Bu ziyaret Ürdün kamuoyundan gizlendi. Eğer Suudi basını, veliaht prensin gündemini haber yapmasaydı bu ziyaretten kimsenin haberi olmayacaktı.

Ürdün heyetinin tümünün en üst düzeyde güvenlik yetkilileri olması ziyarete özel bir mana ve farklı bir boyut kazandırıyor. Ürdün Genelkurmay Başkanı, İstihbarat Başkanı ve Kamu Güvenliği başkanı birlikte Suudi’yi ziyaret ediyorsa burada bilinmeyen sorunlar var demektir. Bu heyette dikkat edileceği üzere hiçbir siyasi şahsiyet bulunmuyor. Bunların tümü general ve hepsinin işi güvenlikle alakalıdır. Demek ki, ortada sadece Ürdün’ü değil, Suudi’nin de güvenliğini yakından ilgilendiren bazı gelişmeler söz konusudur.

Ürdün’ün çok ciddi ekonomik problemleri vardır. Bu sorunların sosyal çalkantılara ve belki de patlamalara sebep olacağını beklemek doğaldır. Ancak ekonomik destek için Ürdün’ün güvenlik yetkililerinin tümünün Suudi’yi ziyaret etmesi manidar bulunuyor. Yani bunun için güvenlik yetkililerinin ziyareti gerekmeye bilirdi. Bu konuda çok farklı rivayetler var. Bunlar arasında en az ikisi ciddiye alınmayı hak ediyor.

Birincisi, bu ziyaretin Muhammed Mürsi’nin zaferiyle yakın bir ilişkisi söz konusudur. Suudi’nin İhvan’ın zaferinden hiç de hoşlanmadığı herkesin malumudur. Körfez ülkelerinde İhvan’a ve özellikle Muhammed Mürsi’ye karşı başlatılan küstah hamlenin arkasında Suudi’nin olduğu tahmin ediliyor. Yoksa Birleşik Arap Emirliklerinden Dubai Polis Şefi Dahi Halfan’ın Mürsi’ye laf atması haddi de harcı da değildir. Bir polis şefinin koca Mısır Cumhurbaşkanına söz söylemesi tasavvur edilecek bir şey midir? Demek ki onun arkasında ciddi bir güç bulunmaktadır. Bu, Birleşik Arap Emirlikleri olmayacağına göre hiç kuşkusuz Suudi’dir.

İkincisi, bu ziyarettin Ürdün’deki İhvan’la doğrudan bir ilgisi vardır. Çünkü Ürdün’de İhvan’ın ciddi bir tabanı var. Mürsi’nin zaferinin Ürdün İhvanını güçlendirdiğinde kuşku yoktur. Bunun Ürdün kralının konumunu sarsacak boyuta ulaşması hiç de Suudi’nin hesabına gelmez bu nedenle Suudiler Ürdün’e mali ve askeri her türlü desteği vermeye hazırdır. Ancak Suudi’nin bunun karşılığında Ürdün’deki reformların durdurulmasını istediği konuşuluyor. Bu çok ilginç bir durumdur. Suudiler yapılacak bir reformla İhvan’ın Ürdün’de mecliste çoğunluğu elde ederek hükümet kurmaları Suudi’yi endişelendiriyor. Çünkü bunu kendi topraklarına sıçrama ihtimalini ve tehlikesini görüyor. Bu nedenle Ürdün’de reformların durdurulmasını istiyor. Çünkü yapısal olarak Ürdün ile Suudi’nin yönetim biçimi aynıdır. Yani ikisi de krallıktır. Ürdün’de yapılacak reformların Suudi’ye kötü örnek olacağı hesap ediliyor. Bu nedenle Suudi en tabii insan haklarını teslim eden reformlara bile karşı çıkıyor. Bu nedenle Ürdün’de reformların yavaşlamasının arkasında Suudi’nin olduğu artık herkesin malumudur.

Suudi yönetimi, yeni Mısır’ın tırnaklarını sökmeye çalışıyor. Bunu Suudi dış siyasetinin her hamlesinde müşahede etmek mümkündür. Hatta Suudi’nin Mürsi’ye gönderdiği tebrik mesajında bile bunu açıkça görmek mümkündür. Alışılmışın aksine Suudi çok soğuk sayılacak bir mesajla Mürsi’nin zaferini tebrik etti.

Suudi’nin müdahalesiyle Ürdün’de İhvan’a mesafeli duran bir hükümet kurulacak, bu Suudi’nin Ürdün’e yapacağı mali yardımın neredeyse şartlı mahiyetini taşıyor.

Kudsül Arabi, Besam Bedarin
Çeviri: Mücahid Temel / doğruhaber