• DOLAR 34.579
  • EURO 36.359
  • ALTIN 2912.488
  • ...
Unutturulan Din İslam
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
FERHAT TASAN / analiz/haber

Peki biz dinimiz İslam’ı nasıl tanıyoruz ve hayatımızda ne kadar yeri var. Kitabımız Kur’an, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) iken yönetimimizin İslamla alakaları ne kadardır?

Bu soruları önce kendimize sonra tüm Türkiye halkına soruyoruz. Aile ve toplum içindeki görüşümüz neyi temsil ediyor. Şu anki konumumuz Avrupai bir sistemle bir ırklçılık olgusu… Bir de asıl dinimiz ve olması gereken duruşumuz nedir soralım.
Hz. Muhammed (sav)’in dünyaya geliş sebebi neydi? Şüphesiz güzel ahlakı tamamlamak için gelmiştir. İnsanlığı bu zor ve sıkıntılı olan durumdan çıkarmak için, haksızlıkların önüne geçmek için, putlara ve insanlara kul olmaktan çıkarıp tek ve yegane rableri olan Allah (c.c.)’a kul etmek için gelmiştir.

Hep onun emin ve güvenirliğine tanık olmuştur tüm kâinat. İnsanlar arasında dil ve ırk ayrımı yapmayan bir peygamber o. Bunun için geldi fakat misyonerler tarafından içimize sokulan fitne tohumu insanların çoğunu başka dinlere sevk etti.

Okunan kitapların çoğu batı kültürü ile yazılmış. Televizyon kanallarının çoğu onların sistemine hizmet ediyor. Kız çocukları ve anneler modaya göre giyiniyorlar. Okullarda asıl gerekli olan dinimizin gerekleri gerektiği gibi okutulmuyor.

Peki sizce İslam dini bu mudur? Böyle mi olmalı? Kendi dinimizi benimsiyorsak onu araştırmalı, hayata geçirmeliyiz. Yoksa böyle yapılmadığı halde dinimiz İslam’dır diyemeyiz.

Allah’ı ne kadar tanıyoruz? Neyi emrediyor bize Allahu Tea? Şöyle buyuruyor Kur’anı Kerim’de: ‘Şüphesiz bu kitap muttakiler (inananlar) için hayat rehberidir’ Rehberimizi açıp okumalıyız. Hayatımızdaki yeri nedir öğrendik mi? Yoksa açmaya korkuyor muyuz? Bu kitap ve kitabı hayatına hakim kılmak isteyenler yıllar yılı insanlara öcü gibi tanıtıldı. Duvarlarda asılı kaldı bu kitap. Kandilden kandile cumadan cumaya mezardan mezara okundu. Çocuklarımızı dine düşman ettiler. Geçmiş zamanlarda, meydanlarda Müslüman olduğunu söylediği halde kahrolsun şeriat diyen insanları da gördük. Peki madem Müslüman’ız diyoruz nerde bizim sözümüz?

Rabbimiz ‘BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM?’’ diye buyurduğunda biz de cevap veriyoruz ‘’BELA YARABBİ’ evet sen bizim Rabbimizsin diyoruz. Bir düşünelim… Öğretmen soruyor sınıfta… Ben sizin öğretmeniniz değil miyim? Biz hep bir ağızdan ‘evet bizim öğretmenimizsin.’ Diyoruz. Ben size neyi öğrettimse onunla sınav yapacağım… Bizleri yaratan Rabbimizin Kur’an ve sünnet yoluyla öğrettiklerini niçin uygulamaya ve pratiğe dökmüyoruz.

Müslümanların ilim ve bilim dalında kendilerini geliştirmesi lazım. Elimizdeki tüm imkanları başkalarına kaptırmamamız lazım. Burada İslami cemaatler birleşip İslam’ın öngördüğü bir şekilde bir anayasa kurmaları gerekir.

Kendi ülkelerinin İslami bir yönetimle yönetilmesi gerekir. bunu iyi bilmemiz gerekir ki bu topraklarda kan dökmüş dedelerimiz ülkeyi ecnebilere kaptırmamak için İslam davası için savaşmışlardır. Peki şu an mevcut sistem hangi dini temsil ediyor?

Hz. Muhammed (sav) peygamber olduktan sonra ve insanlar akın akın İslam dinine girdikleri zaman ve örtü ayeti indikten sonra hangi sahabe bacımız böyle açık saçık giyindi ki. Bazı bayan sahabeler evdeki eteklerini başlarına örtü yapıp başlarını kapattılar ve bir daha ölünceye kadar başlarından örtülerini çıkarmadılar. İffetli yaşayıp iffetli öldüler.

İçki ayetleri indikten sonra bütün sahabeler evlerindeki içki fıçılarını Medine sokaklarına döktüler. Allah’tan gelen her emri hemen uygulamaya geçirdiler.

Hz. Ömer (r.a.) halife olduğu zaman mescitte Müslümanlara şöyle seslendi. Kardeşlerim! Ben bir hata yaparsam bana karşı muameleniz nasıl olur? Sahabenin biri kalkıp ey Ömer! Vallahi bir hata yaparsan seni kılıçlarımızla düzeltiriz.

İşte İslam’ın dokunulmaz emri budur. Halife de olsa peygamber kızı da olsa suç işleyen mutlaka sorgulanmalı.

Yıllarca bu halkın parası birilerinin tekerinde döndü ve bunun üstüne halk uyanmasın diye küfür Müslümanlara iftira atıp birçok insanı sorgusuz sualsiz idam etti, zindanlara attı. Irkçılık, sağ sol davası oyun oynaşla geçiştirdiler.

Fakat bu millet artık özüne dönmek istiyor ve diyorlar ki vampirler elinizi çekin bu halkın üzerinden. Mayamız İslam, boyamız Allah’ın boyası… Artık bizi temsil edecek adil takvalı insanlar, dininden taviz vermeyenler var ve bir saadet asrı diliyorlar. Bütün putlarınızı atın partilerinizi kapatın yalnızca bir parti açın adı ve yönetimi Müslümanları temsil etsin ve diğer halklara da yaşama şansı tanısın. O zaman görün batı emperyalizmi bizim içimize fitne tohumu atamayacak ve yönetimimiz güçlenecek. Dünyanın en büyük gücü olacak.

Bayrağımız tevhit bayrağı, dinimiz İslam, yolumuz Hz. Muhammed’in (sav) yolu olacak. Kalp gözünüz açık, yolunuz doğru ve samimi yol olan İslam olsun. Partiniz kendi İslami değerlerinizden bir parti olsun.
 
SELAM VE DUA İLE …
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir