İslam Sayesinde Kendimi Buldum
"Kelime-i şahadet getirdiğim an gözyaşlarımı tutamadım ve içime bir huzur doğdu. Ve işte bu dedim, işte bu! Artık çok mutluydum..."
İslamiyet`le şereflenenler, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi Danimarka`da da büyük artış gösteriyor. 20 yaşındaki Sasha Kommer de bunlardan biri.
İslam`ı seçtikten sonra Danimarka`nın en gözde dergilerinden "Bazar"a kapak olan genç kız, din değiştirmeden önce ailece Hıristiyanlık inancını pek yaşamadıklarını sadece Noel`i kutladıklarını söylüyor. Kopenhag`da okurken Müslüman kız arkadaşlar edindiğini belirten Kommer, "Onların bizlere göre çok daha huzurlu olduklarını gördüm. Sorularıma verdikleri cevapların beni yavaş yavaş etkilediğini hissettim. Gazetelerde İslamiyet`le ilgili okuduğum pek çok şeyin gerçeklerden uzak ve önyargılı olduğunu anladım.
Merakım daha da artmaya başladı ve İslamiyet`i araştırdım.
Arkadaşlarım beni İslam Kültür Merkezi`ne götürdü ve orada kelime-i şahadet getirdim. Oradaki bütün kadınlar her bir kelimeyi tekrar ediyorlardı, bazıları da ağlıyordu. Ben de gözyaşlarımı tutamadım ve içime bir huzur doğduğunu hissettim. Ve işte bu dedim, işte bu! Artık çok mutluydum..."
Safia Aoudes de Müslüman olan Danimarkalı bir avukat. "Hukuk fakültesinde Müslüman kız arkadaşlarımın Allah`a olan inançları, samimi ibadetleri çok hoşuma gitmişti" diyor ve şöyle devam ediyor: "Onların yanında kendimi yabancı hissetmiyordum. Bana "Müslüman ol!" telkiniyle hiç karşılaşmadım "Bizde böyle, sizde nasıl?" ifadesi sohbetlerimizin kilit cümlesiydi çoğu zaman.
İslam`ın değer sistemleri bizimkilerden çok farklıydı. Stresten uzak, her şeyi Allah için yapmak gerektiği benim için çok önemliydi. Şimdi bir avukat olarak Danimarkalıların önyargılarını benim gibi yıkacak birçok kişinin Müslüman olacağına inancım tam..."
İslam`ı seçtikten sonra Danimarka`nın en gözde dergilerinden "Bazar"a kapak olan genç kız, din değiştirmeden önce ailece Hıristiyanlık inancını pek yaşamadıklarını sadece Noel`i kutladıklarını söylüyor. Kopenhag`da okurken Müslüman kız arkadaşlar edindiğini belirten Kommer, "Onların bizlere göre çok daha huzurlu olduklarını gördüm. Sorularıma verdikleri cevapların beni yavaş yavaş etkilediğini hissettim. Gazetelerde İslamiyet`le ilgili okuduğum pek çok şeyin gerçeklerden uzak ve önyargılı olduğunu anladım.
Merakım daha da artmaya başladı ve İslamiyet`i araştırdım.
Arkadaşlarım beni İslam Kültür Merkezi`ne götürdü ve orada kelime-i şahadet getirdim. Oradaki bütün kadınlar her bir kelimeyi tekrar ediyorlardı, bazıları da ağlıyordu. Ben de gözyaşlarımı tutamadım ve içime bir huzur doğduğunu hissettim. Ve işte bu dedim, işte bu! Artık çok mutluydum..."
Safia Aoudes de Müslüman olan Danimarkalı bir avukat. "Hukuk fakültesinde Müslüman kız arkadaşlarımın Allah`a olan inançları, samimi ibadetleri çok hoşuma gitmişti" diyor ve şöyle devam ediyor: "Onların yanında kendimi yabancı hissetmiyordum. Bana "Müslüman ol!" telkiniyle hiç karşılaşmadım "Bizde böyle, sizde nasıl?" ifadesi sohbetlerimizin kilit cümlesiydi çoğu zaman.
İslam`ın değer sistemleri bizimkilerden çok farklıydı. Stresten uzak, her şeyi Allah için yapmak gerektiği benim için çok önemliydi. Şimdi bir avukat olarak Danimarkalıların önyargılarını benim gibi yıkacak birçok kişinin Müslüman olacağına inancım tam..."