İstasyon Meydanı
Öyle bir sevda ki, meydanlara sığmıyor. Öyle bir aşk ki, gönüllerden meydanlara taşıyor.
Öyle bir muhabbet ki, ismi anıldığında binler, milyonlar toplanıyor. Ve yine öyle bir muhabbet ki, ismi anıldığında gözlerden yaşlar boşalıyor. Kalemler onun hakkında yazdığında, kalplerin ritmik atışları hızlanıyor, Hızlanan ritimler boğaza dayanıyor ve orada bir düğüm oluşturuyor. Ondan sonra düğüm çözülüyor ve gözlerden istem dışı olan yaşlar birer inci gibi tek tek kağıdın üstüne dökülüyor. Bütün bir aleme şöyle haykırmak istiyorsun “Ya Sabahah Ya Sabahah Ya Sabahah” Uyanın artık şu istasyon meydanına doğru bir gidiş var görün. Göründe sizde ona katılmaya bakın. Onun içinde erimeye bakın. Bakın ki sevdanın, muhabbetin ve aşkın meydanlara sığmadığına sizlerde şahit olun.
İrfan Yararlı / Adıyaman / Yaş: 21