Madımak Tutanakları: Asker Takviye Göndermedi
İçişleri Bakanlığı, Madımak olaylarıyla ilgili olarak Darbeleri Araştırma Komisyonu`na istenen tutanakları gönderdi
İçişleri Bakanlığı, 2 Temmuz 1993`te 35 kişinin yakılarak öldürüldüğü Sivas Katliamı`na ilişkin bilgi ve belgeleri Darbeleri Araştırma Komisyonu`na gönderdi. 1993`te hazırlanan tutanaklara göre, ısrarla istenmesine rağmen, askerler olay yerine takviye kuvvet göndermemiş.
Taraf`ın tutanaklara dayandırdığı haberine göre Tokat`tan 20, Kayseri`den 31 ve Jandarma Alay Komutanlığı`ndan ise 20 kadar kuvvetin dışında bir takviye alınamamış. Saat 14:20`den itibaren devamlı takviye kuvvet istendiği ve bilhassa saat 19:00 civarında ısrarla askerî güçlerin bir an önce olay yerine gelmeleri talep edilmiş. Ancak bütün çabalara rağmen olay yerine takviye birlikler gönderilmemiş.
Tutanakta o gün için şu ifadelere yer veriliyor: "Tokat Emniyet Müdürlüğü, çevik kuvvet olmayan 20 polis ile Kayseri Emniyet Müdürlüğü`nden 31 polisin haricinde ve Jandarma Alay Komutanlığı`nın 20 kadar kuvvetin dışında hiçbir takviye alınamamıştır. Tugay Komutanlığı`na bağlı kuvvet, saat 19:50 civarında Atatürk Caddesi`ndeki PTT`nin önüne kadar gelmiş ve aradan daha fazla ilerleyemeyerek yangına gelen itfaiyenin otel önüne giriş yapmasına kadar burada kalmıştır. Bu hususlarla ilgili telsiz konuşmaları, video bantları ve diğer belgeler tahkikata esas olmak üzere derlenmiş; olayın büyük ve son derece üzücü olması nedeniyle ve gece cereyan etmesi dolayısı ile ihtar atışlarının kimler tarafından yapıldığı öğrenilememiş ve boş kovanlar toplanamamıştır. Ayrıca kongre müzesinin önünde bulunan Atatürk büstünün kimler tarafından yerinden sökülerek düşürüldüğü tespit edilememiştir."
Tutanakta, geleneksel 4. Pir Sultan Abdal kültür etkinliklerine Aziz Nesin`in katılması nedeniyle tedbirler alındığı ifade ediliyor. 2 Temmuz 1993 Cuma günü saat 13:30 sıralarında cuma namazından çıkan 500 kişilik bir grubun dört yoldan vilayet binasına doğru Atatürk Caddesi`nde ilerledikleri anlatılıyor.
Tutanağın devamında, dönemin Emniyet Müdürü Doğukan Öner`in telsizle Atatürk Caddesi`nin meydan ile birleştiği noktada zincir oluşturarak barikat kurulmasını istediği ifade ediliyor. Öner, yürüyüşün yasal olmadığını, bu yüzden topluluğun dağılması gerektiğini, aksi takdirde zorla dağıtılacaklarını söylüyor. Topluluğun copla dağıtılmak istendiği fakat kuvvetin yetersiz ve bölünmüş olması nedeniyle başarılı olunamadığı da kaydediliyor.