Mehmet Erkan Yavuz-DOĞRUHABER

Tesettür Seferberliği Platformu, Adana’nın Seyhan ilçesinde "Aile Kalemiz ve Mahremiyetlerimiz" temalı bir seminer gerçekleştirdi. Seminere katılımın oldukça yoğun olduğu gözlendi. Programda konuşan TESSEP Genel Koordinatörü Aynur Sülün, aile kurumunun ciddi anlamda saldırı altında olduğunu ifade ederek, yetkilileri ve aileleri saldırılar karşısında uyardı.

“AİLE İNSANOĞLUNUN SIĞINDIĞI SON KALE”

Ailenin son kale olduğunu dile getiren Aynur Sülün, "Aile insanoğlunun sığındığı son kale. İnsanın huzur bulacağı tek mekan. Fakat bugün hiç olmadığı kadar saldırı altında. İnsanlık düşmanları insanları bireysel birer varlık haline getirmek için sığınağından etmek istiyorlar. Ailenin her bir ferdini ayrı ayrı kışkırtıyor, bağımsız, sorumsuz, aidiyet duygularından kopmuş bireyler olmamız için dört bir koldan saldırıyorlar. Kadının üzerinden kocasının etkisini yıkmaya; anne ve babanın etkisini, otoritesini çocukların üzerinden yıkmaya çalışıyorlar. Bağlar kopunca bağımsız her fert kolayca haramlara, hayasızlıklara yönlendirilebilecek hale geliyor. Ruhlar aç ve savunmasız kalıyor. Ailenin yönlendirmesinden bağımsız gençle hazları için yaşayan, sınırsızca tüketen, kalpsiz, ruhu aç bireyler haline geliyor. Bugün genç evin içinde, ama ailesiz ve yalnız. Biz anneler çocuklarımıza karşı kuşatıcı olalım. Okul sıralarında kazanılacak en büyük başarının Allaha kul olmak, hayalı ve iffetli olmak olduğunu daima telkin edelim. Onların ruhlarını sevgi, ilgi, şuur ve bilinçle kuşatalım. Zamanın tehlikelerinden haberdar edelim.” şeklinde konuştu.

“TÜM AHLAKSIZLARA KARŞI EVLATLARIMIZA GÖZLERİNİ MUHAFAZA EDELİM”

“Mahrem alanımız olan evimize TV ve telefondaki çıplak, ahlaksız, Allaha asi gelen insanların girmesine izin vermeyelim.” Diyen Sülün, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm ahlaksızlara karşı evlatlarımıza gözlerini muhafaza etmeleri gerektiğini idrak ettirelim. TV, internette de olsa iffetsiz insanları izlemelerinin kalplerinde oluşturacağı kirlerden onları haberdar edelim. Onları ahlaksızlıklardan ancak bu şekilde koruyabiliriz. Aile bağlarını kopartmak için yapılan yönlendirmelerin etkisinden ancak bu şekilde muhafaza edebileceğiz. Onun için ilk önce kirlenmelerinin önüne geçmeliyiz. Kız çocuklarına Hz Meryem’in itibarını neyle kazandığını anlatalım. Haya duygusunun kadına erkek karşısında itibar kazandırmak, değerini korumak için verilmiş bir duygu olduğunu anlatalım. Bu dinin asaletten, yücelik ve güzellikten haber verdiğini unutmayalım. Basit hal ve hareketlerin bir genç kızı nasıl değersizleştirdiğini evlatlarımıza öğretelim. Mahremleriyle olan diyaloglarındaki ölçüleri daha ergenlik çağı gelmeden onlara öğretelim.”