Yapıcıoğlu: Ak Partinin Bu Yol Haritasıyla Kürt Sorunu Çözülemez
Ak Parti`nin 2023 vizyonunu değerlendiren Mustazaflar Hareketi Kurucu Üyelerinden Avukat Zekeriya Yapıcıoğlu, "Olumlu yönleriyle beraber yanlış bulduğumuz yönleri de mevcuttur" dedi. Yapıcıoğlu, Kürt sorunu ve Başörtüsü konusunda atılan adımların yetersiz olduğunu belirterek Siyasi Partiler Kanunu ve Yeni bir anayasa ile ilgili adımların atılması gerektiğini söyledi.
Ak Parti 30 Eylül pazar günü 4. Olağan kongresini gerçekleştirerek yeni yönetimini belirleyerek 2023 vizyonunu açıkladı. Ak Parti’nin hazırladığı 2023 vizyonu adlı kitapçıkta önümüzdeki dönemde AK Parti’nin yapacakları sıralandı. Kongreye birçok ülkeden önemli davetliler katıldı. Katılan davetliler arasında Hamas’ın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Irak Kürt Yönetimi Lideri Mesud Barzani ve Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid el Gannuşi yer aldı.
KATILMADIĞIMIZ VE YANLIŞ BULDUĞUMUZ YÖNLER VAR
Ak Partinin 4. Olağan kongresini ve 2023 vizyonunu gazetemize değerlendiren Mustazaflar Hareketi Kurucu Üyelerinden Avukat Zekeriya Yapıcıoğlu, “Kongrede AB vurgusu hiç yapılmadı. Ancak yol haritasının 60. maddesi “AB hedefinden şaşmamaktır. Buna karşılık İslam dünyası ile ilişkilerden veya mevcut ilişkilerin geliştirilmesinden hiç söz edilmiyor” dedi. Yapıcığolu, “Ak Partinin 63 maddelik 2023 vizyonunda genel olarak olumlu şeyler var. Hatta bir kısmı Mustazaflar Hareketi olarak bizim programımızda ve anayasa önerilerimizde olan şeyler. Ancak 2023 vizyonu denilen yol haritasının katılmadığımız, yanlış bulduğumuz yönleri de mevcuttur” şeklinde konuştu.
İŞGAL, NATO, BARIŞ!
Başbakan’ın kongre konuşmasının genel hatlarıyla olumlu olduğunu fakat konuşmasında katılmadığı yönler olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, Kongre konuşmasında “Saraybosna’da, Kosova’da, Somali’de, Lübnan’da, Afganistan’da Türkiye’nin mertliğinin, yiğitliğinin, kadirşinaslığının, Türkiye’nin barışa olan sevdasının neferleri olan Mehmetlerimiz’i selamlıyorum.” Şeklinde bir cümle var. Yol haritasında da “Etkin ve aktif dış politikaya devam” diye bir madde var. Bize göre NATO ve başını çeken ABD, Afganistan ve Somali’de işgalci konumundadır. Türkiye’nin mertliğinin, kadirşinaslığının, barışa olan sevdasının hakikatte işgal olan bir şeyle bağdaştırılmış olması en hafif tabiriyle talihsizliktir” diye konuştu.
KADINLARIN ÇALIŞMAK ZORUNDA BIRAKILMASI DOĞRU DEĞİLDİR
Ak Partinin 2023 vizyonunda yer alan kadınların iş gücüne katılmasının arttırılması yer aldığını belirten Yapıcıoğlu, kadınların bu şekilde asli vazifeleri olan çocuklarını iyi bir şekilde yetiştirmekten mahrum edildiklerini ifade ederek şöyle konuştu: “Elbette çalışmak isteyen kadının çalışmaya hakkı vardır. Ancak çalışmak zorunda bırakılması erkeğe verilen ücretin aileyi geçindirmeye yetecek miktarda olmamasından kaynaklanıyorsa –ki çoğunlukla öyledir- kadın çalışmak zorunda bırakılıyor ve bu nedenle aile içerisindeki asli görevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getiremiyor. Bize göre kadının asli vazifesi geleceğimiz olan çocukları iyi bir şekilde yetiştirmesidir.
ŞİKAYET VE SİTEM ETMEKLE KÜRT SORUNU ÇÖZÜLEMEZ
Türkiye’nin en önemli ve can yakıcı sorunu Kürt sorunu olduğu halde iki buçuk saatlik konuşmada ve yol haritasında ne yazık ki Kürt sorununun çözümüne dair hiçbir somut öneri veya adım olmadığını belirten Yapıcıoğlu, “Yol haritasında sadece anadilde savunmanın sorun olmaktan çıkarılmasından ve anadilde kamu hizmetlerine erişimden, o da tercüman vasıtasıyla gibi şeyler var ve bunların da ne anlama geldiği açık değil. Kürt sorunu bu mudur, diye sorarak şunları söyledi: Çözüm için bunlar yeterli midir?” Kürt sorunu böyle bir zihniyet ve bakış açısıyla çözülemez. Konuşmasında da sadece BDP ve PKK’den şikayet var. Sanki hükümet icraat makamında kendisi değil de bir başkası oturuyor. Şikayet ve sitem etmekle Kürt sorunu çözülemez. Üstelik şimdiye kadar yaptıkları sanki yeterli imiş gibi “Biz Kürt kardeşlerimize karşı yüzlerce adım attık. Şimdi artık bu yeni dönemde Kürt kardeşlerimin bizlere karşı bir adım atmasını bekliyoruz” diyor.”
BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA BAŞBAKANA İNANMAK İSTERDİK
Başbakanın kongre konuşmasında “Başörtülü kız öğrencilerimizin okullarına özgürce gitmesinin, özgürce eğitim görmesinin yolunu biz açtık” dediğini ancak başörtüsü sorunun hala devam ettiğini ifade eden Yapıcıoğlu, Gaziantep’te Güllü Çevik hanımefendi niçin 30 ay hapis cezası aldı? Diye sorarak şöyle konuştu: “Güya başörtülü kızına sayın Başbakanın açtığı okul yolunu kapatanları şikayet etmek için gittiği karakolda şikayetçi iken sanık durumuna getirilmedi mi? Ve Bursa’da iki öğrenci velisi daha… Yeni öğretim yılı başlar başlamaz üçüncü günde Adana’da başörtülü kız çocuğu okul kapısında bekletilmedi mi? Hani yol açıktı? İlköğretim ve orta öğretimde okuyan kızlar Allah’ın örtünme emrine muhatap değil mi? Yoksa mükellef olma yaşını da kanunla mı düzenliyorsunuz? Bu memleketin en büyük meselelerinden bir diğeri olan başörtüsü zulmüne bakış bu! Üniversitede fiili olarak başörtüsü serbest olunca sorunu bitmiş sayılıyor. Bunun yasal güvencesi de yok. Peki, başörtülülerin kamuda çalışması serbest mi olmuş? Halen kamusal alan saçmalığı devam etmiyor mu? Sayın Başbakan diyor ki; “makbul vatandaş, tehlikeli vatandaş ayrımını ortadan kaldırdık.” İnanmak isterdik!”
BAŞBAKANIN SÖZLERİNİN YANINA RANA TEYZENİN SÖZLERİNİ DE KOYUN
Sayın Başbakan, annenin yavrusuyla Kürtçe konuşmasının önündeki engeli AK Parti’nin kaldırdığını söylediği konuşmasını hatırlatan Yapıcıoğlu, “Ben de Başbakana, gazetenize manşet olan rahmetli Rana Teyzenin “Ahirette iki elim Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün yakasındadır” sözlerini de bu sözün yanına koyun. Rana Teyze neden böyle söyledi? Yaşlı ve hasta Rana teyzenin oğlu kendisinden yüzlerce kilometre uzaktaki bir cezaevine sürüldü. Oğlu ile görüşemedi ki konuşsun! Bu hasret ve beddua ile vefat etti. Rana teyze gibi hasta ve yaşlı pek çok anne ve baba halen bu dramı yaşamaya devam ediyor” diye konuştu.
DOĞRUYA, YANLIŞ DEMEYİZ
Mustazaflar Hareketi Kurucu Üyelerinden Avukat Zekeriya Yapıcıoğlu’nun açıklamalarından önce çıkan diğer başlık ise şöyle:
“Atılacak olumlu adımları elbette takdir eder destekleriz. Hiç kimsenin doğru yaptığı bir şeye yanlış demeyiz. Ancak daha önce atılması gereken adımların geciktirilmesini, şimdiye kadar atılmamış olmasını da haklı olarak eleştiririz. Mesela yakın zamanda Hz. Muhammed (s.a.v.)’e hakaret içerikli filme erişim 15 gün sonra engellendi. Neden bu kadar beklendi?”
ARAP BAHARI SURİYE’DE ÇAKILDI
“Ortadoğu ve Afrika’da pek çok ülkeyi etkileyen Arap Baharının Suudi ve Körfez ülkelerine sıçramaması için Suriye’ye çekilip çakılı bırakıldığı bir süreçte Erdoğan’ın Mısır’da Mısırlılara iki gün peş peşe laikliği tavsiye etmesi düşündürücüdür. Ak Parti kendisini özellikle Arap baharı ile diktatörlerini devirmiş halklara ve diğer Müslüman halklara rol model olarak sunuyor.”
BÖYLE HAK VERİLİR Mİ?
“Mahkûm ve tutukluların eşleriyle bir araya gelmelerini disiplin cezası almamış olmak gibi bazı şartlara bağlamaktan söz edildi. Bu hakkın şartlı olarak tanınması, tutuklu ve mahkûmların sesini ve taleplerini kısmak için bir silah olarak kullanılmasından endişe ediyorum.”
YENİ ANAYASA TÜRKİYE İÇİN ACİL İHTİYAÇTIR
“Yeni bir anayasa ertelenemez bir ihtiyaçtır. Toplumun tüm kesimlerini katılımıyla, hak ve özgürlüklerin genişletilip güvenceye alındığı, etnik vurgulardan arınmış, vesayeti kaldıran ve ideoloji dayatmayan, halkın değerlerine uygun ve saygılı bir anayasa acilen yapılmalıdır.”
HER PARTİ KÂĞIT ÜZERİNDE CHP GİBİ OLMAK ZORUNDA MI?
“Mevcut Siyasi Partiler Kanunu’na göre kurulacak her parti en azından kâğıt üzerinde CHP’nin bir benzeri olmak zorundadır. Altı Ok ile ifade edilen ilkeler tüm partilere dayatılmaktadır. Bu nedenle Parti kurulmasında kısıtlayıcı ve yasaklayıcı, partilerde tek tipleştirişi hükümlerin kaldırılması bizim de talebimizdir.”