• DOLAR 32.532
  • EURO 34.895
  • ALTIN 2421.891
  • ...
Kadınlar Olmadan İslami Hareket Düşünülemez
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Bu nedenle önce kendi nefsime, sonra bacılarıma hitap edip, bu yolda en büyük gayreti göstermemiz gerektiğini düşünerek, bu yazıyı kaleme almayı düşündüm…
 
Evet bacılarım!

Şu bir gerçek ki; Kadınlar olmadan İslam`i bir hareket düşünülemez…

Hatırlayın, İran inkılabında kadınlar imanla bilinçlenip, İslami ölçü ve usulü koruyarak, İslam inkılabının sonuca ulaşması için hiçbir fedakarlıktan çekinmediler. Mitinglere katıldılar, slogan attılar, şehid verdiler, zindana gittiler, işkence gördüler, ev ve ailelerinden ayrı düştüler, perişanlık çektiler, mahrumiyetler yüklendiler…

Onların bu azmini okuyup, gayri ihtiyari dönüp bizim bacıların hayatlarına bakıyorum…

Bu coğrafyalarda benzer şeyleri yaşayan bacılarım…

Çünkü bu bacılarım, mitinglerde hep ön safta yer aldılar, slogan attılar ve şehid verdiler… Dava uğrunda, zindana gönderdiler eşlerini, babalarını ve evlatlarını. Ailelerinden uzak hicret yaşadılar…
Demek oluyor ki, İnkılapta bizde öncüleriz, davayı yüklenip hareket içinde yer almakta da… Evet, öyle görünüyor ki, böylesi tarihi bir konum, kadınlar için dünyada çok az rastlanmıştır... İslam dininin ilk yayılış döneminde (Asrı saadette ) bunu görebiliyoruz ancak... Kadınlar askeri, ve kültürel açılardan etkili bir konum üstlendiler… Bu kadınlar sahne ve savaş gerisi cephesinde erkeklere daima yiğitlik bahşediyorlardı… Belki bazı geleneksel kişilere kadınların İslam`i harekette yer alması gerektiği söylense, onlar mutlaka karşıt gruplara katılacaklardır… Onların teorilerinin esasına göre kadınlar bir harekette yer alamazlar, kadınların yeri dört duvar arası, yani evleridir… Demek ki; Hz. Aişe`nin üstlenmiş olduğu misyondan bihaberdiler…

Oysa ki, Kadınlar İslam davasına sadece fiilen katılmadılar, en etkili olan onların dolaylı katılımları, yani kocalarını, çocuklarını, babalarını ve kardeşlerini, bu harekete teşvik etmeleri oldu… Bu olgu fevkalade önemli bir meseledir. Çünkü Erkek kadından ilham alandır. Eğer kadın erkekle uyum ve koordinasyon içinde olursa, erkeğin gücünü ikiye katlamış olur. Erkekler için sadece etkileyici değil, onları harekete geçirici olur aynı zamanda…

Buna ilaveten kadınında bu harekette rolü fevkalade önemlidir… Öyle ki, kadınlar sahip oldukları bu direkt katılım mevkilerinde ve o iştiraklerinde, miting ve yürüyüşlerinde İslami sloganlarıyla zalimlere karşı durarak bunu gösterdiler…
Tıpkı başörtü zulmüne karşı duran bacılarım gibi…
Hatırınızdadır… Birkaç yıl öncesine kadar Başı örtülü kızlarımızın mücadelesini… Daha iki yıl öncesinde bile ‘` Bir bayan İslam`i Hicab ile üniversiteye alınmıyordu!`` Onların okuma yazma hakları ellerinden alınmıştı. Hatta dilbazlıkta da üstlerine diyecek yoktu. Zira onlara göre biz muhafazakar kesimler zaten kızlarımızı okutmazmışız(!). Bize sordular mı acaba okumak isteyip, istemediğimizi de hakkımızda hüküm verdiler… Onlara sormak lazım; Siz ne zaman takvasıyla örtünen bir kızımızın okumasına müsaade ettinizde, kızlarımızı biz okutmak istemedik?
Neden acaba bu saldırılar?

Çünkü düşmanın ince hesapları vardı… Gün gelecek kendileri için tehlike arz edecekti bu genç kızlar… Bu yüzden eğitim hakları elinden alınmak isteniyordu. Kızlar, okur yazar olup, kendilerini yetiştirdiklerinde tehlikeli olacaklardı onlar için… Çünkü toplumu ayakta tutan, hamur yoğuran ellerin, yarın nesli şekillendireceklerini iyi biliyorlardı… Bütün bunlar dünden hesap edilmişti… İşte biz onları tanıyoruz, onlarda bizi!

Herkesin bildiği gibi, bizimde bildiğimiz gibi, bu emri destekleyenler herkesten çok cilalı, boyalı işi ele geçiren birilerinin bacılarıydı!.

Peki niçin? Hani bunlar özgürlük(!) istiyordu?

Bir kardeşin güzel bir ifadesi var; ‘`Bizler okuyacağız, okudukça yazacağız. Okuyacağız, belimizdeki okun sayısını çoğaltıp, gün gelecek zalimin beyninde patlatacağız`` demişti…

İşte mücadeleci kadınların oluşumunu bu bilinç sağladı… Bunca uyuşturucu şartlara rağmen, onlar dediler ki; ‘` Bizler okuyacağız, bizler hem üniversiteye gideceğiz, hem de örtümüzü muhafaza edeceğiz.``

Neticede bu kızlarımız kanatlarını bu bilinç ile korudular. Bilinç ve irade, iffet ve temizlik kanadı… Aslında bu konu şu söz için bir girişti; son zamanlarda İslam`i örtü meselesi gündeme getirilince, Özgürlük ve kadın hakları adına ortaya çıkıp, ‘`Özgürlüğünüz elimizden gidiyor`` diyenler meydanlarda gövde gösterisinde! Peki kim bunlar?

Ya da boş verelim, bizim onların kim olduğuyla işimiz olmaz… Çünkü herkes onların kim olduğunu çok iyi biliyor… Tek aklıma takılan, acaba bunlar gerçekten kadının Özgürlüğünümü istiyorlardı? Eğer öyle ise, bir sene öncesinde ‘`Başörtüsüne özgürlük mitingi`` düzenlenmişti… Allah`ın farz kıldığı tesettürü hiçbir batıl sistem yasaklayamazdı!
O gün, evet o gün neredeydi o Özgürlük isteyenler?
Bu ve benzeri nedenlerden dolayı, biz onları çok iyi tanıyoruz…

Ne zamandan beri bu kadınlar İslam`i örtü sahibi oldularda, bizim haberimiz yok ?

Yoksa örtüsüzler İslam`i oldularda, bizim haberimizmi yok?

Acaba bu mücadele yolunda hapis cezalarına çarptırılan, sürgün edilen onlarmıydı, yoksa bu mitinglerde slogan atanlarmı?
Bu anlamda ben diyorum ki, Ey bacılarım! Asla pes etmeyin! Yürüyüş ve mitinglere katılımlarımız artsın… Bu coğrafyalarda yapılan her türlü baskı, zulüm ve adaletsizliğe karşı ayaklanalım… Önümüze çıkan hiçbir engel bizi hak olan İslam davasından bir adım geri attırmasın... Her zaman Zeynep`çe en ön saflarda yerimizi alalım… Babalarımız ve eşlerimiz tarafından engellensek bile… Çünkü İslam`i mücadelede baba ve eşlerimizin bizi engellemeye hakları yoktur! Onlar engellese bile katılmamız vacibtir…
Hareket bizsiz olmaz! Unutmayalım…
Şehide Meryem Koca / doğruhaber
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir