• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...
​Mısır cuntası İstanbul'da tel'in edildi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Sisi cuntası tarafından idam edilen 9 genç için tepkiler gelmeye devam ediyor. Özgür-Der, İhvan-ı Müslümine üye olan ve 20 Şubat tarihinde idam edilen gençler için bir protesto gösterisi düzenledi.

Fatih Saraçhane Parkı'nda düzenlene protestoda yapılan konuşmalarda, Sisi cuntası ve işbirlikçileri tel'in edilirken, İhvan-ı Müslimin hareketine destek mesajları verildi.

Çok yakın bir zamanda Mısır’da zalim Firavun'un göstermelik mahkemelerinde verdiği kararlarla 9 ihvan mensubu gencin idam edildiğini hatırlatan Özgür-Der Kurucu Genel Başkanı Hülya Şekerci, “9 kardeşimiz şehit oldu. Daha önce Hasan El Benna’nın, Şehit Seyit Kutub’un ve diğer kardeşlerimizin korkusuzca şehit oldukları gibi, Allah’ın (Celle Celalüh) rızasını kazanmak için idam sehpalarına tekbirlerle marşlarla gittiler. “dedi.

Yaşanan olayların çok acı verici olduğunu ifade eden Şekerci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Fidan gibi gençlerimizin yaşayacakları çok şey vardı. Ancak Allah’u Teala ayetinde buyuruyor ki, ‘Ahirette, bu dünyada ne kadar kaldınız diye sorulduğunda bir gün ya da bir günden biraz daha fazla’ diyecek insanlar. Bu kısacık dünya hayatında gencecik bir şekilde terk edip gittiler ama tarihe isimlerini yazdırdılar. İnşallah şehit oldular ve Allah’ın (Celle Celalüh) rızasını kazandılar. Biz, Mısır dediğimizde zalim firavunları hatırlıyoruz. Fakat firavunlarla beraber Musaları hatırlıyoruz. Allah’a hamdolsun ki, bugün Firavun'un izinden giden sil siler olduğu gibi, onun karşısında olan ve Musa’nın izinden giden gençler de var. İhvandan kardeşlerimiz var, Müslümanlar var. Onlar ölüme giderken korkarak değil ilahi ve marş söyleyerek gidiyorlar. Sosyal medya hesaplarından hepiniz gördünüz, biraz sonra idama gidecek olan genç kardeşimiz sesinde hiçbir titreme olmadan, hiçbir korku olmadan mahkeme salonunda ilahi söylüyordu. Bu, şehitlerin şehadetin ne kadar sevdalı olduğunu gösteriyor. Bu iradeyi yenemezsiniz. Bu iradeyi Filistin de tanklarınızla, tüfeklerinizle yenemediniz, Mısır’da da inşallah yenemeyeceksiniz.”

“Sisi zaliminin işlediği bütün cinayetlere, bütün zulümlere İslam dünyasındaki despotlar da ortaktırlar”

“Mısır’da son beş yıldır  ne olup bittiğini hepimiz biliyoruz” diyen Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bütün dünyanın da bu zulme aynı şekilde şahit olduğunu söyledi.

Kaya, "Darbe yapıldığında darbeye darbe diyemeyenler, katliamları da katliam diyemediler. Şimdi de utanç içinde alçakça işbirliği içerisinde bu katliamları izliyorlar. Sisi zaliminin işlediği bütün cinayetlere, bütün zulümlere İslam dünyasındaki despotlar da ortaktırlar. Sadece Mısır’da değil her yerde aynı tabloyu görüyoruz. Suriye’de de, Bangladeş’te de, Irak’ta da, Mısır’da da ve coğrafyamızın her yerinde İslami harekete savaş açmış zalimler emperyalistlerin desteğiyle ve işbirlikçilerin yardımıyla savaş sürüyor, katliamlar devam ediyor. Bütün bu olanlardan sonra tabloya baktığımızda şunu görüyoruz. Biz bu zalimleri tanıyoruz. Bu zalimler Müslümanlara düşmanlık noktasında hiçbir sınır tanımıyor, her türlü zulmü icra eden, Mısır’ı bir açık hava hapishanesine çeviren, işkencehaneye çeviren ve bütün dünyanın sessizliği ile şimdi bu zalimler idamlar ve katliamlar yapıyor.” ifadelerini kullandı.

“Bütün zulme rağmen izzetle ve cesaretle haklı olmanın verdiği vakarla şehadete yürüyen kardeşlerimizi görüyor ve onlarla iftihar ediyoruz”

Sisi’nin Avrupalı liderlerle birlikte hareket ettiğine vurgu yapan Kaya, daha sonra şunları kaydetti:

“Sisi Şarmu’ş şeyhte Avrupa’nın 24 liderin ağırlıyor ve onlarla birlikte neşeli pozlar veriyor. Çok kısa bir süre önce Münih’te onur konuşmacısıydı. Aynı zamanda teröre karşı mücadele adı altında İslami hareketi düşmanlığı, Müslümanlara düşmanlık, İslami hareketi ezme ve sindirimi hareketlerini hep birlikte icra ediyorlar. Biz dünyanın egemenlerini de görüyoruz ve tanıyoruz. Menfaatlerinden başka şey tanımayan bu zalimler, her fırsatta süslü kelimelerle insan hakları, demokrasi özgürlük vb. kelimelerle dünya halklarının kandırırken, gözlerinin önünde devam eden bu darbeye, işkenceye, katliamlara, idamlara sırtlarını dönüp görmezden gelebiliyorlar. Çünkü Müslümanlarla savaşmak, İslami harekete düşman olmak hepsinin ortak paydasıdır. Allah’ın hükümlerinden başka hüküm tanımayan Müslümanlar despotların korkulu rüyası olduğu gibi emperyalistlerin de korkulu rüyasıdırlar. Bizler Mısır’a baktığımızda kardeşlerimizi, yiğitlerimizi görüyoruz. Başta Muhammed Bedii, Muhammed Mursi olmak üzere önderleri görüyoruz. Bütün zulme rağmen izzetle ve cesaretle haklı olmanın verdiği vakarla şehadete yürüyen kardeşlerimizi görüyor ve onlarla iftihar ediyoruz. Bizlerde Müslümanlar olarak bütün bu zulümlere karşı dilsiz şeytan olmadığımızı haykırmak ve şehadete yürüyen kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ifade etmek için buralardayız. Dün olduğu gibi bugün de kardeşlerimizin, mücahitlerin, Mısır’da ve dünyanın her yerinde dilerim Müslümanları yalnız olmadığını haykırmak için buradayız.”

“Mısır’da meydana gelen olaylar dinimize karşı yapılan saldırılardır”

Rabia Meydanında henüz 17 yaşındayken şehit düşen Esma Biltaci’nin annesi Sena Biltaci ise şunları söyledi:

“Sizin bu duruşunuz Peygamberimizin hadisinde buyurduğu gibi, ‘Müminler bir vücudun azaları gibidirler. Eğer bunlardan birisi arızalanırsa diğerleri de işlevini yapamaz hale gelir.’ Mısır’da şu an elem ve acı var. Siz de onlarla beraber duruyorsunuz. Mısır’da meydana gelen olaylar dinimize karşı yapılan saldırılardır. Sisi orada 40 insanı idam etti. Aynı zamanda 15 kişiyi daha öldürdü. Bütün bunları bize ve bizim seçtiğimiz bu yola barikatlar kurmak için yapıyor. Tek amacı bizi yolumuzdan döndürmek ama bunu asla başaramayacak. Şimdi orada 50 kişi daha idamı beklemektedir. Onlardan birisi de benim eşim. Peki, benim eşimin suçu neydi? Onun suçu Rabia Meydanı’nda olmak ve biricik kızını orada şehit vermektir. Bu yüzden eşim idamla yargılandı. Sizde kardeşliğinizin gereği olarak idam edilen kardeşlerinizin yanında durduğunuz gibi, idam edilmesi planlanan kardeşlerinizin de yanında durmanız gerekiyor. Bu sizin sorumluluğunuzdur. Bundan sonra belki de sesinizi daha da yükseltmeniz gerekecek. Bunu sadece Mısır’da yapmayın. Suriye, Burma ve dünyanın birçok yerinde zulme maruz kalan kardeşleriniz için yapın.” (Nizamettin Aşkın-İLKHA)



























Bu haberler de ilginizi çekebilir