• DOLAR 34.416
  • EURO 36.201
  • ALTIN 2953.174
  • ...
Adıyaman`da Hukuksuz Karara Kınama
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
ADIYAMAN - Adıyaman da faaliyet sürdüren İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu üyesi Vahdet Der bugün Cuma namazından sonra Mustazaf Der`in kapatılması ve kızını baş örtülü olarak okula göndermek isteyen Gaziantepli anne Güllü Çevik`e verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını kınadı.
 
Demokrasi Parkında okunan açıklamaya değişik STK`larda katılarak destek verdi. Sık sık getirilen tekbir ve atılan sloganlar eşliğinde okunan basın açıklamasını; İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu adına Vahdet Der Başkan Yardımcısı Bilal Demir okudu.
 
Okuduğu basın açıklamasında adalet kavramına vurgu yapan Demir, Adalet; her hak sahibine istidadı nispetinde hakkını vermektir." dedi.
 
Toplumları ayakta tutan temel dinamiklerden birinin adalet olduğunu ifade eden Demir, "Eğer bir toplumda zulüm, başına adalet külahını geçirmişse, o topluma hayat veren damarların en önemlisi kopmuş demektir. Böyle bir toplumda kaos ve göz yaşı eksik olmaz. Sayın basın mensupları ve değerli halkımız; burada toplanmamızın nedeni devletin eli ile katledilen iki önemli hukuk olayının tekrar hayata döndürülmesi için yapılan hukuksuzluğu kınamaktır. Yapılan bu haksızlıklardan birisi 11 Eylül 2004`te kurulan Mustazaf - Der`in geçerli hiçbir sebep yok iken kapatılması, diğeri ise 28 Şubata rahmet okutturacak şekilde Gaziantep 18. Asliye mahkemesi tarafından, kızını başörtülü bir şekilde okula göndermek isteyen Güllü Çevik`e bacımıza verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasıdır." İfadelerini kullandı.
 
"Mustazaf Der Halka Hizmet Hakka Hizmet Olarak Benimsemiştir"
Demir açıklamalarına şöyle devam etti "Kurulduğu günden bu yana yaptığı çalışmalarla, hayırlı hizmetlerle mazlum ve mustazaf halkımızın teveccühüne mazhar olan Mustazaf Der, İnancımızın gereği ve halkımızın maslahatı için müspet hareket etmeyi ilke edinmiştir. Halka hizmeti, Hakka hizmet olarak benimsemiştir.
 
Cehalet, fakirlik ve ihtilaflar ile mücadele etmeyi kendine misyon edinmiş olan Mustazaf - Der bu alanlarda bir çok çalışma yapmış ve halkın bilinçlenmesi için elinden gelen tüm gayreti sarf etmiştir.
 
Yapmış olduğu yardımlarda dil ve din ayrımı yapmadan binlerce mağdur aileye ulaşmış onların dertlerine ortak olmuştur. Yapmış olduğu program, miting ve kutlu doğum etkinlikleriyle yüz binlerce insanı bir araya getirmiştir. Bir araya gelen bu yüz binlerce insan bu güne kadar en küçük bir kargaşa çıkartmamış, zerre kadar bir taşı bir yerden alıp bir yere atmamıştır.
Hal böyle iken defalarca saldırıya uğramış, terör yuvası basılır gibi evleri basılmış, iş yerleri aranmış her fırsatta fiziki takibe maruz kalmış, psikolojik baskılara uğramış."
 
Mustazaf Der`in bazı şubelerinin defalarca saldırıya uğradığını ifade eden Demir , "Nihayetinde 5 Mayıs 2011`de Hakkâri Yüksekova şubesi yakılmaya çalışıldığı sırada dernek başkan yardımcısı Ubeydullah Durna hunhar bir şekilde katledilmiştir.
 
Bütün bu olanlar karşısında sükûnetini koruyup, bırakın çatışmayı en küçük bir sürtüşmeye dahi girişmeyerek halkın maslahatını göz önünde tutup yargı ve kolluk kuvvetini görev yapmaya davet etmiştir. Ancak tüm iyi niyetine rağmen her defasında ötekileştirilmeye çalışılmış ve sonunda da kapatılmıştır." İfadelerini kullandı.
 
Haydi Kızlar Okula; Ancak…
"Gaziantep 18. Asliye mahkemesine gelince, kızını okula örtülü göndermek istedi diye insanın kanını donduracak bir şekilde verilen 2 yıl 6 ay gibi bir ceza asla kabul edilemez. Haydi, kızlar okula diyenler acaba şimdide haydi hukuk! Göster kendini demek mi? istiyorlar." Diyen Demir açıklamalarına şöyle devam etti:
"Yoksa şunu mu demek istiyorlar; haydi kızlar okula ancak; benim istediğim gibi benim istediğim kıyafetle, benim istediğim şekilde, benim düşündüğüm gibi düşünmekle, yoksa seni almam ben babayım ben ne dersem o olur!!
 
Bizde Üstat Bediüzzaman`ın dediği gibi deriz ki "Memuriyet bir hizmetkârlıktır, yoksa zulüm ve tahakküm aleti değil" adalet ise, raiyetin hukukunun muhafazasını ister; tâ hükûmetin haysiyeti, haşmeti muhafaza edilsin. Yoksa haysiyet ve haşmet yok olur gider.

Böyle haksız bir karar ile gelen mahkûmiyet, elbette rûy-i zeminde adalet varsa, o kararı red ve bu hükmü nakzedecektir.

Memuriyetin ne olduğunu bilmeyen ve adaletten anlamayanları önce Şanı Yüce, Kahhar ve Cebbar olan Rabbimize sonrada Müslüman halkımızın insafına havale ediyoruz.

Sayın Başbakan`ın yeri geldiğince kullandığı "Zulme rıza zulümdür" sözünü kendisine hatırlatarak diyoruz ki bu konuya eğilmemek bu konuyu görmezden gelmek başlı başına bir zulümdür. Zulm ile abat olunmaz."
 
Farklılıklar Kabul Görmüyor:
Farklılıkların zenginlik olduğunun henüz kabul görmediğin dile getiren Demir, "Yine Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün 11 Mayıs Cuma günü Şanlıurfa`da söylediği şu sözlere kulak verelim:
Aramızda farklı düşünceler farklı siyasi partiler, farklı görüşler tabi ki olacaktır. Aramızda farklı inanışlar da olacaktır… En Aykırı Düşünceler Bile Konuşulabilir… Bugün Türkiye`de herkes düşüncesini rahatlıkla ifade edebilmektedir
 
Madem bugün en aykırı düşünceler konuşulabiliyor ve konuşulmalıdır deniliyor o halde Mustazaf - Der niçin bir farklılık olarak değil de fazlalık olarak görüldü ve kapatıldı.
Güllü Çevik neden 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Demek oluyor ki farklılıklar henüz kabul görmüyor. Veya örtü bir farklılık değil birileri tarafından fazlalık olarak görülmektedir." dedi.
 
Duyarlılık Çağrısı
Tüm Müslümanları bu konuda duyarlı olmaya çağıran çağran Demir,
"Son olarak Müslüman halkımıza ve onların nezdinde tüm STK ve Camialara seslenerek diyoruz ki; bu hukuksuzluğa karşı sesinizi yükseltin bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı inancımıza ve değerlerimize ters düşen bir anlayıştır. Birileri yarın bizim kapımızı çalmadan değerlerimize sahip çıkalım."

Basın açıklamasından sonra kalabalık sesiz bir şekilde dağıldı. (Cemil Özdaş-İLKHA)
 
 
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir