Mersin Ashab-ı Kehf Platformu Başkanı Hilmi Tuzcu, yaptığı açıklamada, insanın hem iç hem de dış alemle mücadele içinde olduğunu ifade etti.

Tuzcu, iç alemle yapılan mücadelenin nefisle mücadele olduğunu belirterek, Hazreti Muhammed'in nefisle mücadeleyi "Büyük Cihat" olarak nitelediğini hatırlattı.

"İçteki savaşı, nefse karşı mücadeleyi kazanmamız lazım"

Tuzcu, "Nefisle cihat, insanın buluğ çağına erdikten sonra ölünceye kadar olan mücadelesinin adıdır. Cihat dediğimizde ise kulu Allah'a götüren engelleri ortadan kaldırmaktır temel hedef. Bu zaman zaman küffarın size tasallutu olur onu kaldırmak istersiniz, zaman zaman da sizin içe doğru iç dünyanıza doğru yapacağınız mücadeleler neticesinde olur. Nefis bu mücadelenin en zorlusudur. Yani sizi cepheden cepheye götüren, bayrakları taşıtan, sancakları kurduran, şehadet arzusunu oluşturan içteki zaferi kazandığınızda bu olur. Aksi takdirde sizi yerinizden kimse kaldıramaz, cepheye götüremez, hareket ettiremez. Bundan dolayıdır ki içteki savaşı, nefse karşı mücadeleyi kazanmamız lazım." şeklinde konuştu.

Nefsi terbiye etmede Ramazan ayının önemli aylardan olduğunu söyleyen Tuzcu, "Nefsi öldüremeyiz, nefsi yok edemeyiz, haliyle nefsi terbiye ve ıslah edebiliriz. Islah edilmiş ve terbiye edilmiş bir nefis kutsal bir nefistir.  Bundan dolayıdır ki Kur’an-ı Kerim'de nefsin 7 mertebesi sayılır: Nefs-i Emmare, Nefs-i Levvame, Nefsi Mülhime, Nefsi Mutmainne, Nefsi Raziye, Nefsi Marziye ve Nefsi Kamile. Nefs-i Emmare en alt seviyedir ve kişiyi haktan, hakikatten, doğrudan, iyiden, güzelden, adaletten iyilikten uzak tutmaya gayret gösteren yerilmiş bir nefistir.  Kur’an-ı Kerim'de Allah-u Teala Hazreti Yusuf Peygamberin diliyle şöyle buyuruyor; 'Nefis kötülüğü emreder.' Yani nefis insanın içerisindeki negatif enerjinin adıdır. Ama nefis olmadan insanın kendi benliğini ispat etme şansı yoktur. Nefsi öldürmek mümkün değil, terbiye edeceksin. Nefsi terbiye etmek için de işte Ramazan-ı Şerif en önemlilerinden birisidir." ifadelerini kullandı.

"Oruç tutarken hem bedenen değil ruhen de aç kalmalıyız"

Orucun şehevi arzuları terbiye eden en güzel unsurlardan biri olduğuna dikkat çeken Tuzcu, "Bu münasebetle Ramazan ayı, kişinin otokontrol yapması için en güzel örnek bir aydır. Evinizde, mutfağınızda yemeğiniz, buzdolabınızda her türlü nimet var ancak belli saatler arasında ona dokunamıyorsunuz. Hiç kimse yok, kamera kayıtları yok ama sadece Rabbimizin kayıtlarını düşünerek, onun rızasını arzulayarak kendi helal ürünlerimizden bile yemiyoruz. Ramazan ayı nefis terbiyesini en güzel şekliyle öğreten mübarek bir aydır. Ramazan'da aldığınız eğitimle kalan 11 ayda da bize ait olmayan hakkımız olmayan hiçbir şeye tevessül etmemeliyiz. Gözünüzle, gönlünüzle, elinizle, ayağınızla, bütün bedeninizle ve benliğinizle oruç tutmalısınız. Harama gitmeyeceksiniz helale yöneleceksiniz, iyiliği emredip iyilik noktasında gayret gösterip iyiliği yayma mücadelesini vereceksiniz. İşte böyle bir aşamada en güzel eğitim oruçtur." şeklinde konuştu. (İLKHA)