Allah iman edenlerin velisidir.onları karanlıklardan nura çıkarır.kafir olanların dostu ise tağuttur. (şeytandır) oda onları nurdan karanlıklara çıkarır.işte onlar cehennemliklerdir orada ebedi kalıcıdırlar(bakara 257)
Nur ile karanlık , gece ile gündüz gibi birbirlerine zıt olan iki kavramdır.burada “nur” imanı “zülümat” ise küfrü temsil etmektedir.dikkat edilecek olursa “nur” tekil olarak gelirken “zülümat” (karanlıklar) ise çoğul olarak gelmiştir. O halde şu sonuç çıkmaktadır, İman nurdur ve Allah`a ulaşmanın yegane yoludur. Siratel müstakim olan hak yol birdir ve alternatifi yoktur. Zülümat (karanlıklar)’a gelince insanları Allah c.c`dan uzaklaştıran yollardır. Birden fazla rengi vardır ve çeşidi çoktur. İçki, faiz, kuma, zina gibi kötü yollar bu karanlık dehlizlerdeki sokaklardır. Küfür şirketinin sadece birkaç şubesidir..
Bu ayeti celilede müminin şanı yüceltilmekte,iman eden gönüller huşu ile coşmaktadır. Çünkü ‘`VELİ`` kavramı faydalı şeyleri üstlenen kimse olup,her türlü sıkıntıyı gideren manasına gelmektedir.Böylece Allah c.c iman edenlerin dostu olduğunu ve onları küfrün karanlığından,imanın nuruna çıkaracağını belirtmiştir.
 

VELİ/EVLİYA kavramları üzerinde duracak olursak,ne yazıkki günümüzde çarpıtılmış kurani kavramlardan (şehit-cihad gibi) biridir. Bügün evliya denildiğinde insanların zihninde monoton bir şekil canlanmakta ve sadece bir zümreye şamil kılınmaktadır.yaşlı, saçı sakalı ağarmış, beyaz ve uzun entari giymiş, sarıklı cübbeli bir portre. Oysa Kuran-ı Azimüşşanda evliya /velilik çok daha farklı bir mecrada ele alınır. Bugün küfrün tahtını tarumar eden mücahidlerin, yusufi mekanda bulunan zından bahadırlarının, Allah yolunda muhacerat yolunu seçmiş muhacirlerin elbette Allahın rahmetine nail olmuş gerçek Allah dostlarıdırlar. Nitekim ayette Rabbimiz c.c :şüphesiz iman edenler ve Allah yolunda hicret edip cihad edenler (yokmu) işte onlar Allah ın rahmetini umarlar Allah bağışlayan ve merhamet edendir(bakara 218)
O Allah dostları ki, iman ehli ve takva sahibi olduklarından dolayı bu mertebeye ulaşmışlar.
Bir hadis-i kutside rabbimiz c.c ‘`kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ona harp ilan ederim,kulum farz kıldığım şeyden daha üstün bir şeyle bana yaklaşamaz,kulum bana nafilelerle yaklaşır bende onu severim. Onu sevdimmi de ;işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum.benden isterse ona veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korurum.kul bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım .bana yürüyerek gelirse ,ben ona koşarak gelirim.(buhari)Ne büyük bir mutluluk! Ne yüce bir saadet!
 

Onu tanımak,ona inanmak ,onu sevmek,ona yönelmek,onun sevgisi ve rızasında eriyip,yeniden şekillenip var olmak.böylece Allah c.c`nun dostluğunu kazanmanın huzuruyla iman eden gönüller sekine bulur.

Bu konuda Üstad Bediüzzeman`ın ifadesi ne güzel: Allah birdir ,başka şeylere müracat edip yorulma, Onlara tezelül edip (boyun eğip) minnet çekme,onların arkasına düşüp zahmet çekme,onlardan korkup titreme,çünkü sultanı kainat birdir.her şeyin anahtarı onun yanındadır.her şeyin dizgini onun elindedir.her şey onun emriyle halladilir.
 

Bizler yanlız ve yalnız Allahı,resülünü ve iman edenleri dost edinmekle mükellefiz nitekim ayatte Rabbimiz:müminleri bırakıpta kafirleri veliler (dost lar)edinen münafıklara gerçekten kendileri için pek acıklı bir azab olduğunu haber ver.Onların yanında izzet ve şerefmi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah`a aittir.(nisa 138-139)
Yine bu bağlamda Rabbimiz:``sizin dostunuz ancak Allah`tır, Resülüdür ve Allah`ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekatı veren müminlerdir. Kim Allah`ı ,onun Peygamberini ve inananları dost edinirse bilsinki şüphesiz ‘`Allah taraftarları`` galip geleceklerin ta kendileridir.(maide 55-56)
 

Bugün Müslümanların birlik ve beraberlik içinde bulunmaları kaçınılmaz bir hal akmıştır.mevcüt ortam ve şartlarda hedefe giden yolda bu birlikteliğin önünde duran bütün engellerin bertaraf edilip Rabbimizim şu emrine kulak verilmelidir: hepiniz Allah`ın ipine (İslama-Kuran`a)sımsıkı sarılın ve birbirinizden ayrılmayın (Ali İmran 103) yine bu minval üzere şu ayete çok dikkat edilmesi gerekir: küfre sapanlarda birbirlerinin velileridirler. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk olur (Enfal 73 )ayette anlaşılacağı üzere şayet bizler bu dostluğu gerçekleştirmezsek yeryüzünde, bir fesadın zuhur edeceği, bir bozgunculuğun ortaya çıkacağı haber verilmektedir. Çünkü İslam /şeriat adalettir adaletin olmadığı yerde zülüm vardır. İslam; ilimdir ilmin olmadığı yerde cehalet vardır. İslam; dünya ve ahret saadetidir, İslami hayatın olmadığı bir beldede kaos vardır. Yaşamış olduğumuz bu zaman diliminde bu hakikat kendini daha da belirginleştirmiştir. Allah Resülünün: “küfür tek millettir” sözü vuku bulmuş kafirler, İslam düşmanları Müslümanlar karşısında kendi ittifaklarını sağlamış, dini, dili, ırkı farklı olan bu şer güçler İslama karşı tek bir cepheden savaşıyorlar.
 

Şüphesiz Allahın dostları olduğu gibi şeytanın dostlarıda vardır. Kuranda Hz. İbrahim ile ilgili olarak babasıyla aralarında şöyle bir konuşma geçer: “babacığım gerçekten ben sana Rahman olan Allah tarafından bir azabın dokunacağından korkmaktayım o zaman şeytanın velisi /dostu olursun” şeytanın velisi olmak ona itaat etmektir. Şeytana itaat eden Allah c.c nun rahmetinden uzaklaşmakla beraber rezil rüsvay olur.
İnsanın hayatını kuran ile şekillendirmesi, ibadet ile süslemesi, nefsani duygularına gem vurup Allah c.c`nun emrine amade kılması ne büyük bir bahtiyarlık ve ne güzel bir saadettir

Nihat Çam / Şanlıurfa

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.