Müslüman halktan yana olduğunu tefekkür ederek şükrettim.”
ABD, BAŞARISIZ DARBE GECESİN DE İŞBAŞINDAYDI
Darbedeki ABD parmağına da dikkat çeken Özcan, son olarak şunları söyledi; “ABD, Irak veya Afganistan’a sözde demokrasi getireceğim vaadiyle direk işgal etme cesaretini gösterebilirken Türkiye gibi bir ülkeyi direk işgal etmeyi hiçbir zaman göze alamadı, alamaz da. Ancak geçmişten bu yana bu ülkeyi sürekli kapalı kapılar ardından satın aldığı kişiliksiz kişiler veya kozmik odalardan çıkan ajanlarla yönetmeye alışan ABD, başarısız darbe gecesi de işbaşındaydı. Darbenin merkez üssünün İncirlik olduğu iddiaları ciddiye alınması ve gerçekçi bir soruşturmayla sonuçlandırılıp Üssün kapatılmasının bu ülke insanına yapılacak en büyük iyiliklerden biri olacağını belirtmekte fayda var. Darbe girişiminden önce yine Amerikalı birileri tarafından ülkeye milyar dolar paraların gönderildiği, FETÖ üzerinden bölgede Pkk/HDP’nin karanlık mahfilleriyle ne gibi pazarlıklar yapıldığı ortaya çıkarılmalıdır. Sonuç olarak bu darbe girişimi ABD’nin FETÖ eliyle Türkiye’ye yapmak istediği bir işgal operasyonuydu. Halkın direnişi ve Hakkın yardımıyla darbe başarısız kılındı Elhamdülillah. Ancak savuşturulan darbenin farklı bir zamanda tekrar nüksetmeyeceği söylenemez. Hükümetin gerekli tüm tedbirleri almakla birlikte darbeye gidecek tüm yolları kapatmak, cunta anayasasını lağvederek Müslüman halkın dinine, kültürüne uygun yeni bir anayasayı yürürlüğe koymalıdır. Ayrıca ülke insanını sıkacak, zor durumda bırakacak soruşturma, mülakatlar gibi faaliyetlerde de mağduriyetlere sebep olunmamalı, çok hassas davranılması gerektiğini hatırlatmak gerekir. Ben, yıldönümü vesilesiyle 15 Temmuz gecesi şehid düşenlere Allah’tan rahmet diliyorum.”
“DARBE GİRİŞİMİ OLURSA YİNE AYNI ŞEKİLDE SOKAĞA ÇIKARIM”
15 Temmuz 2016’da darbe girişimi esnasında Fatih’te bulunan Büyükşehir Belediyesi önündeki direnişte açılan ateş sonucu her iki bacağından yaralanan 5 çocuk babası 49 yaşındaki Mehmet Çelik, “Bugün darbe gerçekleşmiş olsaydı Suriye’den beter olurduk.” ifadelerini kullandı. 5 yıl aradan geçmesine rağmen halen sıkıntı yaşadığını vurgulayan Çelik, “Şu anda tedavilerimi görüyorum. Sol ayağım 5 santimetre kısalmış. Bugün çok şükür milletin sayesinde ülkemiz kurtuldu. Bugün böyle bir şey olsa Allah göstermesin yine aynı şekilde onları def ederiz.” diye konuştu.
“CÜBBELİ, SAKALLI DİYE ŞEHİT ETMİŞLER BENİM OĞLUMU”
Darbe girişiminde, İstanbul Atatürk Havalimanı'na doğru yürüdüğü sırada şehit edilen Muhammet Ali Aksu'nun ailesi, hüzün ve gururu bir arada yaşıyor. İstanbul'daki olayları Alaçam'daki evlerinde televizyonda gördüklerini anlatan 9 çocuk annesi Aksu, şunları kaydetti: "Zor oldu. Şehit verdik, ocaksız kaldık. Çocukları yetim kaldı. Geride kalanlara Allah sağlık versin. Rabb'im hükümetimize güç kuvvet versin. 5 oğlum daha var. Vatan için onları da yollarım. Bize devlet olmayınca, huzur olmayınca, sağlık olmayınca başka bir şey lazım değil. Allah mekanlarını cennet eylesin. İki çocuğu var. Yaşı gençti. 37 yaşında şehit oldu. 'Cübbeli, sakallı' diye şehit etmişler benim oğlumu. O da çok zoruma gitti. Hepsinin terbiyesini Cenab-ı Allah versin.”
15 TEMMUZ GAZİSİNDEN 'İHANETLERİ UNUTMAYALIM' ÇAĞRISI
Malatya'da FETÖ'nün darbe girişimine tepki göstermek için gittiği 2. Ordu Komutanlığı önünde açılan ateş sonucu yaralanan Enes Gün, ihanetin unutulmaması gerektiğini söyledi. Cuntacı askerlerin ateşiyle karnından ağır yaralanan ve 4 kez ameliyat olan Gün, FETÖ'nün darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen yapılan hainliği unutmuyor. Enes Gün, 15 Temmuz'un Türkiye için önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. 15 Temmuz denilince aklına ihanet, karanlık ve en uzun gecenin geldiğini anlatan Gün, "Şehit yakınları ve gazilerle iletişim kurup bazen sohbetin içerisine dahil ederek o günü yaşamaya çalışıyoruz. Biz bunu bugün yapmazsak yarın sohbet değişecek diğer gün biliyorum ki tamamen unutulacak. 15 Temmuz'un üzerinden 5 yıl geçti, 15 yıl da geçse, 100 yıl da geçse şehitlerimizin hatırı için bu hainlerin yaptıklarını unutmamamız aynı zamanda dışarıdan ve içeriden gelebilecek bütün operasyonlara karşı her an uyanık olmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.