• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
İç Barış Sancılarını Nasıl Azaltabiliriz?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Fetih ve Hamas hareketleri arasında uzlaşı anlaşması, süreci, buluşması ile ilgili haberleri duyan Filistin halkı hep umutlanmış ve hareketli anlar yaşamıştır. Ancak son zamanlarda daha önce bu kavramları duyduğu zaman yaşadığı heyecanı yaşamıyor ve aynı tutumu sergilemiyor. Çünkü bu halk artık bıktı. Son anlaşmayı birçok radyo, televizyon ve gazete ön plana çıkardığı halde Filistin halkı o günü normal bir gün olarak karşıladı ve hiçbir şey olmamış gibi hareket etti.

Halkın yaşadığı bu haleti ruhiye ile Batı Yaka ve Gazze’de yaşanan iç bölünme gölgesinde şunu sormak istiyoruz. Filistin’deki bölünmüşlük krizini aşmak için Kahire’de yapılan görüşme son çıkış mıdır? Yoksa bu ittifak da daha öncekiler gibi bir manevra mıdır? Siyasi arenada tarafların yeni mevziler kazanmak, diğer tarafa karşı güçlü bir ele sahip olmak, gelecek şartlara kendini hazırlamak, rakibine daha güçlü görünmek için yapılanlar herkesçe malumdur.

Kanaatimce bir kaç gün önce Kahire’de yapılan görüşme ve daha önce Doha’da varılan uzlaşı Filistin’de yaşanan krizi aşmaya yarayacak bir girişim değildir. Çünkü asıl sorunun çözümü seçim komisyonunun çalışmalara başlamasında olmadığı gibi, seçim işlerini düzenlemek, seçime kadar işleri yürütecek geçici bir hükümet kurmak, bu hükümete başbakanlık edecek kişiyi belirlemek de değildir. Hele hele Gazze’yi yeniden imar etmek hiç değildir. Çünkü Gazze’deki imar, uzlaşıyı ve batıdaki boş vaatleri beklemeden devam ediyor. Çok ağır ve temkinle devam etse de Arap ve İslam ülkelerinden gelen yardımlarla buradaki imar sürüyor. Bütün bunlar Filistin’deki durumu öne taşıyacak veya geciktirecek öze ait durumlar değildir.

Suların durulması için on günün yeterli olacağını zannetmiyorum. Zira örgütsel anlayış ve taassuba sahip ve bölünmeden sonra daha da içine kapanan kişilerin başkasını kabul etmesi için zamana ihtiyaç var. Başkasını yok sayamayacağımız bir yerde yaşadığımızı kabul etmemiz gerekir. O nedenle Gazze ve Batı Yaka’da suların durulması için daha fazla zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Batı Yaka’daki siyasi tutuklularla, Gazze’de adli vakalardan tutuklananlar süreci tıkayan en önemli engellerdir. ***

Batı Yaka’da siyasi görüşleri nedeniyle tutuklanan kişiler müstakbel başbakan (Abbas)’ın nazarında suçlu kişilerdir. Çünkü bunlar işgale karşı silah bulundurarak, direnişçilere silah ulaştırarak ve onlara yataklık ederek kanuna aykırı davranıyorlar. Gazze’deki tutuklular ise, buradaki direniş güçleriyle ilgili bilgi topladıklarından kendilerine göre doğal olarak ulusal görevlerini yapıyorlar. Bu bilgiler işgalciye de ulaştırılsa önemli değil. Çünkü bu düşmanla koordinasyon ve işbirliğinin bir devamıdır. Bu örnek bile siyasi programdaki farklılığın nasıl işlediğini açıkça gözler önüne sermektedir. Bunun gibi daha onlarca örnek var.

Batı Yaka’daki üniversitelerde yapılan öğrenci meclisi seçimleri, Filistin meydanlarına, cadde ve sokaklarına hâlâ Fetih ve Hamas öğrencilerinin hâkim olduğunu gösterdi. Bu, halkın Fetih ve Hamas hareketlerini istemediğini söyleyenlerin iddiasını da bir anlamda çürüttü. Bunu dillendirenler, iç bölünme sürecince kendini idare edemeyen veya Filistin meydanlarını yönlendiremeyen kişi veya taraflardır.

Kanaatimce Filistin uzlaşısı için iki önemli hususun uygulanması gerekir.

Birincisi, İmam Hasan El-Benna’nın yıllar önce dillendirdiği ve mensuplarına aşıladığı “ittifak ettiğimiz noktalarda birleşelim, ihtilaf ettiğimiz noktalarda ise birbirimizi mazur görelim” ilkesinden hareketle başkasını kabul etme, onu dışlamama, ihanetle nitelememe, kuşku duymayacak şekilde başkasını kabul etme ve ötekileştirmeme bilincini ve kültürünü yaymaktır. Bunun için de zamana ihtiyaç var.

İkincisi, Batı Yaka ve Gazze’deki üniversite, sendika ve diğer kurumlarda aynı zamanda seçimlere başlamak, ardından meclis ve belediye seçimlerine gitmektir. Bu süreç gündemdeki konuların canlanmasına ve ortamın olumlu yönde hareketlenmesine vesile olacaktır.

Amerika’da başkanlık seçimlerinin yaklaştığı, Mısır’daki durumun sükûnete doğru gittiği, devrim rüzgârının estiği Arap ülkelerinde suların durulmaya başladığı bir süreçte, Filistin’de tıkanan siyasi gidişat için çıkış yolu olarak bunu görüyorum. Filistin evinin içini düzenlemek için şartları kollamak en doğru ve ciddi işimiz olmalıdır.

Hamza İsmail Ebu Şeneb / filistinhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir