Ey Rabb’im! Ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster...
Bismillâhirrahmânirrahîm
“İbrahim Rabbine: Ey Rabbim! Ölüler nasıl dirilttiğini bana göster, demişti. Rabbi ona: Yoksa inanmadın mı? dedi. İbrahim: Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim), dedi. Bunun üzerine Allah: Öyleyse dört tane kuş yakala, onları yanına al, sonra (kesip parçala), her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da onları kendine çağır; koşarak sana gelirler. Bil ki Allah azîzdir, hakîmdir, buyurdu.’
(Bakara suresi 260. ayet).
“Ashaptan bazıları Allah Resûlüne (sallallâhu aleyhi ve sellem) gelerek:
“Ey Allah’ın Resûlü! İçimize öyle kötü düşünceler geliyor ki, gökten düşüp parçalanmak onları söylemekten daha iyidir; bunun sebebi nedir? diye sordular, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem):
“Bu kalbinizdeki imandan kaynaklanıyor” buyurdu.”
(Müslim, İman, 211; Ebu Yala, Müsned, No: 4128; Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, I, 33)
İbni Abbas ile İbni Amr karşılaştıklarında, İbni Abbas İbni Amra;
“Sana göre Kur’an’da en ümit verici ayet hangisidir?” dedi. İbni Amr;
“Ey kendi nefisleri aleyhinde israf edip haddi aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz! Çünkü şüphesiz ki, Allah bütün günahları bağışlar. Muhakkak ki, O çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.” (Zümer süresi 53. ayet) mealindeki ayettir deyince; İbni Abbas buyurdu ki, bana göre şu ayettir:
“Bir zaman İbrahim (a.s.) ‘Ey Rabb’im! Ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster.’ dedi. Allah, ‘İnanmadın mı?’ buyurdu. O da ‘Evet inandım, fakat kalbimin mutmain olması ve yatışması için bunu istiyorum.’ dedi.” (Bakara suresi 260. ayet).
İşte benim en çok sevdiğim ayet budur. Zira İbrahim (a.s.), “Ya Rabbi, ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster!” dediğinde Allah kendisine, “Yoksa inanmadın mı?” buyurunca; “Tabi inandım, ama kalbimin mutmain olması için.” dedi. Allah-u Teâlâ İbrahim’in bu sözünden razı oldu. Bundan da insanın içine gelen düşünce ve vesveselerin imana zarar vermeyeceği anlaşılmış olur.”