Diyarbakır`daki Kanaat Önderleri Toplantısı Sona Erdi
Diyarbakır`da kanaat önderleri ve STK temsilcileriyle görüşen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bir basın toplantısı düzenleyerek görüşmeleri değerlendirdi. Atalay basın toplantısında provokasyonlara dikkat çekti.
DİYARBAKIR- Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır`da, dün gece 40kanaat önderleri ile bugün de 36 Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileriyle görüşerek, Kürt sorununun çözümüne ilişkin görüş alış verişinde bulunarak, değerlendirmelerde bulunarak, olası provokasyonlara karşı endişelerini dile getirdi.
"Sinop olayları bir kurgunun sonucudur"
Toplantı sonrası, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Bakan Mehmet Mehdi Eker ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Beşir Atalay, bir araya geldikleri kanaat önderleri ve STK`ların sürece destek verdiğini, umut ve büyük beklentilerinin olduğunu belirten Atalay, "Süreçle ilgili herkesin hassasiyet göstermesi gerekiyor. Sürecin hassasiyetlerini biliyoruz, provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz. Doğrusu son Karadeniz, Sinop olayları epey kurgulanmış. Onu şimdi çok daha iyi biliyorum. Orada hangi örgütlerin organize ettiğini de daha iyi biliyoruz. Bu normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkileri değil. Elimizde iyi araştırmalar var" dedi.
"Devlet değişti"
Atalay, süreçle ilgili kamuoyunu aydınlatmak ve desteğini almak için bu toplantıları yaptıklarını belirterek, Türkiye`de artık çok şeyin değiştiğini dile getirdi. Atalay değerlendirmesini daha şu iddialar ile sürdürdü: "Devlet değişti, tabular yıkıldı, yasaklar kalktı. Demokrasi gelişti ve derinleşti. Hamdolsun her şey her yerde artık konuşuluyor. Demokrasi mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Geçmişte yapılan yanlışları düzeltiyoruz. Devlet kendisiyle yüzleşiyor. Şu anda Meclis`teki uzlaşma komisyonunda anayasa ile ilgili ilerleme olması için elimizden geleni yapıyoruz. Anayasa yapılsın diye tavizler veriyoruz. Bildiğiniz gibi bir süre var. Başbakanımız dile getirdi. Şu anda Mart ayı sonu gibi süre ifade edildi. Eğer uzlaşma konusunda anayasa ile ilgili mesafe alınırsa çok memnun oluruz. Eğer oyalama taktiği güdülüyorsa ki, bazı partilerin o yöndeki eğilimlerini seziyoruz. Biz gerçek sivil bir anayasa istiyoruz. Bazı partiler ise mevcut anayasadan ne kadarını korursak kardır diyor. Mevcut anlaşmazlık burada oluyor. O çaba yürümezse biz alternatifler aramakta haklıyız. Alternatif yöntemler arayacağız. Partilerin 4`ü ile olmazsa 3`üyle, 3`üyle olmazsa en azından biriyle bu anayasayı yapmakta kararlıyız. Bu partiler hepsi olabilir. Şu anda uzlaşma komisyonunda üyesi bulunan her hangi birisi de olabilir. Mecbur kalırsak onu deneyeceğiz. Biz anayasanın yapılmasını engelleyen durumda değiliz, olmayacağız. Başkanlık sistemi de bizim için önemli. O konuda uzlaşma komisyonuna görüş verdik. Diğer bütün konularda uzlaşma sağlanır ve sadece başkanlık konusu kalırsa biz esneyeceğiz ve tavizler vereceğiz"
"Demokratik yollarla her meselemizi çözeriz"
Atalay, kardeşliğin gelişmesi yönünde çok büyük bir arzuya sahip olduğunu belirterek, "Yeter ki kan dursun. Ondan sonra demokratik yollarla her meselemizi çözeriz. Demokrasinin yolu açıktır. Demokratik siyasetin önünü açalım, kan dursun her şey konuşulsun. Türkiye artık ret, inkar, asimilasyon politikalarının uygulandığı bir yer değil. Her şey rahatça konuşuluyor. Terör biterse daha da rahat konuşulur. Bu toplumsal atmosfer bize çok destek veriyor" ifadelerine yer verdi.
Süreçle ilgili büyük bir rüzgar bulunduğunu ve bu rüzgarın önüne kimsenin geçemeyeceğini savunan Atalay, "Büyük bir rüzgar var, bu rüzgarın karşısına kimse geçemez. Bütün sivil toplum örgütlerinden bu desteği gördük. Büyük bir memnuniyet duyduk. Bizler görüşlerimizi ifade ediyor destek istiyoruz. Aynı zaman da da süreçle ilgili söyleyecekleri veya teklif edecekleri bir şey varsa onları dinliyoruz. Ortak akıl ve herkesin düşüncesini söylemesini değerli görüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
"Provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz"
Süreçle ilgili herkesin hassasiyet göstermesi gerektiğine dikkat çeken Atalay, basın toplantısını şu ifadeler ile devam ettirdi. "Sürecin hassasiyetlerini biliyoruz, provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz. Doğrusu son Karadeniz, Sinop olayları epey kurgulanmış. Onu şimdi çok daha iyi biliyorum. Dün güvenlik birimlerimizle toplantımız vardı. Orada güvenlik birimlerimizin anlattıklarından hangi örgütlerin organize ettiğini de daha iyi biliyoruz. Bu normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkileri değil. Elimizde iyi araştırmalar var. Bu süreç artık şunu gösterdi bu konular artık Türkiye`de olgunluğa ulaşmış. Özellikle kanın, terörün durması için Türkiye`nin bütün kesimlerinde büyük bir arzu var. Sürece destek var. Yaptığımız araştırmalarda bölgelerin birbirinden farkı yok. Dolayısıyla Karadeniz`deki olaylar normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkisi değil. Organize bir şekilde özellikle sosyal medya üzerinden geliştirilmiş bir süreçtir. Ayrıntılarını bilerek bunu diyorum. Başbakanımız da ifade etti. Seçilmiş milletvekillerimiz ülkenin her yerinde rahatça çalışmasını yapabilir dedi. Bu konuda asla müsamaha etmeyiz."
Diyarbakır`da siyaset çok kuvvetlidir
Bu sürecin devamı yönünde kararlı olunması gerektiğini söyleyen Atalay, "Bu konudaki kararlılığımız çok yüksek. Diyarbakır`da siyaset kuvvetlidir. Uluslararası değerlendirmeleri de çok iyi yaparlar. Çok zengin değerlendirmeler aldım burada. Görüşmemiz çok verimli oldu. Çok büyük bir destek, umut var. Hatta herkes sınavda diye onlar da diyor. Bu konuda engel olan, çekilen veya bu süreci sabote eden, bu süreci tıkayanlar, burada sınavı kaybeder ve hesabını veremez gibi ifadeler var. Diyarbakır`daki bu havadan güç alarak buradan ayrılıyoruz. Burada ki havayı yarın Bakanlar Kuruluna taşıyacağız" şeklinde değerlendirmesine son verdi.
Süreç acelesiz ama süratli çözülsün
Atalay`dan sonra kısa bir konuşma yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ise Türkiye`nin en yakıcı, acı veren meselesini çözmeye dönük çalışmalarını sivil toplum örgütleriyle birlikte değerlendirdiklerini belirterek, "Diyarbakır kamoyunu temsil eden buradaki arkadaşlarımızın bizimle duygularını paylaşması, varsa bizi ikaz edecekleri noktalar veya vermek istediklerini mesajlarını istedik. Herkes bu sürecin gelişmesinden memnun, umutlu ve iyimserdir. Herkesin ortak ifadesi budur. Bizden talepleri ise şudur: Bu işin acelesiz ama süratli çözülmesini istiyorlar" dedi. (Osman İçli-İLKHA)