Filistin’de seçimlerin hemen yapılmasını istemenin içinde oyun ve entrika var. Hamas vurulduktan, mensupları tutuklandıktan, örgütsel yapısı dağıtıldıktan, bütün kurum ve kuruluşları kapatıldıktan, toplumsal varlığını sarsacak ekonomik ve sosyal altyapısı yerle bir edildikten, işgal rejimi seçimlere girdiği için kendisine bağlı milletvekilleri Batı Yaka’da tutuklandıktan, seçimlere yakın tarihlerde Hamas hareketini terör listesinin başına alıp seçime girmesini engellemeye çalışmasından ve bazılarının bunun arkasına saklanarak Hamas’ın dışlanmasını istemesinden sonra yapılan seçim çağrısı iyi niyetle izah edilemez. Bunun arka planında rakibi bitirdikten sonra seçime girmekten korktuğu propagandası yapma amacı var. Bunun arkasında duranlar, Hamas seçimlere ister girsin, ister girmesin her iki durumda da kârlı çıkacaklarını düşünüyorlar. Seçimlere girse, pusuda bekleyen işgal rejimi onu rahat bırakmayacak; vekilleri takip edip tutuklayacak. Girmezse; seçim sonuçlarından korktuğu için seçime girmediği propagandası yapacaklar.

Fetih ile Hamas arasındaki uzlaşının sağlanması için seçimleri ön adım olarak görenler var. Fakat bizce durum öyle değil. Seçimlerin yapılmasına fırsat verilse bile bu seçim, bir taraftan işgal rejiminin baskı ve hegemonyası, diğer taraftan FKÖ’nün Filistin sahasındaki kararı nedeniyle uzlaşı olmayacak, tersine bölünme daha da derinleşecek. Zemin çok sağlam değil hatta tam tersine her an sarsılmaya açık.

Bazılarının istediği gibi seçimlerin yapılmasıyla uzlaşı şartları yerine gelmiş olmaz. Bunun yanında yakınlaşmayı veya uzlaşıyı durduracak daha birçok engel de var. Bunların başında, işgalcinin uzlaşı konusundaki vetosu geliyor. Avrupa Birliğinin barış için hazırladığı ve önümüzdeki Mart ayında hem Filistin tarafına hem de işgal rejimine sunacağı öneri de şu anki uzlaşı görüşmelerinin amacına ulaşmayacağını gösteriyor.

Bu girişimler ve işgal yönetiminin tutumu Filistinli tarafların uzlaşıyı sağlamalarını zorlayacaktır. Filistin uzlaşısı İsrail, Amerika ve Avrupa Birliği gözünde büyük bir engel olarak görülüyor. Dolayısıyla Ortadoğu Dörtlüsünün şartlarını kabul etmeden Hamas hareketine Batı Yaka’da yer olmayacaktır. Bu şartları kabul etmeden terör listesinden çıkması da mümkün değildir.

Yukarıda saydığımız nedenlerden ötürü Filistin uzlaşısının geleceği açık görünmemektedir. İşgal rejimi de Filistin Özerk Yönetiminde istediği cerrahi operasyonu yapabilmek amacıyla durumun daha da kötüleşmesi için elinden geleni yapacaktır. İşgal rejimi Filistin yönetiminin kafasını koparıp yerine kendisinin hazırladığı bir kuklayı koymak istiyor. Uluslararası camianın baskısına maruz kalmak ve Hamas hareketinin uykusunu kaçıracak siyasi bir meşruluk kazanmasını istemeyen işgal rejiminin alternatifi budur.

Ali Said

filistinhaber