DİYARBAKIR - Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından çocuğunun eğitim hakkı için ısrar eden öğrenci velisi Güllü Çevik'e verilen 2 yıl 10 ay hapis cezasına, sivil toplum kuruluşlarından tepkiler gelmeye devam ediyor. Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, düzenlediği basın toplantısıyla hapis cezasını kınadığını açıkladı. Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Ofis Semtinde bulunan sendika binasında yapılan basın toplantısı saat 11.30'da başladı.

Hükümet Sorunları Görmezden Geliyor
28 Şubat dönemi ve darbelerin yargılandığı bu günlerde, o zorba ve zalim dönemlerde bile eşine rastlanmayan bir hukuk skandalıyla karşı karşıya olduklarını ifade eden Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, Hükümetin bir yandan zorunlu eğitim süresini uzatırken, bu süreçte ortaya çıkan sorunları ise görmezden geldiğini söyledi. Pek çok alanda karşılaşılan başörtüsü yasağının, tüm kamuda olduğu gibi ilköğretim okullarında tesettürlü kızları ve ailelerini mağdur etmeyi sürdürdüğünü ifade eden Memiş, 10 Mayıs'ta Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından çocuğunun eğitim hakkı için ısrar eden öğrenci velisi Güllü Çevik'e 2 yıl 10 ay hapis cezası verildiğini hatırlattı.

Zorunlu Eğitime Rağmen 3 Ay Okula Almadılar
İlköğretimin anayasa gereği zorunlu olmasına rağmen okul idaresinin 3 ay boyunca inancı gereği başörtülü olarak okumak isteyen Gaziantep Şehit Kamil İMKB İlköğretim Okulu öğrencisi Şüheda Çevik'i okula almadıklarını belirten Memiş, kızının anayasal hakkını aramak için okula giden Güllü Çevik'in okul idaresince baskı, hakaret ve engellemelerle karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Konu ile ilgili tutanak tutulması talebi ile karakola giden Güllü Çevik'e suçlu muamelesi yapılarak saatlerce gözaltında tutulduğunu ifade eden Memiş, daha sonra yapılan yargılama neticesinde söz konusu kararın verildiğini söyledi.

Okul İdaresi Her Gün Ayrı Bir Suç İşlemiştir
Memiş sözlerini şöyle sürdürdü: "Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi 2012/15 Esas sayılı Güllü Çevik'in ceza yediği dosya, yasaları uygulamak ve millete hizmet etmek niyeti var ise, hükümetin zorba idarecileri cezalandırması için apaçık bir delildir. Bu dosyada tanık ve müşteki olarak ifade veren bütün idareciler çocuğun 3 ay boyunca okula alınmadığını itiraf etmişlerdir. Öğrenci velisinin Başbakanlığa ve Milli Eğitim Bakanlığına yaptığı bütün başvurular soyut bir iddia şeklinde değerlendirilse bile okul yöneticilerinin mahkemedeki ikrarları Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Başbakanlığın harekete geçmesi için yeterli bir delildir. Okul idaresinin öğrenciyi başı örtülü olduğu için 3 ay boyunca derse almayarak her gün ayrı bir suç işlemiştir. Bir öğrencinin kılık-kıyafet yönetmeliğine aykırı davranması durumunda aynı yönetmeliğin 20. Maddesinde hangi yaptırımların uygulanacağını belirtilmiştir. Bu yönetmeliğin belirttiği yaptırım dışında başka bir yaptırıma başvurmaya hiçbir idarecinin hakkı yoktur. 2012/15 Esas sayılı Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında, idarecilerin yönetmeliğin dışında başka bir yaptırım uyguladıklarının açık olduğunun delilidir."

Tesettür Tüm Alanlarda Önkoşulsuz Özgür Bırakılmalı
Normalleşme ve özgürlük ifadelerinin sık sık telaffuz edildiği bu günlerde söz konusu olayın eğitimciler olarak kendilerini derinden üzdüğünü belirten Memiş, benzeri hukuksuzlukların ve acıların bir daha yaşanmaması için inancın gereği olan tesettürün tüm alanlarda önkoşulsuz bir şekilde özgür bırakılması ile ilgili gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmalısını istedi.

Haksız ve Hukuksuz Cezayı Kınıyoruz
Keyfi tutum ve davranışlarda bulunan kamu görevlileri hakkında cezai müeyyideler uygulanması gerektiğine işaret eden Memiş, yapılan haksız ve hukuksuz uygulamayı da kınadığını açıkladı. Benzeri zulümlerin yaşanmaması için yetkilileri göreve davet eden Memiş, Şuheda Çevik şahsında başörtüsü nedeni ile yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini beklediklerini sözlerinde ekledi. (M. Salih Keskin - İLKHA)