ENES DURMAZ

Bu gün ilk sahurumuzu yaptık ve tüm İslam âlemi olarak ‘Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan!’ diyerek on bir ayın sultanını karşıladık. Daha önceki yıllarda farklı günlerde başlanan ramazan ayı bu yıl tüm İslam âleminde aynı gün ve aynı heyecanla idrak edilecek. Ramazan ayının tüm İslam âlemi tarafından aynı günde başlayacak olmasını gazetemize değerlendiren Âlim ve yazarlar bu günün İslam ümmetinin vahdetine vesile olmasını diledi.

İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek

BU SENE BU İHTİLAFINDA BİTMİŞ OLMASI GÜZEL BİR TEVAFUKTUR

Gazetemize konuşan, İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, “Bu mübarek ay İslam ümmetinin belki bir nebze olsun toparlanmasına, yekvücut olmasına, ümmet olmasına vesile olur İnşallah. Müslümanlar olarak bu ayın sonsuz hayır ve bereketinden istifade etmek için her bir Müslümanın programlı şekilde ramazan ayına hazırlık yapmasının doğru olacağına inanıyorum.  Kur’an-ı Kerim okumaktan, ibadetlerine kadar, teravihine, cemaatle namaz kılmaya kadar, dualar, zikirlere kadar bu ayı en güzel şekilde geçirmemiz gerekiyor. Bu hususta Müslümanların görevlerini Allah’ın razı olacağı şekilde hakkıyla yerine getirebilmenin heyecanı içerisinde olması lazım. Bu mübarek ayda tüm Müslümanların aynı günde ramazan ayına girmeleri ayrı bir hayır olur İnşallah. Bu konularda genel olarak ayın görülmesiyle alakalı ihtilaflar vardı. Bu sene bu ihtilafın olmaması güzel bir tevafuktur. Bu da ayrıca hayırlı olur İnşallah.” ifadelerini kullandı.

TERAVİHLERLE, MUKABELELERLE, CEMAAT NAMAZLARIYLA CAMİLERİ DOLDURMAK GEREKİYOR

“Bu ay bir fırsat ayıdır.” diye konuşan Şimşek, “Müslümanlar olarak bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Özellikle ramazan değerlendirmesi denince akla ilkin bu ayın maneviyatından nasıl istifade edebilirizi konuşuyoruz. Peygamber Efendimizin örnekliğiyle bu ayı nasıl değerlendirmek gerektiği, ibadetleriyle, zikirleriyle, Kur’an-ı Kerim okumasıdır bu ve bunun gibi amellere ağırlık vermek gerekiyor. Şu anda bizler bu aya kavuştuk ama seneye yine kavuşacak mıyız? Bilemiyoruz. Yine bu ayın sonunu getirecek miyiz? Bunu da bilemiyoruz. O yüzden bu ayı, içinde olduğumuz günleri son günmüş gibi en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Teravihlerle, mukabelelerle, cemaat namazlarıyla Camileri doldurmak gerekiyor. Bu ay vesilesiyle küskünlüklerimizi bitirmemiz lazım. Müslümanlar arasında olması gereken dayanışma için bir vesile olması lazım. Bu da iftarlarda bir araya gelerek, camide, teravihte bir araya gelerek, mukabelelerde bir araya gelerek ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak bütünleşmeye vesile olması gerekiyor. Eş dostları ziyaret ederek, mezarlıkları ziyaret ederek bu ayı değerlendirmek gerekiyor. Bizi bu ayda bir arada tutacak programlar yapmamız gerekir.

Bu ayda israftan kaçınmamız gerekir. Komşularımıza daha çok iftarlar vererek, ikramlarda bulunarak geçirmemiz gerekir.” şeklinde konuştu.

ÜMMETİN VAHDETİNE VESİLE OLSUN

Şimşek son olarak şu temennilerde bulundu; “Sizin vesilenizle tüm İslam âleminin mübarek ramazan ayını tebrik ediyorum. Hayırlarla dolu geçmesini, hayırlara vesile olmasını, Ümmetin vahdetine, dayanışmasına, fakir-zengin arasında bir köprü olmasına vesile olmasını, aramızdaki dargınlıkların, husumetlerin bitirilmesine vesile olmasını, mazlumların mazlumiyetinin son bulmasına vesile olmasını yüce Allah’tan temenni ediyorum. Ve hepimizin cehennemden kurtuluşuna vesile olmasını temenni ediyorum.”  

     
Yazar Sabiha Ateş Alpat

VAHDETE GİDEN NOKTADA BİR ADIM OLSUN

Yazar Sabiha Ateş Alpat ise şunları söyledi; “İslam Allah’u Teâla’nın kıyamete kadar geçerli olmasını dilediği son mesajların toplu olduğu dinin adıdır. Dolayısıyla Allah’u Teâla gönderdiği dini maide suresi 3’üncü ayet-i kerimede kemale erdirdiğini, hiçbir noktada boşluk bırakmadığını söylüyor. Din bir hayat tarzıdır. Bir yaşam şeklidir. Bir yaşam stilidir. Dolayısıyla da İslam’da da her türlü edebi noktadan siyasi noktaya kadar her türlü insan hayatını ilgilendiren konularda, her türlü hüküm mevcuttur. Ramazan gibi özel bir ibadetin elbette ki hükmü de malumunuzdur. Hilali görünce orucunuza başlayın, hilali görünce orucunuzu açın emri malumdur. Ve tüm İslam alimleri, mezhep alimleri bu konuda hilali gözetmenin vacip olduğunu ifade etmişlerdir. Ben önce bunları vurgulamak istiyorum. Hatta Hz. İmamı Azam takvim hesabına göre orucun tutulamayacağı fetvasını vermiştir. Bu noktada her sene bir burukluk, bir üzüntü yaşıyorduk Ümmet olarak bayramlarda bile buluşamıyorduk diye. Bu sene Allah’ın dilemesi ile tevafuk etmiş olması sevindirici bir husus. Umarız ki böyle ortak paylaşı ortak sevinerek ortak üzülerek vahdete giden noktada bir adım olsun. Ama tabi vahdetin şartlarını oluşturmak için hilalin, ramazanın birlikte tutulup bayramın birlikte yapılması tek etken olması tabi ki mümkün değildir. Bunu umut ediyor ve buna dua ediyoruz ki inşallah buna kapı aralasın.”

RAMAZAN BİR BAĞIŞLANMA MEVSİMİDİR

Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan da, ramazan ayı münasebetiyle yaptığı açıklamada, ramazan ayının her yönüyle en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Ramazan ayının bir bağışlanma mevsimi olduğuna dikkat çeken Taştan, “Ramazan, dünyanın baş döndürücü kuşatması altında daralan ruhlarımızı teskin etmek, bunalan gönüllerimize inşirah vermek, kulluk yönündeki istikametimizi tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır. Ramazan bir bağışlanma mevsimidir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde, ‘Bir kimse, inanarak ve sevabını sadece Allah’tan bekleyerek, ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.’ buyurmuştur.” diye konuştu.

“NAMAZLARIMIZI CAMİLERDE KILMAYA GAYRET EDELİM”

Ramazan ayında kendimizi muhasebeye tabi tutmanın önemine değinen Taştan, “Ramazan ayı bir tefekkür mevsimidir. Kendimizi, bütün niyet, söz ve davranışlarımızla külli bir muhasebeye tabi tutalım. Hoşnut olmadığımız; İslam’ın izzetine, müminin iffetine, güzel ahlakın asaletine yakışmayan bütün tutum ve davranışlarımızı bu mübarek zamanı vesile kılarak terk edelim. Oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına muvafık olan söz, eylem ve tutumlarla destekleyerek tutalım. İbadetlerimizi ahlaka, ilişkilerimizi samimiyet ve muhabbete, hayatımızı ramazan iklimine dönüştürebilirsek, dünyamız da ahiretimizde bayram olacaktır. Tüm camilerimizde mukabeleler okunacaktır. Kur’an-ı Kerim’in indiği bu ayda, Kur’an’ı sadece tilavet etmekle kalmayalım, okuduğumuz her ayeti anlamanın ve yaşamanın gayreti içinde olalım. Namazlarımızı camilerimizde kılmaya gayret edelim.” diye konuştu.