Bize seslenmek geldi içimden kardeşim!
Biz ki Allah`ın, ``Siz insanlar içinden çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz iyiliği emredersiniz, kötülükten men edersiniz..`` ( Ali İmran 110) ayetinin ve daha nicelerinin muhatabıydık kardeşim...

Allah, `` En hayırlı ümmetsiniz.`` diye vasfedip tüm insanların arasından çekip çıkarırken bizi, özelliğimizi de`` iyiliği emreden, kötülükten men eden`` buyurarak belirlemiştir kardeşim...

İşte kurtuluş buradaydı kardeşim...
İyiliği emredip, kötülükten menetme...
İzzet, şeref, haysiyet, ar namus ve bunların tamamını kapsayan adalet inan burada kardeşim...
Peki ya şimdi ne oldu bize kardeşim? Ne oldu da bölük pörçük savrulduk `` Müminler bir bedenin uzuvları gibidir`` hadisini unutarak!

Katliamlar, işkenceler, zulümler her tarafta kol gezerken, kardeşlerimizin mağdur kaldığı durumlar kaleme alınmayacak derecede iğrenç hale gelmişken, annelerin, babaların,bacı ve kardeşlerimizin feryadı arşı inletirken, İslam ümmeti`ne, sana, bana yada bize ne oldu Allah aşkına sevgili kardeşim...

İşte şimdi, tam şimdi kardeşim! Hakkı konuşalım!
İşte şimdi bugün evet bugün yaşanan zulümleri hatırlatalım, kaleme alınmayacak, kelimelerin kifayetsiz kaldığı çok az bir kısmına göz atalım istersen sevgili kardeşim...

Atalımda, görelim acı halimizi... Aslında Resul (s.a.v) yıllar öncesinden haber verdiği durumumuza; `` Öyle bir zaman gelecek ki obur kimselerin sofralarına üşüşmelerine benzer bir halde, diğer milletler sizin üzerinize üşüşecekler.``
Dinleyenlerden biri sorar; `` Ey Allah`ın Resulü` Biz o gün az olduğumuzdan mı bu duruma düşeceğiz?``

Efendimiz; ``Aksine sizin o zaman sayılarınız çok olacak, fakat selin üzerindeki çer-çöp gibi değeriniz olmayacaktır. Allah onların sizden duyduğu korkuyu kalplerinden çekip alacak, sizinde kalbinize ``Vehem`` verecektir.`` Buyurdular...
Dinleyenlerden biri; ``Ey Allah`ın Resulü! ``Vehem`` nedir?`` diye sordu. Efendimiz; `` Dünya sevgisi ve ölüm isteksizliğidir.`` buyurdular...

Evet, bugün bizler yani biz Müslümanlar aynen hadisi şerifte anlatılan haldeyiz... Dünyanın en aşağılık zelil yaratıkları mukabilinde hatta onlardan da aşağılık olan yaratıklar kafir Yahudiler, Sırplar, Ermeniler, Rumlar, Hindular ve bunlara yataklık yapan azgın islam düşmanı Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa ve benzeri sömürgeci kafir devletler İslam aleminin ve Müslüman toplulukların başına çullanmışlar...

İslam topraklarına saldırı, İslam dininin mukaddesatına saldırı, Alemlere rahmet, şefkat ve merhamet Peygamber`ine hakaret, Müslümanları kesip biçerek, katliamlar, ırzlara tecavüz ve her türlü saldırıyı yapmaktan geri durmadılar...

Bosna`da sırpların zulmü altında inleyen kardeşlerim... Yüreğimi kanatan din kardeşlerim! İneğe tapacak kadar zelil duruma düşen Hindu`ların yapmış olduğu vahşetler. Ermeni`lerin Azeri kardeşlerime yapmış olduğu işkenceler, yıllardır Ümmetin kanayan yarası Filistin`de, çıban başı `` İsrail`in cürümleri ve dün-bugün Hama`da Suriye`de, Humus`ta yapılanları bütün tecrübeler, yazma çizme yeteneğimiz dile gelse izah edebilir mi? Allah aşkına kardeşim düşün!

Müslümanların sayısının çok olduğu, dünya nüfusunun %20`sinden fazlasını oluşturmalarına, dünyadaki maddi servetin %70`ne sahip olmalarına rağmen Avrupa ve Amerika`ya boyun eğip, aleyhlerine verilen karara ses çıkaramamışlardır...

Evet kardeşim! Bunun tek sebebi izzet ve şerefin, üstünlüğün yegane kaynağı olan Kitap ve Sünnet`ten ve onların taşıdığı yüce mesajdan uzaklaşıp, Allah ve Resulünün bize sunmuş olduğu izzet, şeref ve üstünlüğü yitirmemizdendir...

Soruyorum Önce bana, sonra sana, bize kardeşim!..
Biz bunları kulak ardı edip sadece kendimizi, ailemizi, dünümüzü, bugünümüzü yarınımızı menfi olarak nasıl şekillendireceğimizi düşünmekle mi yetineceğiz?

Alacağımız ev, kuracağımız iş, kazanacağımız para, çocuğumuzun istikbali, daha lüks bir hayat için elimizden geleni ardımıza koymazken, aklımızı bunlar için kullanıp hedefe ulaşmak için bin bir zahmet, plan proje çizerken, hiç düşündük mü acaba bizim gibi imkanlara sahip olmayan, olamayan kardeşlerimizi...

Bırakalım kardeşim!
Geleceğe dair kaygıları bugününü yetim kalarak yaşayan çocukları, dul bırakılarak yaşayan bacıları düşünerek bırakalım... Başlarına bomba yağan kardeşlerimizin iniltileriyle dolduralım yüreğimizi...
Ve bu gün yüreğimizde taşıdığımız bu yük, yarın geleceğe meydan okuyan bir yürek olsun kardeşim!

Ey kardeşim!
Eğer buna rağmen halimiz buysa bende evvela kendime, sonra sana ve bize, bu yazıyı okuyan bütün din kardeşlerime `` Din nasihattir`` kavlince, akidemizi, ölçülerimizi tekrar hatırlatmak istiyorum... Hatırlatmak istiyorum aynaya bakma vaktinin geldiğini...

Soruyorum sana kardeşim!
Allah`ın emirlerine kulak vermenin dinimizi aşağılayıp Kitabımızı ayaklar altında çiğneyenlere, canımızdan çok sevdiğimiz Peygamber`imize hakaret edenlere hesap sorma zamanı gelmedi mi?
Ve gelmedi mi bunca çirkefliği yapan Firavun ve onun işbirlikçilerine hadlerini bildirmenin zamanı?...

Geldi kardeşim geldi!..
Madem vakti geldi diyoruz, bu zulme dur diyelim... Elimizi uzatalım Nur bacılara, Ayşe ve Zeynep kardeşlere...
Vakti geldi kardeşim! Okul kapılarında başörtüsünden dolayı horlanan minnacik kızlarımıza el uzatmanın...
O nurlu baş örtüleriyle gözyaşlarına mendil olmanın, gözyaşlarını silmenin geldi zamanı…
Geldide geçiyor kardeşim…

Vakti geldi kardeşim! Haksız/hukuksuz bir şekilde yıllardır zindana mahkum edilen abilere el uzatmanın...
Vakti geldi kardeşim! Vakti geldi...

Şehide Meryem Koca/doğruhaber