Rahmet, Mağfiret ve Kurtuluş: Beraat Gecesi
Bismillahirrahmanirrahim
Beraet: Temizlik, arılık, müstağnilik, berilik, bir işle veya suçla ilgisi olmama; suçsuzluk kararı; kurtuluş manalarına gelmektedir. Sahih hadislerin beyanına göre Şaban ayının on beşinci gecesi tevbe eden mü`minler, Allah`ın af ve mağfireti ile günahlarından ve dolayısıyla Cehennem`den berâat edecekleri, kurtulacakları için geceye bu isim verilmiştir. Konu ile ilgili hadis-i şerifleri zikredelim:
Ebû Musa`dan (r.a.) rivayetle:
“Allah (cc), Şaban ayının 15. gecesinde (Beraat Gecesi) rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güden kimseler hariç bütün kullarını affeder.” (İbn-i Mace)
"Şaban ayının yarısı (Beraat Gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah (cc), o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: “Benden af dileyen yok mu, onu affedeyim? Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim? Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim?" (İbn-i Mace)
"Allah Teâlâ, Şaban’ın on beşinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah`a (cc) ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar” (İbn-i Mace)
Hz. Aişe (r. anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (sav) buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri, Nısf-u Şa`ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb Kabîlesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder." (Tirmizî)
Bazı müfessirlere göre Kur’an-ı Kerim’in tamamı Beraat Gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indirilmiş, Kadir Gecesinde de buradan Peygamber Efendimize (sav) Cebrail (as) tarafından peyderpey indirilmeye başlanmıştır. Kur’an-ı Kerim’in inzali konusunda İbn-i Abbas’tan da (ra) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: “…Kur`ân cümleten (toptan) Levh-i mahfuzdan Beyti Ma`mura indi ki o dünya semasıdır. Sonra onun arkasından olayların çeşitlerine göre, durumdan duruma nazil oldu…” (Fahruddin Razî)
Beraat Gecesi’nin diğer bazı özellikleri şöylece sıralanabilir:
-Bu gecede yıl içinde gerçekleşecek önemli işlerin seçimi ve ayrımı yapılır.
-Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.
-Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.
Peygamber Efendimiz’in (sav) bu geceyi ibadetle geçirdiği ve Allah`a (cc) şöyle dua ettiği rivayet edilmiştir:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Seni gereği gibi sena etmekten (övmekten) âcizim. Sen kendini övdüğün gibi yücesin” (et-Terğib)
Her zaman kullarına karşı rahmet ve merhameti sınırsız olan Rabbimizin bize ek olarak özel fırsatlar sunduğu bu gün ve gecelerde O’nu (cc) razı edecek amellerde bulunup sonsuz olan rahmet, mağfiret ve ihsan deryasından kana kana faydalanmaya çalışmalıyız. Biz, istemeyi bile beceremeyen zavallı kullarına isteme bilgisini öğreten Rabbu-l Âlemin’in (cc) bu sonsuz ihsanına cevap vermeliyiz. Resulullah Efendimizin (sav) sünnetini yerine getirerek bu mubarek geceyi namaz ve ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirmeye gayret etmeliyiz. Ülkenin ve dünyanın muhtelif yerlerinde zalim ve kâfirlerin baskısı altında bulunan kardeşlerimizi de dualarımızdan eksik etmemeliyiz. Özellikle Filislin, Afganistan, Çeçenistan, Doğu Türkistan’daki, inançlarından dolayı hicret etmek zorunda kalan ve kâfir ve zalimlerin zindanlarında gün sayan kardeşlerimizi de unutmamalıyız.
Rabbimizin (cc) öfkesine sebebiyet verecek amelleri terk edip tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Burada zikredilen ve zikredilmeyen rivayetlerde tevbe etmediği takdirde bu gecenin rahmet ve mağfiret feyzinden faydalanamayacakları şöyle sıralayabiliriz:
-Allah’a (cc) şirk koşanlar
-Müslüman kardeşine kin ve düşmanlık besleyenler
-Ana-babasına asi olanlar
-Akrabalarıyla ilişkisini kesenler
-Gururlu ve kibirli olanlar
-İçki içmeye devam edenler.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinden konu ile ilgili bazı alıntılarla konumuzu noktalayalım:
“…Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin proğramı nev`inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr`in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir`de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat`ta herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur`anın sevabı yirmibine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede onbinler, yirmibin veya otuzbinlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur`anla ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır.
…Elli senelik bir manevî ibadet ömrünü ehl-i imana kazandırabilen Leyle-i Beratınızı ruh-u canımızla tebrik ederiz. Herbiriniz, şirket-i maneviye sırrıyla ve tesanüd-ü manevî feyziyle kırk bin lisanla tesbih eden bazı melekler gibi; herbir hâlis, muhlis Nur şakirdlerini kırkbin dil ile istiğfar ve ibadet etmiş gibi rahmet-i İlahiyeden kanaat-ı tâmme ile ümid ediyoruz…” (Şualar: 505-506)
Bu vesileyle Beraat Gecenizi tebrik ediyor, bu gecenin tüm İslam Âlemi için hayır, bereket ve kurtuluşa vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.
Allah’a (cc) emanet olunuz.
Kerim YARARLI
Ebû Musa`dan (r.a.) rivayetle:
“Allah (cc), Şaban ayının 15. gecesinde (Beraat Gecesi) rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güden kimseler hariç bütün kullarını affeder.” (İbn-i Mace)
"Şaban ayının yarısı (Beraat Gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah (cc), o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: “Benden af dileyen yok mu, onu affedeyim? Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim? Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim?" (İbn-i Mace)
"Allah Teâlâ, Şaban’ın on beşinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah`a (cc) ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar” (İbn-i Mace)
Hz. Aişe (r. anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (sav) buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri, Nısf-u Şa`ban gecesinde dünya semasına iner ve Kelb Kabîlesinin koyunlarının tüyünün adedinden daha çok sayıda günahı affeder." (Tirmizî)
Bazı müfessirlere göre Kur’an-ı Kerim’in tamamı Beraat Gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına indirilmiş, Kadir Gecesinde de buradan Peygamber Efendimize (sav) Cebrail (as) tarafından peyderpey indirilmeye başlanmıştır. Kur’an-ı Kerim’in inzali konusunda İbn-i Abbas’tan da (ra) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: “…Kur`ân cümleten (toptan) Levh-i mahfuzdan Beyti Ma`mura indi ki o dünya semasıdır. Sonra onun arkasından olayların çeşitlerine göre, durumdan duruma nazil oldu…” (Fahruddin Razî)
Beraat Gecesi’nin diğer bazı özellikleri şöylece sıralanabilir:
-Bu gecede yıl içinde gerçekleşecek önemli işlerin seçimi ve ayrımı yapılır.
-Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.
-Bu gecede yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür.
Peygamber Efendimiz’in (sav) bu geceyi ibadetle geçirdiği ve Allah`a (cc) şöyle dua ettiği rivayet edilmiştir:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Seni gereği gibi sena etmekten (övmekten) âcizim. Sen kendini övdüğün gibi yücesin” (et-Terğib)
Her zaman kullarına karşı rahmet ve merhameti sınırsız olan Rabbimizin bize ek olarak özel fırsatlar sunduğu bu gün ve gecelerde O’nu (cc) razı edecek amellerde bulunup sonsuz olan rahmet, mağfiret ve ihsan deryasından kana kana faydalanmaya çalışmalıyız. Biz, istemeyi bile beceremeyen zavallı kullarına isteme bilgisini öğreten Rabbu-l Âlemin’in (cc) bu sonsuz ihsanına cevap vermeliyiz. Resulullah Efendimizin (sav) sünnetini yerine getirerek bu mubarek geceyi namaz ve ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirmeye gayret etmeliyiz. Ülkenin ve dünyanın muhtelif yerlerinde zalim ve kâfirlerin baskısı altında bulunan kardeşlerimizi de dualarımızdan eksik etmemeliyiz. Özellikle Filislin, Afganistan, Çeçenistan, Doğu Türkistan’daki, inançlarından dolayı hicret etmek zorunda kalan ve kâfir ve zalimlerin zindanlarında gün sayan kardeşlerimizi de unutmamalıyız.
Rabbimizin (cc) öfkesine sebebiyet verecek amelleri terk edip tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Burada zikredilen ve zikredilmeyen rivayetlerde tevbe etmediği takdirde bu gecenin rahmet ve mağfiret feyzinden faydalanamayacakları şöyle sıralayabiliriz:
-Allah’a (cc) şirk koşanlar
-Müslüman kardeşine kin ve düşmanlık besleyenler
-Ana-babasına asi olanlar
-Akrabalarıyla ilişkisini kesenler
-Gururlu ve kibirli olanlar
-İçki içmeye devam edenler.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinden konu ile ilgili bazı alıntılarla konumuzu noktalayalım:
“…Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin proğramı nev`inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr`in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir`de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat`ta herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur`anın sevabı yirmibine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede onbinler, yirmibin veya otuzbinlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur`anla ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır.
…Elli senelik bir manevî ibadet ömrünü ehl-i imana kazandırabilen Leyle-i Beratınızı ruh-u canımızla tebrik ederiz. Herbiriniz, şirket-i maneviye sırrıyla ve tesanüd-ü manevî feyziyle kırk bin lisanla tesbih eden bazı melekler gibi; herbir hâlis, muhlis Nur şakirdlerini kırkbin dil ile istiğfar ve ibadet etmiş gibi rahmet-i İlahiyeden kanaat-ı tâmme ile ümid ediyoruz…” (Şualar: 505-506)
Bu vesileyle Beraat Gecenizi tebrik ediyor, bu gecenin tüm İslam Âlemi için hayır, bereket ve kurtuluşa vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.
Allah’a (cc) emanet olunuz.
Kerim YARARLI