• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...
İtikaf Günleri Başladı… EVLERİMİZİ  MESCİDE  ÇEVİRELİM
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İbrahim Koçyiğit-Cüneyt Özkaya-Ahmet Uçar

Ramazan ayının içinde barındırdığı güzelliklerden biri de ‘itikâf’ sünnetidir. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Covid-19 nedeniyle Ramazan salgının ve yasakların gölgesinde idrak ediliyor. Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler ve uygulamaya konulan kısıtlamalar birçok alanda hayatı olumsuz etkilerken Müslümanlar tarafından oruç, teravih ve mukabele gibi ibadetlerle, paylaşma ve dayanışma içinde geçirilen Ramazan ayının buruk yaşanmasına neden oldu. Gaziantep İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar, evlerin mescide çevrilmesi önerisinde bulunarak Ramazan ayının son 10 gününün ev halkıyla birlikte en güzel şekilde ihya edilmesinin önemine dikkat çekti.

“CAMİLERİMİZ KURALLARA UYULAN MÜSTESNA YERLERDEN BİRİ OLDU”

17 günlük tam kapanma sürecinde camilerin vakit namazları için açık kalmaya devam edeceğini ifade eden Hazırlar, “Ben kurallara uyan, tedbirlere riayet eden bütün kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Hakikaten camilerimiz kurallara uyma noktasında çok hassasiyet gösteren müstesna yerlerden biri oldu. Buradan bütün cami cemaatlerine teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde camilerimiz açık olacak, sadece teravih namazlarımızı evde kılacağız. İş yerlerimiz kapalı olacak. Bir süreliğine ailemizle, çocuklarımızla ve kendimizle baş başa kalacağız. Bu süreci fırsata dönüştürme vaktidir.” ifadelerini kullandı.

“RAMAZAN AYININ SON 10 GÜNÜNÜ EN İYİ ŞEKLİYLE DEĞERLENDİRMEMİZ GEREKİYOR”

Ramazan ayının son 10 gününe girildiğini belirten Hazırlar, “Belki bu ilk 20 gün içerisinde işlerimizden dolayı ibadetlerimizi hakkıyla yerine getiremedik, işte şu an bize sunulan güzel bir fırsat, evimizdeyiz ve ailemizle baş başayız, bundan dolayı bu süreci çok iyi değerlendirelim. Çünkü Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Ramazan’ın son 10 günü geldiğinde bambaşka bir yoğunluk ile ibadetlere yoğunlaşır ve itikâf ibadetini yerine getirirdi. Çünkü biliyoruz ki Ramazanın son 10 günü Kur'an'ın indirildiği günlere denk geliyor. Son 10 günü en iyi şekliyle değerlendirmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“İTİKÂF İBADETİNİ EVLERİMİZDE YAPALIM”

İtikâf ibadetinin önemine değinen Hazırlar, “İtikâf ibadeti Hazreti İbrahim'e (Aleyhisselam) kadar uzanan bir ibadettir, bunu unutmayalım. Bugünlerde salgın nedeniyle evlerimizde olacağız, camilerde itikâf yapmamız mümkün olmayacak. Ama ecdadımız geçmişten beri itikâf ibadetine önem vermiştir. Camilerin içerisinde itikâf odaları oluşturmuştur Dolayısıyla evlerimizdeyiz ve 10 gün olmasa bile bir müddet de olsa girebildiğimiz kadar kendimizle baş başa kalalım, nefis muhasebesi yapalım ve dua edelim. Böylelikle bu ibadeti evlerimizde yapmış olalım. Aslında bu ibadeti camilerde yapmak esastır. Ama bu tedbirler dolayısıyla mazeret olduğu için sınırlı da olsa bu ibadeti evlerimizde yapabiliriz.” diye konuştu.

“EVLERİMİZİ KIBLEGÂH EDİNELİM”

17 günlük tam kapanma sürecinin en iyi şekilde değerlendirilmesini tavsiye eden Hazırlar, “Birincisi evde oldukları zaman dilimi içerisinde namazları mutlaka cemaatle kılmaya çalışsınlar, mukabelelere de ailecek devam etsinler. Bu günler içerisinde bir miktar okumaya zaman ayıralım. Çünkü buna çok ihtiyacımız var. Televizyon ekranları bizi hakikaten çok meşgul ediyor ve şu kalan 10 günü okuyarak kendimizi, bilgimizi, tecrübelerimizi yenileyerek değerlendirelim. Ailecek okumalar yapalım ve yine Peygamber Efendimizin ailesini de son 10 günde ibadetlere teşvik ettiğini biliyoruz. Cenab-ı Hakk’ın Musa’ya (Aleyhisselam) bir emri var. Cenab-ı Hak, ‘evlerinizi kıblegâh evler edinin’ buyuruyor. Şu an bunu yapabileceğimiz bir zaman dilimindeyiz. Bu emir ‘evlerinizi mescide ve ibadet mekanlarına dönüştürün. Evlerinizi Allah’ın (Celle Celaluhu) anıldığı, kitabının okunduğu mekanlara dönüştürün demektir.” şeklinde konuştu.

“AİLE SAADETİNE KATKIDA BULUNMAYA GAYRET EDELİM”

Ebeveynlerin çocuklarına ve birbirlerine zaman ayırmalarını da tavsiye eden Hazırlar, “Bu dönemde ailecek aktivitelerde yapalım. Eşimize yardım edelim, çocuğumuzla paylaşım, çocuğumuzun derdi ile dertlenelim, onlara vakit ayıralım, onlarla birlikte okumalar yapalım. Böylelikle aile saadetine katkıda bulunmaya gayret edelim. İnşallah bu 17 günlük sürenin sonunda ben inanıyorum ki Cenab-ı Hak Şafi ismi ve rahmeti ile tecelli edecek. Böylelikle de bu salgından inşallah kurtulacağız. Rabbim milletçe ve ümmetçe vahdete erişmiş, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde bayrama erişmemizi sağlasın.” dedi.

SON ON GÜNÜ ALLAH İÇİN İBADETLE, ALLAH'I ANMAYA HAPSETMEK DEMEKTİR

Ramazan ayının sonuna doğru gelinirken, itikâf ibadeti hakkında açıklamalarda bulunan Cizre Meydan Başı Camii İmamı Molla Mehmet Şerif Seveci, ise "İtikâf insanın kendisini Allah'ın evinde O'na vakfetmesidir." dedi. Zekât, fitre sadakası, Kadir Gecesi ve mukabele gibi ibadetlerin Ramazan ayında ecir bakımından daha büyük anlam taşıdığını belirten Seveci, "Peygamber Efendimiz'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) başlatmış olduğu itikâf sünnetinin de Müslümanlar tarafından her Ramazan'ın son 10 gününde ihya edilerek günümüze kadar gelen bir sünnettir. Hepimiz biliyoruz ki içerisinde bulunduğumuz ay mübarek bir aydır. Ramazan ayı Kur'an ayıdır, hayır ve hasenat ayıdır. Bu öyle bir aydır ki insan eğer hakkıyla idrak ederse Allah'a yakınlaşacağı aydır. Allah, Ramazan ayında kullarına güzel nimetler ve bu nimetleri kullanma fırsatı vermiştir. Bunlardan bir tanesi de itikâftır. İtikâf kavram olarak; İslam dininde şer'i bir kavram olarak Ramazan'ın son 10 günü dünyadaki her türlü şeyi bırakıp Allah için ibadetle, Allah'ı anmaya hapsetmek demektir. İtikaf bütün mezheplerde sünnettir. Teşvik edilen bir sünnettir." dedi.

"İTİKÂF MÜSLÜMANLAR İÇİN MUHASEBE ZAMANIDIR"

İtikâfın, Müslümanların unuttuğu sünnetlerden olduğunu ifade eden Mehmet Şerif Seveci, "İtikâf, özellikle Ramazan ayının son 10 gününde Peygamber Efendimiz'in yaptığı şekliyle Allah'ı anmak, Allah'ı zikretmek, Allah ile hemhal olmak, geçmişi bir daha gözden geçirmektir. İtikâf Müslüman kulun geçmişini hesaba çekip ve bunun bir muhasebesini yapmak, dünyevi ilişkilerini kesip kendini Allah'a vakfetmektir. İslam âlimleri itikâf zamanlarında hem camide irşat yaparlardı hem ibadetle uğraşır hem de dini kitaplar yazarlardı. Unutulmuş sünnet olan itikâf için bu Ramazan ayındaki fırsatı kaçırmamak gerekir." diye konuştu.

"İTİKÂF DİĞER PEYGAMBERLERİN DE SÜNNETİDİR"

İtikâf'ın Hazreti Peygamber Efendimiz ve ondan önceki Peygamberlerin sünneti olduğunu söyleyen Seveci, "Hazreti Zekeriyya, Hazreti Meryem, Hazreti İbrahim de itikâfa girmişlerdir. Allah, Bakara Sûresi 125'inci Ayet-i Kerime de Hazreti İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştir: 'Tavaf edenler, itikafa girenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun.' diye buyurmuştur. İtikâf, kadim sünnetlerdendir. Peygamber Efendimiz Mescid-i Nebevi'de Ramazan'ın son 10 gününde itikâfa girerdi. İşte ondan sonraki nesillerden itibaren günümüze kadar devam ediyor. Ama geldiğimiz noktada unutulmuş bir sünnet olarak karşımıza çıkıyor." dedi. Son 10 günde, bin aydan hayırlı Kadir Gecesinin de aranabileceğini belirten Şerif Seveci, "Bir de bu son 10 günde Kadir Gecesi'ni de aramak lazım. Peygamberimiz'e Kadir Gecesi'ni sorduklarında 'Son 10 günde arayınız' demiştir. İtikâfın bir diğer yönü de aslında son 10 günde Kadir Gecesi'ni aramak da var. 10 gün boyunca hem itikâfa girip hem de Kadir Gecesi'ni aramak, Kadir Gecesi'ni itikâf halinde karşılamak çok daha iyi olur. Yasak dönemi olmasına rağmen camilerimiz İtikâf için hazırdır. Biz istiyoruz ki Müslümanlar bu ayda itikâf için camilerimize gelmeleri ve bu kadim sünnetten nasiplenmelerini diliyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir