YPG/PKK NEDEN MASADA YOK?
Bu hafta iki önemli gelişme oldu; birincisi M.Pence’nin Ankara temasları kapsamında ABD adına yaptığı görüşme, ikincisi ise Soçi’de dün yapılan görüşme.
FARUK KUZU – HABER YORUM
Her iki görüşmenin de özneleri ve nesneleri vardı. Ortada bir süper güç (ABD), bir büyük güç (Rusya), bir orta güç (Türkiye) ve görüşmelerin merkezinde bulunan bir örgüt bulunuyordu.
Özne olanlar masada güçlerini konuşturabilenlerdi. Yani ABD,Rusya ve Türkiye sahadaki etkinlikleriyle birer özne olarak masada da yer aldılar.
Ancak tüm hesapların üzerine yapıldığı YPG/Pkk’nin ne sahada ne de masada herhangi bir varlığı gösteremeyen bir nesne olmaktan kurtulamadı.
Bu biraz garip değil mi? Pkk’nin arkasından körü körüne giden (Sürüklenen) insanların bu durumu sorgulaması gerekirken kimseden ses çıkmaması daha da garip değil mi?
YPG/Pkk’nin bu iki masada yer alış şekli gerçekten ibretlik bir durum. Bu örgüt ideolojik olarak kendini “Antiemperyalist - anti Amerikancı diye tanıtmış ve solcu kimliğini gurur kaynağı saymış Sovyetleri( Bugünkü Rusya’yı) ilham kaynağı ve model görmüştür.”
Tezatta bakın ki önce büyük emperyal güç olan ABD ile hareket etmiş, ideolojisini pragmatizme kurban etmiş, Abd ile ilişkileri bozulunca da ideolojik yakınlık gösterdiği Ruslara ve Baas Rejimine doğru yönelmiş lakin orada da onların pragmatizmine kurban edilmiştir.
Eskilerin güzel bir sözü var: “ Körle yatan şaşı kalkar” Her iki seferde de YPG/Pkk afalladı, ortada bırakılmış oldu
“YPG/Pkk masada tüm varlığıyla var ama bir kadavra olarak!” dersek yanılmış olmayız. Çünkü bu masaların hiçbirinde ne bir temsilcileri ne de menfaatlerini koruyan kimse bulunmamaktadır.
ABD ve Rusya YPG/Pkk adına çok rahatlıkla konuşup pazarlık yapmaktalar, bu biraz garip değil mi?
ABD ve Rusya YPG/Pkk menfaatleri için değil kendi ulusal kazançları için masadalar, bu biraz garip değil mi?
ABD ve Rusya oyuna yeni bir aktörü (Baas Rejimini) davet ediyorlar, bu biraz garip değil mi?
Kürd Halkı YPG/Pkk’nin “devlet kurma- özerklik!” gibi yalan propagandalarına daha ne kadar inanacak? Halkın bu yalanlara inanması garip değil mi?