• DOLAR 34.593
  • EURO 36.252
  • ALTIN 2993.811
  • ...
Yakıp yıktıkları yetmedi şimdi de yardımları engelliyorlar, İNSANLIK DÜŞMANLARI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DIŞ HABERLER SERVİSİ 

BM Suriye Araştırma Komisyonu, yüz binlerce insanın ölmesine, milyonlarca insanın yaralanması ve göç etmesine sebep olan Baas rejimi ve Rusya’nın İdlib'de sivilleri, sağlık kuruluş ve çalışanlarını kasten vurarak savaş suçu işlediğini açıkladı. Suriye’yi yakıp yıktıkları yetmezmiş gibi şimdi de Rusya ve Çin, Suriye'de yaklaşık 3 milyon kişiye uluslararası yardımların gönderilmesine imkan tanıyan mekanizmanın yenilenmesini veto etti. Veto kararıyla 2014'ten beri yardımların yapılmasına olanak sağlayan BMGK kararını iptal eden insanlık düşmanı bu ülkeler adlarını tarihe bir kez daha kara lekeyle yazdırarak insanlıktan hiç nasiplenmediklerini gözler önüne sermiş oldular.

BM BAAS REJİMİ VE RUSYA’NIN KATLİAM YAPTIĞINI DUYURDU

Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu, Baas rejiminin İdlib ve çevresinde sağlık kuruluşları ve sivil unsurları vurarak savaş suçu işlediğine dair makul gerekçeler olduğunu, Rusya Hava Kuvvetlerinin de İdlib'de misket bombası kullanarak ve sivil unsurlara gelişigüzel saldırılar düzenleyerek savaş suçları teşkil eden eylemlerde bulunduğunu duyurdu.

Komisyonun Kasım 2019 - Haziran 2020'yi kapsayan Suriye'nin İdlib ili ve çevresindeki insan hakları durumuna ilişkin hazırladığı 29 sayfalık rapor açıklandı.

Raporda, zaten "savaş yüzünden mahvolmuş" ve "yaygın insan hakları ihlalleri" ile "savaş suçlarının yaşandığı" İdlib'de halkın şimdi de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla karşı karşıya olduğu vurgulandı.

"Suriyeli çocuklar, kadınlar ve erkekler, hükümet (Baas rejimi) yanlılarının 2019'da silahlı grupların elinde kalan son bölgeleri de ele geçirmek için başlattığı askeri harekatta sonu gelmeyen acılara maruz kaldı." ifadesi kullanılan raporda, rejim ve destekçilerinin havadan ve karadan sınırsız bombardımanları, tutuklama, işkence, yağma ve yerinden edilme olayları bu acılara örnek olarak gösterildi.

Raporda, son 8 ayda bölgede 17 hastane ve sağlık kuruluşu, 14 okul ve 9 pazar yeri ile 12 saldırıda da sivillerin yaşadığı evlerin hedef alınması olmak üzere 52 saldırı gerçekleştirildiği aktarıldı.

Komisyon raporunda, İdlib ve çevresinde yakın geçmişte sadece üç ayda 1 milyondan fazla sivilin yerinden edilmesine ilişkin BM İnsan Hakları Konseyinin özel soruşturma açılması talebinde bulunduğu bilgisi paylaşıldı.

BM RAPORUNDA SAVAŞ SUÇU VURGUSU

Rejim ve Rusya'ya yönelik savaş suçları da dahil pek çok suçlamanın yer aldığı raporda, şunlar kaydedildi: 

"Suriye hükümeti (rejim), Rusya Hava Kuvvetleri ile birlikte İdlib ve Halep'in batısındaki bazı bölgeleri yeniden ele geçirmek için askeri hareketlerini havadan ve karadan saldırılar yaparak dramatik şekilde artırdılar. Bu saldırılar, sivil altyapıyı, insansızlaştırılmış köyleri, kasabaları kırıp geçti ve yüzlerce Suriyeli kadın, erkek ve çocuğun hayatına mal oldu."

Raporda, çok sayıda hastane, okul, pazar yeri ve evin hava ve kara saldırılarıyla vurularak tahrip edildiği, bu şekilde hedef gözetmeksizin yapılan saldırılar ve misket bombası kullanılmasının savaş suçlarına giren eylemler arasında olduğu belirtildi.

Baas rejiminin İdlib ve çevresinde sağlık kuruluşları ve sivil unsurları vurarak savaş suçu işlediğine dair makul gerekçeler bulunduğu vurgulanan raporda, rejimin ayrıca ayrım gözetmeksizin sivil bölgeleri, okulları ve koruma altındaki yapıları kasten vurduğu, binlerce sivili öldürdüğü veya yaraladığı ifade edildi.

MİSKET BOMBALARI DA RAPORDA YER ALDI

Raporda, Rusya Hava Kuvvetlerinin de İdlib'de misket bombası kullanarak ve sivil unsurlara havadan ve karadan gelişigüzel saldırılar düzenleyerek savaş suçları teşkil eden eylemlerde bulunduğu belirtildi. Sivillere yönelik saldırıların detaylarının yer aldığı raporda, İdlib'deki Maarratünnuman ve Eriha ile Halep'in batısındaki Etarib ve Daret İzze bölgelerinde aralık ortasında başlayan ve şubat ortasına kadar süren saldırılarda sivil nüfusun ayrım gözetmeyen saldırılara maruz kaldığına dikkat çekildi. Ayrıca sivillere, okullara ve sağlık kuruluşlarına yapılan saldırıların savaş suçları kapsamında olduğunun altı çizildi.

Komisyon raporu, İsviçre'nin Cenevre kentinde devam eden BM İnsan Hakları Konseyinin 44. oturumunda 14-15 Temmuz'da sunulacak.

RUSYA VE ÇİN SURİYE HALKINA YAPILAN YARDIMLARIN KESİLMESİNİ İSTİYOR

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 2014'ten beri Suriye'ye sınır ötesi uluslararası yardımların yapılmasına olanak sağlayan ve 10 Temmuz'da görev süresi dolacak olan mekanizmanın yenilenmesini oyladı. Almanya ve Belçika tarafından konseye sunulan karar tasarısı, Rusya ve Çin tarafından veto edildi. Rusya, BM Güvenlik Konseyinde Suriye ile ilgili alınan kararlarda 15'inci kez veto hakkını kullandı.

Suriye'ye, mevcut BMGK kararı doğrultusunda sadece Türkiye üzerinden 2 sınır kapısından, Öncüpınar karşısındaki Babüsselame ve Cilvegözü karşısındaki Babülhava'dan uluslararası yardımlar yapılabiliyor. Rusya ve Çin'in vetosunun ardından 2 sınır kapısı da 10 Temmuz'da mekanizmanın görev süresinin dolmasıyla başka bir karar alınamadığı takdirde yardım konvoylarının geçişine kapanmış olacak.

Öte yandan Rusya, oylamanın ardından Türkiye üzerinden sadece Cilvegözü Sınır Kapısı karşısındaki Babülhava'dan 6 ay boyunca BM yardımlarının yapılmasını öneren kendi karşı tasarısını oylamaya sunacağını açıkladı. BM Güvenlik Konseyinde bir karar tasarısının kabul edilmesi için 15 üyeden en az 9'unun lehte oy vermesi ve daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dan herhangi birinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor.

SURİYE'YE SINIR ÖTESİ YARDIMLAR İÇİN BMGK KARARI GEREKİYOR

Suriye'ye sınır ötesi yardımların yapılabilmesi için BMGK kararı gerekiyor.  BM'ye göre Suriye'nin kuzey batısında İdlib'de yaşayan 3 milyona yakın kişinin yüzde 70'i insani yardıma ihtiyaç duyuyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Türkiye üzerinden 2 sınır kapısından ocak ayından beri 1613'ü Öncüpınar'dan olmak üzere Suriye'ye 8 bin 468 yardım konvoyu gönderdi.

Geçen yıl 2'si Türkiye'den olmak üzere Suriye'ye yardımların yapıldığı 4 sınır kapısı bulunurken, Rusya ve Çin'in vetosunun ardından bunlar 2'ye indirilmişti. Suriye ve Ürdün arasındaki er-Remse ve Irak ile olan El-Yarubiyye sınır kapıları da yardımların girişine kapatılmıştı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir