Rahmet yağmurları gibi bereketli Şuhur-u Selase'nin her anı değerlendirilmelidir
Üç ayların Müslümanlar için büyük bir fırsat olduğunu belirten Adıyaman İl Müftüsü Mehmet Taşcı, üç ayların, ekim, bakım ve hasat ayları olarak değerlendirilmesi ve bu fırsatların kaçırılmaması gerektiğini belirtti.
Şuhur-u Selase olarak bilinen mübarek üç ayların fırsat ayları olarak görülmesi ve en büyük manevi kârların elde edilerek geçirilmesi gerektiğini dile getiren Taşcı, üç aylardaki gün ve gecelerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Üç ayların Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip olduğunu ve her anının değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Taşçı, "Peygamber Efendimiz, Kadir Gecesini idrak etme adına Ramazan'ın son 10 gününün tamamını mescitte itikafla geçirirdi." dedi.
Üç ayladaki her anın ayrı bir önem taşıdığına değinen Taşcı "Cenab-ı Allah, rahmetinin, mağfiretinin üzerimize bereket yağmurları gibi sağanak sağanak yağacağı üç aylarımıza bir kez daha erişip kavuşmayı nasip eyledi, hamd-u senalar olsun. 13 Şubat itibarıyla üç aylarımızın (Şuhur-u Selase) ilk ayı olan Recep ayı ile beraber üç aylarımıza başlayacağız. Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) sevgili Peygamberimiz bu aylara girdiği vakit bu aylarla ilgili güzel bir dua ile başlardı. İnşallah biz de o dua ile bu üç aylarımıza girmiş olacağız. Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) 'Ya Rabbi Recep ve Şaban aylarını hakkımızda hayırlı, mübarek eyle bereketli kıl ve bizi sağlık, afiyet içerisinde Ramazan'ı Şerife kavuştur.' diyerek tabiri caizse kulluk maratonuna çıkacağımız üç aylarımıza giriş yapardı." ifadelerini kullandı.
"Bize düşen bu fırsat dilimini her zamankinden daha fazla Allah'a ibadetle geçirmek"
Bu aylarda yapılacak ibadet ve iyiliklerin bir başka güzel olacağının altını çizen Taşcı "Biz de inşallah bu dua ile beraber Receb, ardından Şaban ardından Ramazan'a ardından da Kur'an-ı Kerim'in ifadesi ile Kadir Gecesi'ne ki bin aydan daha hayırlı, yani bir ömre bedel geceye inşallah erişip kavuşacağız. Bize düşen bu fırsat dilimini, fırsat zamanlarını her zamankinden daha bereketli daha verimli, her zamankinden daha fazla Allah'a ibadetle insanlara iyilik yolunda terlemekle geçirmeye çalışmaktır. Cenab-ı Allah bizlere nasip eylesin. Zira Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) Receb ayı ile beraber tabiri caizse bir kulluk maratonuna çıkardı. Her geçen gün ibadetini, Allah'a kulluğunu artırırdı." şeklinde konuştu.
"Kadir Gecemiz de bu üç aylar içerisinde gizlidir"
Bu aylarda yapılan duaların daha fazla icabet bulduğunu belirten Taşcı şöyle devam etti:
Öyle bereketli günlerki inşallah önümüzdeki perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece Regaip Kandili'ni idrak edeceğiz. Ardından Recep ayının sonunda idrak edeceğimiz Miraç Gecemiz gelecek. Ardından Şabanın 15'inci gecesi olan inşallah beratlarımızı alacağımız Berat Gecemiz yine bu zaman dilimi içerisinde. Ardından Kur'an'ın doğuş ayı olan Ramazan'ı Şerif ayı yine bu üç aylarımız içerisinde. Ardından bin aydan daha hayırlı olan Kur'an-ı Kerim'de hakkında müstakil bir surenin indirildiği Kadir Gecesi var. Yani öyle bir zaman dilimi ki üç aylarımız, dualarımızın, ibadetlerin her zamankinden daha fazla kabul edildiği daha fazla icabet edildiği bir zaman dilimi. Onun için bu zaman dilimini uyanık bir şekilde dualarla, ibadetlerle Kur'an'la, Kur'an'ın ve sünnetin bize öğretmiş olduğu, emretmiş olduğu iyilik ve güzellikleri yapmak suretiyle de inşallah en güzel bir şekilde ifa etmeye ihya etmeye çalışalım.
"Efendimiz Recep ayı ile beraber daha fazla ibadet ederdi"
Peygamber Efendimizin üç aylarda diğer aylara göre daha fazla ibadetle meşgul olduğunu dile getiren Taşcı "Bakın Peygamber Efendimiz Recep ayı ile beraber daha fazla ibadet ederdi. Şaban ayı geldiği zaman Recep ayında yapmış olduğu ibadetlerden daha fazlasını Şaban ayında yapardı. Hazreti Aişe validemiz: 'Allah Resulü Ramazan ayından sonra en çok Şaban ayında oruç tutardı.' bazı rivayetlerde 'Recep ayında oruç tutardı.' diye de rivayetler var. Yine Hazreti Aişe validemiz: 'Allah Resulü geceleri öyle ibadet ederdi ki ayakları şişerdi.' bazı rivayetlerde de 'Ayakları çatlayıncaya kadar ibadet ederdi.' diye Peygamber Efendimizin eşi Hazreti Aişe validemiz bizlere bildiriyor. Yine Hazreti Aişe validemiz bildiriyor: 'Ramazan'ın son 10 günü girdiği zaman Allah Resulü geceleri tamamen ihya eder, hem de tek başına da değil çoluğunu çocuğunu ailesini de kaldırırdı ve Allah'a ibadet ederdi.' Onun içindir ki oruç farz kılındığından itibaren hayatının sonuna kadar güzeller güzeli Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) Ramazan'ın son 10 gününü hep mescitte itikafta geçirmiştir." dedi
"Ramazan'ın son 10 gününün tamamını mescitte itikafta geçirirdi"
Peygamber Efendimizin Kadir Gecesi'ni kaçırmama adına Ramazan'ın son 10 gününü tamamen mescitte geçirdiğini belirten Taşçı "Niçin? Kadir Gecesi'ni kaçırmama adına. Çünkü Kadir Gecesi Ramazan'ın 27'nci gecesi olduğuna dair en fazla hakkında rivayetlerin olduğu zaman dilimidir. Ama farklı rivayetler de Ramazan'ın son 10 gününün tekli gecelerinde 21, 23, 25, 27, 29'uncu gece olabilir bilemiyoruz. Allah Resulü Peygamber Efendimiz Kadir Gecesi'ni kaçırmama, mutlaka değerlendirme adını Ramazan'ın son 10 gününün tamamına mescitte itikafta geçirmek suretiyle bu zaman dilimini en güzel, en hayırlı bir şekilde ihya etmek suretiyle cehennemden kurtuluş olan bugünlerde kendini rabbine, kulluğa vakfettiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)