• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Manevi Hazineleri Elde Etmek İsteyen...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Molla Beşir Şimşek


Üç Aylar, Müslümanların manevi dünyasında değeri büyüktür. Zira yıl boyunca insanlar dünyevi işlere kendilerini o kadar çok kaptırıyorlar ki adeta uhrevi görevlerini ikinci plana itiyorlar, zamanı normal seyir içerisinde rutin işlerle devam eden hayatları sıradanlaşıyor hatta sıkıcı olmaya başlıyor. Hayatın çeşitli sıkıntı ve nefsin şiddetli baskıları karşısında ruhlar yorgun düşüyor. Bizlere çok şefkatli olan Yüce Rabbimiz, hem yaratılış gayemiz olan manevi hayattan uzaklaşmamızı önlemek hem de sıradanlaşan ve sıkıcı gelmeye başlayan hayatımıza manevi bir canlılık katmak için böylesi günlere özel değer vermiştir.


BUGÜNLERDE SEVAPLAR KAT KAT ARTTIRILIR

Üstad Bediüzzaman “Her hasenenin sevabı başka vakitte 10 ise Recebi şerifte yüzden geçer. Şabanı muazzamda 300’den ziyade ve Ramazanı mübarekte bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere leyli kadir de 30 bine çıkar. Bu pek çok uhrevi faydaları kazandıran ticareti uhreviyenin bu kudsi pazarı ve ehli hakikat ve ibadet için… Bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehli imana temin eder” (Şualar)


ÜÇ AYLAR MANEVİ PAZARLARA BENZER

Bilindiği gibi dünyevi hayatta pazarlar ve fuarların biz insanlar için önemli yeri vardır. Haftanın belli gün ve mekanlarda kurulan pazar ve fuarlarda insanlar her türlü ihtiyacını karşılar, pazarın ucuzluğundan istifade eder. Ama o gün pazara gitmeyen biri aynı şartlarda alışveriş yapmak için başka pazara veya pazarın kurulmasını beklemek zorundadır. Aynı şekilde Üç Aylar da yılda bir kurulan ve ahiret ticaretinin yapıldığı pazarlara benzer. İstifade etmesini bilenler bu mübarek aylarda büyük kazançlar sağlarlar. Ahirete yönelik amellerini diğer vakitlere oranla arttırırlar.
Bu manada bu mübarek vakitlerde yapılan ameller insanın ebedi hayatı için yapılmış en kârlı yatırım olur. Buna karşılık Üç Ayların kıymet ve faziletinden haberdar olmayıp değerlendiremeyenler herkesin istifadesine açık tutulan çok kârlı bir ticaret imkânından mahrum kalmışlar demektir. Aynı imkânı tekrar ele geçirebilmek için bir yıl daha beklemek zorunda kalacaklar. Eğer ömürleri yeterse tabi.


MANEVİ GÜNLER KALPLERİ HASTALIKLARDAN KURTARIR

Fert olarak hayatımıza getirisi yukarıda da zikir edildiği gibi ahirete yönelik büyük bir kazanç, dünyevi meşgalelerin verdiği ruhi sıkıntılardan uzaklaşma, sıradanlaşan monoton hayatın renkleşmesi ve hayata hareketlilik kazandırması, nefsin köleliğinden kurtulup Allah’a kulluğa alışma ve nefsi pek çok hastalıklardan kurtulmaya sebep olur.
Toplum olarak getirisi ise bu değerli gün ve gecelerindeki kandiller sayesinde gerçekleşen tebrikleşmeler, hediyeleşmeler camilerde bir araya gelinerek kılınan namazlar, okunan mevlitler, fakir fukaraya yapılan yardımlar, toplumun farklı kesimleri arasındaki kin ve düşmanlıkların ortadan kalkmasına mukabil; sevgi, güven ve kardeşlik köprülerinin kurulmasına vesile olur. Üç Aylar boyunca devam eden manevi çalışmalar, verilen vaaz ve nasihatler, yapılan dua ve niyazlar, okunan Kur’an’lar ve tutulan nafile oruçlar, toplumun üzerinde genel olarak manevi bir havanın oluşmasına ve nispeten hayâsızlıkların ve ahlaksızlıkların azalmasına da katkı sağlar.


ÜÇ AYLAR MANEVİ EĞİTİM AYLARIDIR

Üç Aylar gerek fert, gerek aile, gerekse de toplum hayatında manevi bir eğitim veriyor. Zira bu aylarda herkes nefsiyle hesaplaşma fırsatını yakalıyor. Allah’la aram nasıl? O’nun istediği bir kul oldum mu? Kötü alışkanlıklarım nelerdir? Ölüm sonrası için hazırlığım var mı? şeklinde bir nefis muhasebesi yapar, manevi çalışmalara hız vererek nefsini terbiye eder ve nefsin kötü alışkanlıklarından uzaklaşmasını sağlar. Yeni bir başlangıçla hayatına devam eder. Dolayısıyla oluşan bu manevi havada herkes bir şekilde nasibini alarak hayatına pozitif bir enerji ile iyi bir başlangıç yapmış olur.


MANEVİ HAVAYI ÇOCUKLAR DA SOLUMALI

Çocuklarımıza mübarek gün ve gecelerin manasını ve o gecelerde cereyan eden olayları bu gün ve gecelerin Allah katındaki değerini içindeki feyiz ve bereketlerini onların da anlayabilecekleri bir dille anlatmalı, muteber kaynakları onlara okutmalı, ibadet temposunu diğer günlere oranla daha da arttırmalı, o günün hatırasına onlara imkan dâhilinde hediyeler almalı ve onlara almamız gereken bir hediye varsa o güne denk getirmeliyiz. Namaz vakitlerinde ve kandil gecelerinde beraberimizde camiye götürmeli, evlerimizde de mevlitler ve diğer programları düzenleyerek onları da bu programlara dâhil etmeliyiz. Yaptıkları yanlışlara “Bu mübarek günlerin hatırına af ediyorum” şeklinde jestler yapmalı kısacası bu manevi havayı onlara da soldurtmalıyız.


MÜBAREK GÜNLER DOLU DOLU GEÇİRİLMELİ

Mübarek Üç Aylarda önemli gün ve geceler var. Bunlar Regaib, Mirac, Beraat ve Kadir geceleri. Peki bu kandil geceleri nasıl değerlendirilmelidir, Bu gün ve gecelerde yapılabilecek çok şey vardır. Bu önemli gecelerde büyük feyiz ve bereketlerden faydalanabilmek için afvu mağfiretlere nail olmak, bela ve musibetlerden kurtulmak ve rıza-i ilahiye kavuşmak için bol bol Kur’an okumalı, okuyamayanlar okuyanları dinlemelidir. Bu gün ve gecelerde Peygambere salâvat getirmeli ve ümmetinden olma şuurunu tazelemeliyiz. Kaza ve nafile namazları kılmalı, tefekkürde bulunmalı ve “ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum” demeliyiz. Geçmişin muhasebesini yapmalı ve geleceğe dair program belirlemeliyiz. Günahlara samimi olarak tövbe edilmeli, bol bol zikir yapmalıyız. Müminlerle helalleşmeli ve küs olduğumuz kişilerle barışmalıyız. Hem kendimize hem de başkalarına dua etmeli, yoksul, kimsesiz, yetim, hasta, sakat ve yaşlı olanları ziyaret etmeliyiz. Özellikle anne, baba ve aileyi sevindirmeliyiz. Ölmüşleri ziyaret edip onlar için de dua etmeliyiz. Bu geceleri özellikle cami veya Müslümanların bir araya geldikleri mekânlarda çocuklarımızla birlikte geçirmeliyiz. Bu gecelerde telefon, faks, internet veya mektupla diğer arkadaşlarımızı da tebrik ederek onları haberdar etmeliyiz. Ve en önemlisi namazları da camide cemaatle kılmalıyız.


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir