• DOLAR 34.569
  • EURO 36.57
  • ALTIN 2928.091
  • ...
Hür Der: `Hukukta Ucube Bir Karar `
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Malatya 3. Ağır Ceza mahkemesinin 14 Ocak 2010 tarihinde Elazığ İhya-Der yönetici ve üyelerinden oluşan 19 kişiye verildiği toplam 150 yıl hapis cezası Yargıtay 9. Ağır Ceza mahkemesince onanmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.

 

Konu ile ilgili Hür Der tarafından yapılan yazılı açıklamada, Elazığ İhya-Der yönetici ve üyelerinin Yargıtay 9.Ağır Ceza Mahkemesince, diktatör bir tutumla cezalandırıldığı ifade edildi. Açıklamanın devamında, "Elazığ İhya-Der bugüne kadar yasadışı hiçbir faaliyette bulunmamış, şiddet ve terörden uzak, halka hizmeti esas alan bir ilke ile çalışmıştır. Legal çalışmayı ilke edinen, başta fakirlik ve cehaletle mücadeleyi esas alan kurum ve kişilerin hedef alınması, derneklere illegal örgüt, dernek üyesi olarak faaliyet yürüten kişilere de terörist muamelesi yapılması hukuki hiçbir kritere uymamaktadır. Bu karar hukukta ucube niteliğindedir." denildi.

Açıklamada İhya Der`in düzenlediği etkilikler hakkında bilgi verilerek savcı tarafından isnat edilen suçlamalara da değinilerek şöyle denildi: "İhya-Der`in suçlanmasına konu olan yasal etkinlikler Cumhuriyet Savcısı Mehmet Badem tarafından hazırlanan iddianamede terör örgütü faaliyeti olarak suç unsuru olarak isnat edilmiş.

İşte isnat edilen suç unsurlarından bazı başlıklar:

 

1-İsrail`in geçtiğimiz yıl 27 Aralık`ta Gazze`de başlattığı katliamın ardından bir gün sonra Elazığ İzzetpaşa Camii`nde Filistin`deki saldırılarda şehit olanlar için "gıyabi cenaze namazı" kılmaları...


2-Filistin konusunda basın açıklaması yapılması ve 23 Ocak 2009 tarihinde "Filistin`e Destek Mitingi" düzenlemeleri ve mitinge katılmaları...


3-5 Nisan 2009 tarihinde Doğukent Mahallesi Hanedan Düğün Salonunda, "Kutlu Doğum Etkinlikleri" düzenlemeleri...


4-19 Nisan tarihinde Diyarbakır ili Ergani ilçesindeki "Kutlu Doğum Etkinlikleri"ne katılmaları.


5-8 Mart 2009 tarihinde Diyarbakır ili istasyon meydanında "Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri" düzenlemeleri ve etkinliğe katılmaları...


6-Elazığ`da Ahmet Aytar Kapalı Spor Salonu`nda "Mekke`nin Fethi Gecesi"ni düzenlemeleri ve katılmaları..


7- Elazığ`da 10 Ocak 2009 günü Doğa Düğün Salonu`nda "Hz. Hüseyin ve Kerbela" tiyatro gösterisini organize etmeleri ve katılmaları...


İddianamede yer aldığı üzere soyut suçlamalarla tüm bu etkinliklerin yasadışı örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilmesi tam bir keyfilik olduğuna dikkat çekilen açıklamada, halkın dini yaşam ve dini değerlerine tahammülsüzlüğün göstergesi olduğu vurgulandı.


Bu bağlamda; başta İhya-der yönetici ve üyeleri ile diğer Sivil Toplum Kuruluşlarına sindirme ve korkutma amaçlı yapılan her türlü baskıyı, ayrımcılığı, hukuksuzluğu ve yargının keyfi ve tarafgir tutumu kınandı.

 

Doğu Batı Kardeşlik Platformunun yetkilileri ve gönüllülerine seslenilen açıklamada şöyle denildi: "Yukarıda izah ettiğimiz Elazığ İhya Der`ın karşılaştığı bu hukuk faciası, bölgemizde faaliyet sürdürmekte olan benzeri İslami Sivil Toplum Kuruluşları`na yönelik uygulanan hukuksuzluk örneklerinden sadece biridir. Bu hukuksuzluk karşısında sessiz kalındığı sürece aynı uygulama ülkenin diğer bölgelerinde faaliyet göstermekte olan duyarlı diğer sivil toplum kuruluşlarına da sirayet edecektir. Bu hukuksuzluk emsal teşkil etmeden bir an önce Sivil Toplum Kuruluşları`nın değerleri üyeleri olarak bunun hayatiyet arz eden bir mahiyete değerlendirilmeye alması gerekmektedir.


1-İslami Sivil Toplum kuruluşları halktan tecrit eden ve illegal faaliyet olarak lanse eden yargı karalarını Doğu-Batı Kardeşlik Platformu olarak gündemimizin merkezine almalı. Son zamanlarda BDP/PKK cenahının kendi aleyhine olduğu iddia ettikleri YSK ve yargı karalarına karşı toplumda birbirleri lehine gösterdikleri ittifak, dayanışma ve ortak tepkiler sonucu yargı geri adım atmak zorunda kalmıştı.


2-Bu yargı kararının diğer duyarlı STK`lara sirayet etmemesi için tez elden tedbirli olmalı, ortak çözüm noktasında el birliği ile hareket etmeli.


3-STK`ların legal faaliyetlerini yasadışı terör örgütleri kategorisine koyan TCK`nin 220. maddesini yargının keyfi uygulamalarına fırsat tanımayacak bir şekilde yeniden düzenlenmesi için acil önlemler alınmalı ve kaldırılması için siyasiler nezdinde baskı oluşturulmalı.


4-Yeni Anayasa oluşturma süreci içerisinde STK`ların etkin rol oynaması ve STK`ların özgür bir şekilde faaliyetlerini sürdürmeleri için çalışmaları ve faaliyetleri yasal teminat altına alınmalı.


5-İslam kardeşliği hukuku çerçevesi içerisinde İhya-Der başta olmak üzere mağduriyet yaşayan benzeri Sivil Toplum Kuruluşları`na gönül birlikteliği içinde olduğumuzu, açıkça belirtmeli, yaşadıkları sıkıntı ve mağduriyetlerin giderilmesi noktasında kendileri ve ailelerine maddi ve manevi desteklerimizi esirgememeli, ortak çözümler üretmeliyiz." denildi.

Ayetullah Turgut - İLKHA

Bu haberler de ilginizi çekebilir