Türkiye Aile Meclisi Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından Sümer Park Cep Sineması Salonunda "Önce Aile" temasıyla bir çalıştay gerçekleştirildi.

Çalıştayda konuşan Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, Birleşmiş Milletlerin yayınladığı bir rapora dikkat çekerek, aileyi ve insanlığı yok etmeye yönelik bilinçli bir proje yürütüldüğüne vurgu yaptı.

Çevik, "Birleşmiş Milletler bir rapor yayınlıyor. 'Kadın için aile tehlikelidir.' diyor. Avrupa Birliği de bizim Aile Bakanımız da bu raporu 2014’de yayınlıyor. 'Kadın için aile tehlikelidir.' diyorlar. Aynı zamanda İçişleri Bakanlığı da bunu yayınladı. 2016, 2017, 2018 polis akademisi raporunda 'aile kadın için tehdittir' deniliyor. Ailemize sahip çıkmazsak devlet kalmaz ve devletimiz gider. İnsanlığa karşı bir savaş var. Kadın kadınla, erkek erkekle evlendiğinde çocuk olur mu? Olmaz. Bu insanlığa karşı bir savaş soykırımdır. TCK/77’de bu insanlık suçudur. Anayasanın 41’inci maddesi, ailemizin çocuklarımızı korumasından bahsediyor." ifadelerini kullandı.

Gelen bazı tepkiler üzerine 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'nin müfredattan kaldırıldığını hatırlatan Çevik, ancak hâlâ devam eden yerlerin olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

"Hâlâ Cumhurbaşkanlığının Kalkınma Planı'nda 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' uygulanacak diye uygulamalar var. Bunlara toptan karşı çıkmamız lazım. Kadın erkek eşitliği bu değil. Ailesiz, cinsiyetsiz ve ahlaksız bir toplum oluşturulmak isteniyor. Dünya nüfusu 8 milyardan 500 milyona düşürülmek isteniyor. Giydiklerimizle, yediklerimizle ve kullandığımız ilaçlarla bizleri kısırlaştırıyorlar. Bu sadece Türkiye’ye karşı yapılmış bir savaş değil. Dünyada insanlığa, aileye karşı yapılan bir savaştır. Bunu da el birliği ile din, dil, mezhep ve ırk demeden bütün insanlar bir araya gelmeli bu aileyi ve insanlığı yok etme savaşına 'dur' demeliyiz."

İstanbul Sözleşmesi kadına zarar veriyor

İstanbul Sözleşmesi'nin kadına zarar verdiğini söyleyen Çevik, "Mesela 6284 sayılı Kanun o kadar büyük bir tehlike ki; sadece geçen yıl 358 bin 200 uzaklaştırma var. Birde koruma ile birlikte 400 bine ulaşıyor. Evden uzaklaştırdınız üst kattaki alt kattaki annesinin babasının evine gidemiyor. Alt kattaki dükkânına gidemiyor. Çocuğunu da göremiyor. O zaman adam hem aileden birilerini öldürdüğü gibi kendi çocuğunu bile öldürüyor. Tabi kendi çocuğunu öldürdükten sonra kendi canına kıyıyor. Bizim bu mücadelemiz cinnet ve cinayetleri durdurmak içindir. Yani İstanbul Sözleşmesi insanları öldürüyor kadın haklarını korumuyor bilakis kadına zulmediyor." dedi.

ABD eşcinsellere  22 milyon dolar gönderildi

İstanbul Sözleşmesinin kısa bir süre içerisinde yürürlüğe girdiğini hatırlatan Çevik, "Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanımızla görüştüm. Dedik ki; ‘Ankara’daki eşcinsel feminist sapık terör örgütlerini beslemek için Amerika’dan 22 milyon dolar para geldi. Yine iki hafta önce Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adı altında Avrupa Yatırım Kalkınma Bankası bir milyar euro para aktardı. Fatma Şahin Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olduktan sonra hemen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği komisyonu kurdu. Şimdi AK Parti hükümetindeki kardeşlerimizde vekiller veya bakanlarla görüştüğümüzde bize diyorlar ki;  ‘bu sadece Fatma Şahin’in suçu değil Ahmet Davutoğlu’nun da suçludur.’ Tutanaklara baktığımızda 24 Kasım saat 23.10’da Abdullah Gül’de onaylıyor. Tayyip Erdoğan’ın Fatma Şahin’in Ahmet Davutoğlu’nun Babacan’ın bütün bakanların imzası var. Ve 4 parti bunu 24 Kasım 2011’de şerhsiz bir şekilde geçiriyor. Hiçbir şekilde şerh yok 246 oy 2 dakikada oybirliği ile oylanıyor. Tam 26 dakikada bu sözleşme maalesef yürürlüğe giriyor."  ifadelerini kullandı.

MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nesip Yıldırım, Türkiye Aile Meclisi Diyarbakır İl Başkanı Hasan Yosun Kaya ve Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge Başkanı Eyüphan Kaya’nın konuşmalarıyla son buldu. (Gıyasettin Tetik-İLKHA)