BİR AYET-İ KERİME

" Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. Sabredenleri müjdele!

Onlar ki başlarına bir musibet geldiği zaman “Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve sonunda yine O’na döneceğiz” derler.

İşte Rablerinden bağışlanma ve rahmet onların üzerinedir ve hidayete erenler de onlardır."

(Bakara Suresi, 155-157)

BİR HADİS-İ ŞERİF

“Tâun(bulaşıcı veba) hastalığı, Allah Teâlâ’nın dilediği kimseleri kendisiyle cezalandırdığı bir çeşit azaptı. Allah onu mü’minler için rahmet kıldı. Bu sebeple tâuna yakalanmış bir kul, başına gelene sabrederek ve ecrini Allah’tan bekleyerek bulunduğu yerde ikâmete devam eder ve başına ancak Allah ne takdir etmişse onun geleceğini bilirse, kendisine şehit sevabı verilir”

(Buhârî, Tıb 31; Ayrıca bk. Buhârî, Enbiyâ 54; Kader 15; Müslim, Selâm 92-95)”

“Tâundan ölen şehittir” 

(Müslim, İmâre 166)

BİR HİKMETLİ SÖZ

“Eğer hastalık olmazsa, sıhhat ve âfiyet gaflet verir, dünyayı hoş gösterir, âhireti unutturur.”

(Bediüzzaman Said Nursî)