• DOLAR 34.464
  • EURO 36.598
  • ALTIN 2915.853
  • ...
`Binin Üzerinde PKK`li Öldürdüm!`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`ndeki duruşmada, Diyarbakır`daki JİTEM davasının sanıklarından olan başka suçtan hükümlü itirafçı Adil Timurtaş tanık olarak dinlenildi. Timurtaş, PKK itirafçısı olduktan sonra JİTEM`de çalıştığını, kendisine bölge komutanlığına ait kimlik verildiği ve maaş aldığını anlattı. Timurtaş, 1986-1987`de jandarma ile birlikte operasyonlara çıkarken, davanın tutuklu sanıklarından İbrahim Şahin`i gördüğünü ifade ederek, “Onlar özel harekat, biz jandarmaydık. Zaman zaman birlikte operasyonlara katıldık. O dönemde zaten bir ayrım yoktu. Birlikte çalışıyorduk. Şahin ile birebir görüşmem yok. Emekli Albay Arif Doğan Silopi`deki BOTAŞ tesislerine gelip 1-2 gün kalır giderdi. Ama birlikte operasyona katılmadık” diye konuştu. Timurtaş beyanındaki “Arif Doğan`ın BOTAŞ`a geldiğinde subay ve astsubayların maaşını getirdiği” ifadelerini de kabul etmedi.

‘Buradan çıkamazsın!`

Timurtaş, “Beşiktaş`taki kafem yanmıştı. Kafemin yandığı basında yer alınca Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz`e bu olaydan dolayı ifade verdim” dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese`nin ifadesini neden kabul etmediğini sorduğu Timurtaş, “İfademde söylemediğim bir sürü yazı yazılmış. Beni savcı Zekeriya Öz çağırdı. ‘Veli Küçük`ü tanıyor musun?` diye sordu. ‘Yok` dedim. ‘İfade vereceksin` dedi. ‘Tamam` dedim. Karakolda bana ‘28 faili meçhul cinayet var, üzerine kalır, buradan çıkamazsınız` dediler. 25 sayfa ifade yazılmış, ‘Avukatlarım okusun` dedim. ‘Bir şey yok` dediler. İmzaladım, çıktım. Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım” dedi. Gizli tanık olduğu iddiasını kabul etmeyen Timurtaş, bir komplo sonucu 25 yıl ceza aldığını söyledi.

‘JİTEM adını Ersever buldu`

Timurtaş`a İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü`nde alınan 25 sayfalık ifadesi okundu. Timurtaş, ifadesinde geçen “Diyarbakır Cezaevi`nde kalırken beni izinli gösteriyorlardı. Siirt`te kalıyordum. Hasan Kundakçı beni ‘bu şahsı takip et` diye Cem Ersever`e teslim etti. Operasyonlara katıldık” diye konuştu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, “JİTEM ne demektir? JİTEM`in sadece ‘istihbarat` yaptığı, operasyon görevi olmadığı söyleniyor. Operasyon göreviniz var mıydı?” diye sordu. Kendi gruplarına Cem Ersever tarafından ‘JİTEM` adının konulduğunu belirten Timurtaş, “Bir istihbarat geldi mi hemen operasyona çıkardık” dedi. Üç binin üzerinde çatışmaya girdiğini ve binin üzerinde PKK`li öldürdüğünü belirten Timurtaş, başka bir soru üzerine de jandarma tarafından faili meçhul cinayetler işlenmediğini, kendisinin bu şekilde bir kişiyi bile öldürmediğini iddia etti.

‘Yeşil JİTEM`ci değildi`

Timurtaş, Ergenekon davasının tutuksuz sanığı eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan`ı tanıdığını söyledi. Saçan`ın kendisine şoförü aracılığıyla haber gönderip, Mahmut Yıldırım`ı bulmasını istediğini söyleyen Timurtaş, “Yanıma bir de kız verdiler, turist görünümü için. Mahmut Yıldırım`ı 2000 yılında Silopi`de tespit ettik. Kızla birlikte gördük. Sakalını kesmişti. Saçan`ı Habur`dan aradım. ‘Çıkın gelin` dedi. Kız kaldı, ben geri döndüm. Yeşil, JİTEM`ci değildi, bilgi getiriyordu, çatışmada görmedim” diye konuştu.

‘Kuyulara ceset atmadık`

“1989`da Ersever beni Silopi`ye BOTAŞ`a getirdi. Cudi ve Gabar`da operasyonlara katılıyorduk. BOTAŞ`ta sorguladıklarımızdan serbest bırakılanları Binbaşı Cemal Temizöz`e teslim ederdik” yönündeki ifadesi üzerine Timurtaş, sorgulananların Temizöz`e teslim edilmediğini söyledi. Timurtaş, BOTAŞ`taki tesislerde kaldıklarını belirterek, öldürülen bazı kişilerin buradaki kuyulara atıldığı iddiasını da kabul etmedi. Timurtaş, “Cesetler çıkmış, ‘siz atıyorsunuz` diyorlar. Niye atalım. Ben saçım kadar çatışmaya girdim. Arazide birilerinin kuyruklarına basınca bize çamur attılar. Bu iddiaların aslı yok” dedi.

timeturk

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir