Yasakçılar hükümetten cesaret alıyor
Kocaeli Kartepe İnsan Hakları Dayanışma Derneği yaptığı basın açıklamasında, Memur Sen üyelerinin kamuda başörtüsüne özgürlük için 10 milyon imza kampanyası sonucu, 12 milyon 300 bin imza topladığını belirterek, hükümetten, toplanan imzalara rağmen kanun dışı ve anayasa aykırı olarak uygulanan başörtü yasağının kalkması ile ilgili, her hangi bir hareketin olmadığına dikkat çekildi.
KOCAELİ- Kocaeli Kartepe İnsan Hakları Dayanışma Derneği, 411.haftasında da bir basın açıklaması yaparak, Memur Sen üyelerinin kamuda başörtüsüne özgürlük için 10 milyon imza kampanyası sonucu, 12 milyon 300 bin imza topladığı belirtildi. Yapılan basın açıklamasında, toplanan bu imzalara rağmen hükümetin harekete geçip, 28 Şubatçıların, statükocuların kanun dışı ve anayasa aykırı olarak uyguladığı başörtü yasağının kalkması ile ilgili, her hangi bir hareketin olmadığı vurgulandı.
Nitekim başbakanın kendisi dahi Viyana dönüşü uçakta, başörtüyü yasaklayan bir anayasa maddesinin olmadığını söylemiştir. Hükümete soruyoruz, şu andaki Anayasada başörtüsünü yasaklayan bir madde yoksa?, hala sizler kanunsuz olarak bu yasağı hala niçin sürdürmeye devam ediyorsunuz!?. Şu andaki Anayasada dahi, din ve vicdan özgürlüğünden bahsetmiyor mu, sosyal devlet olma özelliği vurgulanmıyor mu?, siz hala kimden çekiniyor, hangi kurala uyarak bu yasağı sürdürüyorsunuz?\" denildi.
Hükümet yasakları kanunusuz olarak sürdürüyor
Yapılan basın açıklamasında Başbakanın kendisi dahi Viyana dönüşünde uçakta, başörtüyü yasaklayan bir anayasa maddesinin olmadığı hatırlatılarak, \"Hükümete soruyoruz, şu andaki Anayasada başörtüsünü yasaklayan bir madde yoksa?, hala sizler kanunsuz olarak bu yasağı hala niçin sürdürmeye devam ediyorsunuz!?. Şu andaki Anayasada dahi, din ve vicdan özgürlüğünden bahsetmiyor mu, sosyal devlet olma özelliği vurgulanmıyor mu?, siz hala kimden çekiniyor, hangi kurala uyarak bu yasağı sürdürüyorsunuz?\" denildi.
Mini etekliye serbest başörtülüye serbest
Başörtülü olarak görev yapan memurlara, amirleri tarafından haklarında tutanak tutulduğuna dikkat çekilen basın açıklamasına şöyle devam edildi: \" Fakat yönetmeliğe aykırı olarak mini etekle işyerine gelen memurlar hakkında hiçbir işlem yapılmıyor. Başörtülü kadın bu ülkenin 2.sınıf insanı mı ki, bu zulüm ona reva görülüyor. Sadece memuriyette değil, eğitimde de bu anlamsız yasağın derhal kaldırılmasını istiyoruz. Akıl baliğ olmuş kız çocuğu İslam inancına göre başını örtmek mecburiyetindedir. Örtmediği takdirde günahkâr olur. Veliler hala çocuklarını okullarına inançlarına uygun şekilde başörtüyle gönderemiyor. Soruyoruz?, kim?, ne hakla?, bu Müslüman halkın öz vatanında, inançlarını özgürce yaşamasına engel oluyor?. Hükümet olarak artık korkacağınız çekineceğiniz ne kaldı?, yoksa bu başörtüyü hala bir seçim malzemesi olarak mı kullanmak istiyorsunuz?, neden serbest bırakmıyorsunuz?. Darbeciler hapiste, arkanızda yüzde 50 halk desteği var. Eskiden olduğu gibi hele birileri tank yürütmeye kalksın, sokaklara dökülecek milyonlarca insan var, söyleyin daha neden? hala bu yasağı kaldırmıyorsunuz?\"
Başörtülü bayanlar artık otobüste bile indirliyrüor
Hükümetin bu tavrından cesaret alan statükocuların, bu insanlık suçu olan, başörtü yasakçılığını sürdürüldüğüne vurgu yapılan basın açıklamasına daha sonra şu ifadelere yer verildi. \"İzmir`in Aliağa ilçesinde Şura Çelik adlı öğrenci başörtüsüyle okumak istediğinde 4.kez sürgün yiyor, Matematik öğretmeni Semra Çaçan, ODTÜ`den geçen halk otobüsünden `Başörtülü şekilde üniversiteye giremezsiniz` ifadelerini kullanarak otobüsten indiriliyor. Danıştay`ın serbest meslek erbabı avukatlara uygulanan başörtü yasağını kaldıran kararına rağmen, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi Hâkimi Adnan Yılmaz, kanunsuz bir şekilde yasakçı bir tavırla, duruşmalara başörtülü giren bir bayan avukat hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı`na suç duyurusunda bulunma cüretini gösteriyor. Eskişehir`de sözleşmeli olarak Kur`an-ı Kerim ve Siyer derslerine giren ilahiyatçı bayan öğretmenin sözleşmesi, başörtülü olarak derse girdiği gerekçesiyle, 28 Şubat`ın yıl dönümünde iptal ediliyor. Koçtaş mağazası iş için başvuran başörtülünün iş başvurusunu, insan hakları ihlali ve ayrımcılık yaparak başörtülü olduğu için ret ediyor. Bunlar medyaya yansıyan birkaç olay ve inanıyoruz ki bu ülkede her gün, bu şekilde birçok olay yaşanıyor da, medyaya yansımadığından haberimiz olmuyor\"
Basın açıklaması hükümete yapılan \"Yaşamın her alanında süren başörtü zulmüne engel olmayan hükümet, iyi bilin ki, bu 3-5 yasakçı sizin bu pasif tavırlarınızdan cesaret alıyor. Sizleri, daha fazla gecikmeden, halkın sabrı taşmadan, ilköğretimden, üniversiteye, memuriyetten, hâkimliğe, milletvekilliğine, belediye başkanlığına kadar hayatın her alanının da, başörtü yasağını kaldırmaya davet ediyoruz. Hatta askeriye ve polis teşkilatı içinde bulunan bayanlar dahi istedikleri takdirde başörtüsüyle görev yapabilmelidir. Başörtülü insanlara karşı ayrımcılık suçu işleyenler için TCK`nın 122 maddesi ağırlaştırılmalı ve bu suçu işleyenler, erteleme olmaksızın, para cezasına çevrilmeksizin hapis cezası ile cezalandırılmalıdır. Ayrımcılık en büyük insanlık suçudur. Devlet yapısı içinde bulunan, faşist, ayrımcı, çağdışı zorbalar tasfiye edilmelidir. Devlet vatandaş için vardır,. Vatandaşı yaşatması, devletin yaşamasının teminatıdır!. Vatandaşı karşısına alan devletse yıkılmaya mahkumdur\" uyarılar ile son buldu. (Osman İçli-İLKHA)