Beş şey vardır ki…
Bismillâhirrahmânirrahîm
"Şüphesiz en son varış Rabbinedir. Güldüren de ağlatan da O'dur. Öldüren de dirilten de O'dur. Rahimlere döküldüğünde bir damla sudan erkekli dişili çiftleri yaratan O'dur. Tekrar yaratılış da yine O'na âittir. İhtiyaçtan kurtaran da O'dur, zengin eden de.”
(Necm Sûresi 42-48)
Abdullah bin Ömer -radıyallâhu anh- şöyle der:
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bize yönelerek şöyle buyurdu:
“Ey Muhâcirler cemaati! Beş şey vardır ki, onlarla mübtelâ olduğunuzda, ben sizin o şeylere erişmenizden Allâh’a sığınırım. Onlar şunlardır:
1- Bir milletin içinde zinâ, fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlakâ içlerinde vebâ hastalığı ve onlardan önce yaşamış milletlerde görülmemiş başka hastalıklar yayılır.
2- Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet, mutlakâ kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezalandırılır.
3- Mallarının zekâtını vermekten kaçınan her millet, mutlakâ yağmurdan mahrum bırakılır (kuraklıkla cezalandırılır) ve hayvanları olmasa onlara yağmur yağdırılmaz.
4- Allâh’ın ahdini (emirlerini) ve Rasûl’ünün ahdini (yaptığı anlaşmaları ve Sünnet’ini) terk eden her milletin başına, Allah mutlakâ kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat eder ve düşman, o milletin elindekilerin bir kısmını alır.
5- İdarecileri Allâh’ın Kitâbı ile amel etmeyip, indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe, Allah onların hesâbını kendi aralarında görür (fitne, fesat ve anarşi belâsına mâruz kalırlar).”
(İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623; Beyhakî, Şuab, III, 197)
"Küçük insanlar dengini; büyük insanlar kendini arar."
(Yunus Emre)