Mustazaflar Haftası Entikliğine Yoğun İlgi
İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu tarafından Tarsus`ta düzenlenen panelde yapılan konuşmalarda, peygamberlere yapılan zulümlerin bugün peygamberlerin ümmetlerine yapıldığı ve artık yeryüzündeki zulmün en had safhaya ulaştığı vurgulandı.
MERSİN- 16-23 Mart tarihleri arasında kutlanan Dünya Mustazafları Haftası dolayısı ile İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu Tarsus`ta düzlendiği panele vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gözlemlenirken yapılan konuşmalarda mazlum insanlara yapılan zulümlere dikkat çekildi.
Tarsus Kent Düğün Salonunda saat 19.30`da başlayan programa konuşmacı olarak katılan İnzar Dergisi yazarlarından Cemal Çınar hocanın yaptığı konuşmada peygamberlere yapılan zulümlerin bugün de onların ümmetlerine yapıldığının altını çizdi.
Peygamberlerin hem kendilerini hem de insanları dünyadaki çirkeflikten kurtarmak için gece gündüz yatmadan dinlenmeden çalışırken şeytan ve avenelerinin ise bunun tam aksine insanları çirkefliğe ve rezaletin ortasına sürüklediğini belirten Cemal Çınar konuşmasını şöyle sürdürdü: "Peygamberlerin yolunda olmak şeytanların hışmına maruz kalmakla eş değerdedir. Bu dünya çalışma sahasıdır, amellerin mükâfat yeri ise ahirettir.
Dolayısı ile yer yüzünde çalışan Müslümanlar sadece kendileri için değil, insanlığı kurtarmak için seferber olmuş insanlara neden kafirler musallat oluyorlar diye bir soruya cevap açıktır. İşte gözler önünde yeryüzündeki mazlum ve mustazaf insanlar. Hepsi yerlerinden ve yurtlarından edilmiş ve birçoğu katledilmiştir."dedi.
"Mustazaflar ve Mazlumlar Gücünü Allah`tan Alıyor, Zalimler ise Gücünü Beşerden Alıyor"
Mütedeyyin insanlara yapılan baskılara da değinen Cemal Çınar devamında: "Sen bir Müslüman olarak başkasının kalbindeki hastalıkları temizlemek için gerekirse uykusunu feda ederken, başkasının delalete gitmemesi için çoluk çocuğunu terk ederken birileri birilerinde aferin alabilmek ve daha fazla prim alabilmek için Allah`tan korkmadan gecenin yarısında balyozlarla senin kapını kırarak içeri girerler.
Bu çok da yabana atılacak bir durum değildir. Tarih bu insanlardan tek tek hesap soracak. Dün Musa`nın başına bela kesilen Firavun`dan nasıl hesap sorduysa, İbrahim`i ateşte yakmaya çalışan Nemrud`dan hesap sorduysa, Yusuf kardeşlerinin ihanetti ile nasıl kuyuya ve nasıl bir komplo ile zindana atıldıysa tarih hepsinden tek tek hesap sormuştur. Şöyle bir isimlere bakın, yeryüzünde kaç kişinin adı, Karun, Haman, Nemrud, Haccac, Firavun, Şaron, Bush`tur ve kaç kişinin adı; Muhammed, Ahmet, İbrahim, Yusuf, Musa`dır. İşte görüyoruz ki, zalimin gücü elbet zevale uğruyor. Ama mazlumun gücü ise hep var oluyor. Yani kısacası, "Mustazaflar ve Mazlumlar günü Allah`tan alıyor, zalimler ise gücünü beşerden alıyor" diyebiliriz." şeklinde konuşmasına son verdi.
Daha sonra panele konuşmacı olarak katılan Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Özkan Yaman ise, bazı kavramların insanlara yanlış tanıtıldığını söyledi ve bu kavramlar üzerinde durdu.
"Allah`tan Gelene Sabredilir, Zalimden Gelene Sabredilmez"
Günümüzde birçok kavramın insanlara yanlış açıklandığını ve bu yüzden insanların bu şekli ile kandırıldığını belirten Özkan Yaman konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Bu gün insanlarımız yanlış kavramlar ile kandırılıyor. Mesela, bir insana zulüm geldiği zaman, sabret Allah büyüktür ve bunların hesabını soracaktır, diye teselli veriliyor.
Hayır, sabır bu yüzden insanın kalbine yerleştirilmemiştir. Ancak Allah`tan gelene sabredilir, zalimden gelene değil. Bir başka kavram; Şükür. Bazen birine zarar geldiği zaman ve ya hafif bir zulüm gördüğü zaman `haline şükret, bak diğer insanların başına neler neler geliyor.` Gibi cümleler ile kandırılır. Ama bu da yanlıştır. Çünkü Allah`tan gelen ikram ve musibete şükredilir, zalimden gelen küçük zulme değil.
Bir diğer kavram itaattir. Bu gün bazı Kabe de namaz kıldıran insanlar hutbelerinde,` Yüce Allah`ın ulul emre ve başımızdaki yönetici krallara itaat edilmesi istemiştir diyorlar. Allah başımızdaki hayır sahibi ve adaletli merhametli yöneticilere itaat edin diyor. Zalim zorba, despot, satılmış ve münafık krallara ve yöneticiler itaat edilmesini istemiyor."dedi.
Yapılan konuşmalar arasında ve sonrasında söylenen ilahi ve ezgiler ile salondaki vatandaşlar hem duygulandılar hem de coştular. Konuşmalardan sonra sinevizyon gösterisi yapıldı.
Program saat 22.30`da İnzar Dergisi Yazarlarından Cemal Çınar`ın yapmış olduğu kapanış duası ile sona ererken programa katılan vatandaşların programdan çok memnun olduklarını ve bu program vesilesi ile adlarını bile duymadıkları yerlerde Müslümanların nasıl kıyım ve katliamlara maruz kaldıklarını öğrendiklerini belirttiler.
A.Hakim Kurt, Halil Gültekin - İLKHA